Dr. Ayşegül Selışık, Dünya Gıda Günü etkinlikleri kapsamında Açık Radyo'da yayınlanan Açık Gazete Programı'na konuk oldu.

Türkiye'de gıda, çevre ve ekoloji konularına özel önem veren az sayıdaki medya kuruluşundan birisi olan Açık Radyo'da 14 Ekim'de yayınlanan programda, Selışık, 2020 Nobel Barış Ödülü vesilesiyle, Dünya Gıda Programı ve FAO arasındaki işbirliğine değindi.

Selışık, COVID-19'dan önce de dünyada açlığın arttığını hatırlatarak; bir taraftan savaşların devam ettiğini, diğer taraftan iklim değişikliğinin etkilerinin derinleştiğini belirtti.

Bütün bu etkenlerin dünyada gıda güvenliğini tehlikeye attığını belirten Selışık, böyle bir ortamda FAO'nun çalışmalarının daha büyük önem kazandığını söyledi.

FAO'nun hükümetlere teknik destek sağladığını ifade eden Selışık, FAO – Türkiye Ortaklık Programı'nı örnek göstererek, Türkiye'nin tecrübelerini bu program sayesinde Orta Asya'ya transfer ettiğini söyledi.

COVID-19'un gıda güvenliğinin önemini bir kez daha gösterdiğini söyleyen Selışık, sadece üretmenin yeterli olmadığını üretimi sürdürülebilir kılmanın da hayati önemde olduğunu söyleyerek, bunun için kaynakları verimli kullanmanın şart olduğunu vurguladı.

Salgın devam ediyor

FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, ayrıca KRT'de yayınlanan ve Tülin Daloğlu'nun sunduğu Gün Ortası programına katıldı. Dünya Gıda Günü kapsamında yapılan yayında, 2020 Nobel Barış Ödülü'nü Dünya Gıda Programı'nın almasına değinilerek gıda ve barış arasındaki güçlü bağlantının altı çizildi.

Selışık, COVID-19 pandemisinin gıda ve tarım sektöründeki etkilerini anlatırken tedarik zincirlerindeki kesintileri vurgulayarak, salgın süresince e-ticarete ağırlık verilene kadar gıda fiyatlarında dalgalanmalar yaşandığı bilgisini izleyicilerle paylaştı.

Selışık, Türkiye'deki tedarik zincirlerinde COVID-19 nedeniyle bir kesinti yaşanmadığını, ancak salgının hala devam ettiğinin de unutulmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

FAO'nun veri ürettiğini ve hükümetlere destek olduğunu belirten Selışık, Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenmenin Durumu 2020 raporuna da atıfla, 2014'ten bu yana dünyada açlığın arttığını, üretilen gıdaların neredeyse üçte birinin israf edildiğini belirtti.

Çiftçilerin bilgiye erişimlerinin altını çizen Selışık, bunun için kooperatif ve benzeri örgütlü yapıların önemli olduğunu ifade etti.

17 Bin şoförün psikiyatri raporu iptal

Psikiyatri kliniklerindeki usulsüzlük nedeniyle Türkiye'de on binlerce şoförün psikiyatri raporu iptal edildi.

Psikoteknik belgesi için psikiyatri raporu alan şoförlere son zamanlarda, "Psikoteknik raporunuzun düzenlenmesi için 45 gün içinde sadece herhangi bir psikiyatri hekimine başvurarak yeniden muayene olmanız gerekmektedir." şeklinde bir mesaj geldi.

Trafik Güvenliği ve Psikoteknik Merkezleri Derneği Başkanı Cengizhan Kutlu, konu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye genelinde 830 adet psikoteknik değerlendirme merkezi olduğunu söyleyen Kutlu, "Şoförler teste girdikten sonra psikoteknik merkezlerinden bağımsız psikiyatri onayı için devlet hastaneleri ve yetki almış özel hastanelerde teste giriyor. Yapılan teftiş sonunda bazı illerdeki psikiyatristlerin bir takım usulsüzlükleri tespit edildi. Bu iller Nevşehir, Malatya, İstanbul, Adana, Tekirdağ, Denizli, Ankara, Bursa, Düzce, İzmir ve Antalya'dır.

Bu illerde bulunan 14 psikiyatristin verdiği raporu Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu iptal etti.

Şoförlerimizin psikoteknik test raporu geçerli, psikiyatri raporu geçersiz sayıldı.

Şoförlere atılan mesajla, psikiyatri onayı olan bir hastaneye ya da muayenehaneye gitmesinin yeterli olacağı söylendi.

45 günlük bir süre içinde şoförlerin muayenesini olması gerekiyor." şeklinde konuştu.

Kutlu, İzmir'de iptal edilen rapor sayısının 17 bin olduğuna vurgu yaparak, "Türkiye'de en fazla iptal edilen rapor konusunda İzmir lider konumda. Saha araştırmalarımızda da birçok şoförün muayeneye gitmeden psikiyatri raporu aldığını öğrendik. Kimsenin raporunun iptal edilmesini istemeyiz ama bizim amacımız Türkiye'de trafik güvenliğini en üst seviyeye çıkarmak için riskli sürücüyü ayıklamaktır. Bu da en doğru test ve en doğru muayenenin yapılmasıyla sağlanır. 17 bin değil 170 bin de olsa bu raporların iptal edilmesini her zaman sağlayacağız. Mutlaka psikoteknik test sistemine zaman ayrılmalı. Usulsüz çalışan hiçbir merkezde teste girilmemeli. Devlet hastaneleri de psikiyatri raporu konusunda en doğru yerlerdir." ifadelerini kullandı.

DİP EKSPRES

İzmir'in Tanıtım Filmi 103 Ülkede izlerdi

Dünyanın en eski Turizm Profesyonelleri Derneği olan Skal İnternational, dünyanın en iyi Skal Kulübünü seçiyor.

Yıllardır başarıyla faaliyetlerini sürdüren Skal İzmir, Avrupa kıtasından Monaco ile birlikte finale kalan iki kulüpten biri olmayı başardı.

Skal İzmir, final öncesinde hazırladığı tanıtım filmini 103 ülkede 345 kulüp ve 14 bin üyesiyle faaliyet gösteren Skal İnternational'a göndererek İzmir'i dünyaya tanıttı.

Biri uzun, diğeri kısa olmak üzere iki versiyon hazırlanan 4 dilde seslendirilen tanıtım filmi, 14 bin üyeye gönderildi.

İzmir'in turizm elçisi gibi çalışan Skal İzmir Kulübü Başkanı Emre Gezgin, "İzmir Skal Kulübü,  2019 - 2020 Dünyanın En İyi Skal Kulübü Adayı seçildi.

İzmir, dünyanın en iyi Skal yarışmasına ilk defa aday oluyor.

Bu İzmir için büyük bir prestij.

9 ülke arasında, önce Türkiyemizi sonra İzmirimizi en sonunda da kulübümüzü temsil edeceğimiz  filmimizi SKAL'ın  küresel turizme yönelik 4 değer (Sağlık, Mutluluk, Dostluk, Uzun Ömür) üzerine oturtarak bölgesel, ulusal ve uluslararası çapta proje ve etkinliklerimize yer verdik. Filmimizin diğer rakiplerimizden öne çıkan çarpıcı özellikler şunlardır; Sadece kulüp başkanının rol almaması, kulüp üyelerimizin doğrudan katılımcılığı ile kollektif bir yapım olması, giriş, gelişme, sonuç denkleminde belirgin bir temaya dayalı senaryoya sahip olması, aday şehrin belediye ve ticaret odası başkanının desteğinin yer alması, kendi dilimiz dışında Skal İnternational resmi dilleri olan İspanyolca, İngilizce, Franszıca yapılmış tek film olması, 10 dakika süreli uzun versiyon ikinci bir prodüksiyon yapan tek kulübüz.'