Çölyak ve PKU hastaları, toplumun çoğunluğu için vazgeçilmez sayılan pek çok lezzeti hiç tadamıyor, fırından yeni çıkmış taze boyoz ya da gevreği sadece koklamakla yetiniyor, canlarının çektiği şeyleri yiyemiyor ve bu yüzden kimi zaman sokakta aç gezmek zorunda kalıyor. Onlar arasında, okul kantininden hiçbir şey alıp yiyemeyen çocuklar da bulunuyor. Çölyak ve PKU hastalarının ömür boyu diyet yapma zorunluluğu bulunuyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, özel durumları nedeniyle ömür boyu diyet zorunluluğu olan çölyak ve PKU hastaları için destek programları hazırladı. Kent Ekmek Fabrikası'nda ürettiği uygun fiyatlı glutensiz ekmekleri Türkiye'nin 76 kentine dağıtan İzmir'in yerel yönetimi, bu hastalıklarla mücadele edenlere ayrıca özel gıda paketi dağıtımlarını sürdürüyor.

YILDA ÜÇ KEZ ERZAK DAĞITILIYOR

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından dağıtılan gıda paketlerinde çölyak hastaları için un, makarna, tel şehriye, spagetti makarna, sade erişte, kuskus makarna, irmik, tarhana, mısır nişastası, yulaflı bisküvi, kakaolu bisküvi, sütlü kremalı kakaolu bisküvi, çikolatalı gofret, tuzlu kraker, grissini, vanilyalı gofret, fındıklı gofret, kavala kurabiyesi, kedi dili tatlı bisküvi, kekikli tuzlu kurabiye ve kek bulunuyor. Fenilketonüri hastaları için hazırlanan paketlerde de un ya da nişastalı karışım, makarna, tel şehriye, spagetti/spiral makarna, yumurta ikamesi, sade erişte, pirinç ikamesi, tarhana, tavuk aromalı şehriye çorbası, damla çikolatalı kurabiye, tuzlu çubuk kraker ve tuzlu kurabiye gibi ürünler yer alıyor. Hastaların 'mutluluk kolisi' adını verdiği paketlerden yılda 3 kez dağıtılıyor.

'50 KURUŞLUK KRAKER BİZE 9 TL'

Henüz13 günlükken PKU tanısı konulan 2.5 yaşındaki Teoman Biçici'nin annesi Semiha Biçici, oğluyla birlikte yaşadığı bu zorlu süreçte, ilk günden itibaren İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yanlarında olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

"Büyükşehir Belediyesi'nin gıda yardımlarından çok memnunuz. Çünkü Büyükşehir Belediyesi, bu yardımları yaparken maddi durum şartı aramıyor. Gelirin iyiymiş, kötüymüş buna bakmaksızın erzak yardımını çölyak ve PKU'lu hastalara veriyor. Teoman büyüdükçe ihtiyaçlarımız artıyor ve bu yardım da bizi çok rahatlatıyor. Ürünleri piyasada bulmakta hem zorlanıyoruz, hem de maddi açıdan çok pahalı. Örneğin 50 kuruşa satılan çubuk krakerleri biz 9 liraya almak zorunda kalıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bu sosyal bilincini diğer iller de örnek alarak çölyak ve PKU'lu hastalarımıza destek vermeliler."

'İYİ Kİ İZMİR'DE YAŞIYORUZ'

5 yıldır çölyak hastası olan Elif Akar, 11 yaşındaki oğlu Eren'e de 1.5 yıl önce çölyak teşhisi konulunca bütün hayatının karardığını ifade ederek şöyle dedi:

"Ülkemizde çölyak hastalığı maalesef çok bilinmiyor. Komşularıma ev oturmalarına artık gidemiyorum çünkü bu hastalığın kimse farkında değil. Bizim besinlerimizin özel olduğunun farkında değiller. Biz de genelde çölyaklı arkadaşlarımızla görüşüyoruz. Bir evde iki çölyaklı var. Her ürün pahalı; bir de asgari ücretle geçiniyoruz. Siz düşünün halimizi. Ama iyi ki İzmir'de yaşıyoruz. Bizler çok şanslıyız."  

ÇÖLYAK VE FENİLKETONÜRİ HASTALIĞI NEDİR?

Çölyak, glutein proteinine karşı vücudun geliştirdiği tepkiden dolayı oluşan bir hastalık. Glutein proteini arpa, buğday, çavdar, yulaf gibi tahıllarda bulunuyor ve bu ürünlerin alınmasıyla gelişiyor. İnce bağırsaklarda ortaya çıkan hastalık sebebiyle bağırsak duvarları düzleşiyor, besin emilimini tam olarak yapamıyor.

Fenilketonüri ise kalıtım yolu ile geçen, ilerleyici zeka ve gelişim geriliği yapan bir metabolizma hastalığı. Erken teşhis konulan bebeklerde fenilanin amino asidi yönünden 'fakir diyet' uygulanmasıyla zeka geriliği tamamen önlenebiliyor. Fenilketonüri hastalığının tedavisi, düşük proteinli ve fenilalanin amino asidinden düşük besinlerin kullanımıyla mümkün.
Editör: Haber Merkezi