Bundan yaklaşık 3 ay önce, o zamanki adıyla 1928 Bucaspor, 2. Lig'e çıkmak için oynayacağı Play-Off maçlarının hemen öncesi, teknik direktörü Ersin Aka ile yollarını ayırmıştı. Ben dahil herkes buna çok şaşırmıştı. 'Irmaktan geçerken at değiştirilmez' diye bir atasözümüz var. Çok önemli bir dönemeçteyken, 1928 Bucaspor at değiştirmişti. Demek ki çok önemli bir şeyler vardı. Vardı diyorum çünkü sebebini hiç bir zaman öğrenemedim. Sonrasında sarı lacivertli takım başarılı olamadı ve aynı ligden devam etmek zorunda kaldı.
***
Şimdi gelelim günümüze. Ersin Aka'nın yerine Tolga Doğantez dümene geçmişti. Sezona çok iyi bir giriş yapıldı ve oynanan 3 karşılaşmadan da sahadan galibiyetle ayrılındı. Ancak yine bir haber aldık ve yine şaşırdık. Her şey yolunda giderken bu sefer de Doğantez'le yollar ayrılmış. Teknik direktör huzursuzmuş. Elbette ki herkes şimdiki adıyla Bucaspor 1928'de neler olduğunu merak ediyordur. Bir alet düzgün çalışıyorsa, hiç kurcalamamak gerekir. Bizim görebildiğimiz yerler çok güzel çalışıyordu fakat demek ki kaporta altında bir şeyler tekliyormuş ve bozulması yakınmış.
Ligde 3’te 3 yapan Bucaspor 1928, ilk mağlubiyetini aldı. Bu bir tesadüf müydü yoksa Tolga Doğantez’den kaynaklanan bir deprem miydi?

Fenerbahçe uzak ara şampiyon

Eski futbolcu, teknik direktör ve futbol yorumcusu... İsmini vermeyeceğim. Kendisini sadece televizyondan tanırım. Karakter olarak puan verecek olsam, 10 üzerinden 10. Tanıyanlar da kendisi hakkında olumlu şeyler söylüyorlar. Geçen hafta Fenerbahçe'nin uzak ara şampiyon olacağını ve onun ardından Trabzonspor'un geleceğini söyledi. Üçüncülük adayı da Alanyaspor imiş. Bunu söylerken çok ama çok iddialı olduğunu da belirtti. Üstelik geçen senenin başında gol kralı olacak kişiyi bildiğini de örnek gösterip, bu sefer de yanılmayacağını vurguladı. 
Onun böylesine iddialı konuşmasını beklemezdim. Hayatta ne olacağını kimse bilemez. Futbol sadece isimlerle oynanmıyor. Michael Jordan'ın bir sözü çok iyi anlatıyor:
'Yetenek maçı kazandırır ama zeka ve takım oyunu şampiyonluğu getirir.'
Fenerbahçe iyi futbolcular aldı. Ama sil baştan bir takım yarattı. Ben en son 17. transferde kalmıştım. 18 oldu mu geçti mi, sayamadım, matematiğim yetmedi. Hiç kimse, hiç kimseyi tanımıyor. İyi oyuncuları maçı kazandıracak fakat takım olabilecekler mi?
***
Diyelim ki 24 kişilik kadronun tamamı dünyanın en yetenekli oyuncularından oluşuyor. Bunlardan 11 tanesi sahaya çıkacak. Geri kalan 13 tanesinin bazıları yedek kulübesinde ve bazıları da tribünde oturacak. Bir kaç hafta sonra takımda isyan çıkar, oynamayan oyuncular kazan kaldırır. Bu da takımın moral olarak çökmesine ve sonrasında da puan kayıplarına neden olur. Bu kadro küme bile düşebilir.
Erol Bulut büyük kulüplerde teknik direktörlük yapmadı, iyi oyunculardan oluşan bir takım yönetmedi. Kimseyi küstürmeden takımı idare edebilecek mi?
***
Bir sorun daha var. Ali Koç başkan seçildi, Fenerbahçe başarı olarak geriye gitti. Koltuğunu kaybetmemesi için bu sezon planlarını şampiyonluğa göre yaptı. Neredeyse bütün kozlarını oynadı. Herkes üzerinde çok büyük bir baskı var. Teknik heyet ve oyuncular bu baskıyı kaldırabilecekler mi acaba?
***
Bu kadar soru işareti varken, sarı lacivertli takım için kesin şampiyon olur demek, üstelik de rakiplerine fark atacağını da iddia etmek müneccimliğe girer benim fikrimce. Eğer böylesine büyük konuşan yorumcumuz yanılırsa, bu ömür boyu yakasını bırakmaz. 
***
Bir de Hasan Şaş'ın unutulmaz yorumuyla bitireyim:
'Bu İzlanda dediğin takım topu kaleye elle bile 3 defa anca götürür.' Milli maçımızın öncesi söyledi ama İzlanda Türkiye'yi 3-0 yendi.

Terim’in hiç suçu yok mu?

Fatih Terim yönetime çok kızgın. İstediği oyuncuların alınmaması ve futbolcu satışında başarısız olunması onu oldukça öfkelendirdi. Kendisine hak veriyorum ama bir yerde bir sorun varsa, bunda hemen hemen herkesin az ya da çok payı vardır muhakkak. 
Geçen sezon Galatasaray çok çok kötü bir başlangıç yaptı lige. Sonradan bir çıkış yakalandı ama araya kovid-19 girdi. Sonrasında yine kabus gibi futbol sergiledi sarı kırmızılı oyuncular. Oysa takımda iyi futbolcular vardı. Bunlardan takım yapmak ve iyi bir oyun oynatmak teknik direktörün görevidir. 
***
Fatih Terim‘in geçen sezonki başarısızlığını yönetimden kimse dillendirmedi. Kaybedilen maçlar, puan kazanana verilen paradan etti. Burada bir gelir kaybı oldu. Şampiyona verilen milyonlarca lira da alınamadı. Kötü oyun yüzünden hiç bir oyuncu ön plana çıkarılamadı, bu da futbolcuların değerini düşürdü ve satılmasının önüne geçti. 
Bu sezon transferde başarısız olunmasında sadece yönetim değil, Fatih Terim de suçludur.