Bugünlerde kamuoyunda en çok konuşlan konulardan biri de 31 Mart’ta el değiştiren belediyelerin borçlarıdır.

Bu bağlamda zaten yargıya intikal eden konulardan olan borçlu belediyelerin tahsil ettikleri vergi, resim ve harçların haczedilip haczedilemeyeceği konusu daha çok önem kazanmıştır.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15/son fıkrası: “Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez” şeklindedir.

Örneğin, emlak ve çevre temizlik vergileri belediyelere ödenmektedir.

Önceleri belediyelerin bu vergi, resim ve harçları hiçbir şekilde haczedilemezken    6183 sayılı Yasanın haczedilemeyecek olan mallarla ilgili 70’inci maddesinin 1. Fıkrası    değiştirildikten sonra belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri kamu alacakları yönünden haczedilebilir duruma gelmiştir.

Zaten Danıştay ve Yargıtay’ın da bu yönde kararları bulunmaktadır.

Ancak, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15/son fıkrası gereğince belediyeye ait vergi, resim ve harçların gerçek ve tüzel kişi alacakları için haciz edilmezliği devam etmektedir.

Fakat burada dikkat edilmesi gereken husus, borçlu belediyenin söz konusu vergi, resim ve harçlarını sadece kamu hizmetinde kullanması ve tahsil edilen bu vergi, resim ve harçlarını bir havuz hesabında tutmaması, özel bir hesapta tutması gerekmektedir.

Sonuç itibariyle, belediyeler tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harçların kamu açısından haczedilmesi 6183 sayılı Yasa’da yapılan değişiklik sonucunda mümkün hale gelmişken, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15/son fıkrası gereğince gerçek ve tüzel kişi alacakları için haczedilememe durumu devam etmektedir.

Ancak, gerçek ve tüzel kişi alacaklarının tahsili yönünden haczedilememesi için bu vergi, resim ve harçların sadece kamu hizmetinde kullanması ve tahsil edilen vergi, resim ve harçların ayrı özel bir hesapta takip edilmesi gerekmektedir.