Unuttuk sanmayın...
‘Su uyur düşman uyumaz’, sözünü...
Şu anda en büyük düşmanımız küçük bir virüs...
Buna ‘korona’ diyorlar...
Cephede askerlerimiz olarak ‘sağlıkçılarımız’ var...
Diğer cephede ise Mehmetçiklerimiz...
Hepsi can separene çalışıyor...
Ve biz uyurken, ‘Barış Pınarı’ bölgesinde sızma girişiminde bulunan, 24 YPG/ PKK’lı terörist etkisiz hale getirildi.
Ama bu arada unutmayalım:
Güven ve huzur ortamını bozmak isteyenler vardır, bunlara hiçbir şekilde hareket imkânı tanımamalıyız.
Mart ayında iç güvenlik operasyonlarında da 89 terörist etkisiz hale getirildi.
Bunun için ise 8 bin 41 operasyon yapıldı.
Karar bekleniyor
Gece 24.00’ten itibaren şehirlere giriş çıkış yasakları başladı.
Tabii ki 60 yaş yukarılar ile 20 yaşın altındakilere de...
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün açıkladı:
‘En fazla vaka normal nüfusu iki buçuk misli artan Bodrum ilçemizde, Milas’ta ve Fethiye’de...’ dedi.
Ve o da özellikle bu kentlere giriş çıkışın yasaklanmasını istedi.
Tabii ki bu kararı Muğla Valisi ya da Muğla Pandemi Kurulu bugün yarın alabilir.
Çalışmayana maaş...
Doğru- yanlış paylaşılanları okuyorsunuzdur:
Biri, ‘Almanya’da yaşıyorum, 2 haftadır çalışmıyorum, evdeyim. Ama devlet maaşımı ödüyor!’ diyor...
Devam ediyor:
‘Serbest Gazeteci bir arkadaşım da evinde oturuyor.
İşini yapamadığı için devlet dün hesabına 5 bin avro yatırdı.’
Tabii o ‘euro’ diyor, ben Türkçesini ‘avro’yu kullanıyorum, çoğu zaman, şimdi olduğu gibi...
Hollanda’da yaşayan ve üç haftadır evinde olduğunu belirten bir Türk kardeşimiz de, devletin maaşını kesintisiz bankaya yatırdığını yazmış.
Nisan sonuna kadar da işyeri kapalı imiş...
Bir de yazısına ‘siyaset’ sokmuş...
‘...Ama AvrupaTürkiye’yi kıskanıyor!’ demiş...
Bizim ‘Çekoslovakya’ diye anımsadığımız ama bölündükten sonra ‘Çekya’ olan ülkede yaşayan Güven Pekçetin’in herhalde diğer ülkelerde olanlara gıpta ile bakıyor olmalı...
Çünkü; Çekya komşu bazı ülkeleri kadar zengin olmadığı için maaşının sadece yüzde 80’ini alabiliyormuş...
Yetkililerin, daha doğrusu karar vericinin dikkatini çekmek için bir de içimizden birinin sözlerini paylaşayım:
Dediği şu:
‘Türkiye’de yaşıyorum...
İşyerim kapandı!
Günlük çalışıyordum, cebimde 200 TL. vardı...
Birinden 500 TL. borç aldım.
Eve erzak alışverişi yaptım.
Şu anda cebimdeki para 100 küsur...
İşe ne zaman döneceğim belli değil.
Neyse canım sağ olsun...
Benden çok daha sıkıntılı olanlar var...’
Evet var...
İşte önemli olan bunlara ulaşmak...
Bazı başkanlar bağış kolilerin pazartesi gününden itibaren dağıtılacağını belirtiyor...
Neden bugün değil?
Hafta sonu tatili olduğu için mi?
Doktorlardan utanın...
Ey yetkililer, müdürler;
Bırakın artık tatili matili...
Maaşlarınızı alıyorsunuz....
‘Birlik ve beraberlik’ diye büyük laflar ediyorsunuz...
Ama tatili de unutmuyorsunuz...
Sanıyor musunuz ki; evde karantinada olan insanlarımız memnun ya da mutlu...
‘Okullar kapatıldı’ diye sevinen öğrenciler bile bugün kara yastalar...
Dışarı çıkamayacaklar, büyük olasılıkla, kendilerine göre eğlenemeyecekler...
Evin büyükleri de!
Onlar da, ‘Şimdi bakkala, markete kim gidecek?’ derdindeler...
Anlayacağız ama ne zaman?
Çoğunluk biliyor ama ben yine de o meşhur Kızıldereli atasözünü anımsatayım:
‘Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son alık tutulduğunda, beyaz adam, beyaz adam, paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak!’
En büyük asker
CHP İzmir Milletvekili yaptığı açıklaması ile önemli bir konuyu gündeme getirdi.
Sertel, binlerce askerimizin terhis olduğunu ancak, büyükşehirlere giriş çıkış yasağı olduğu için ailelerinin gelip alamadığını, şehirlerarası ulaşımın da durma noktasında olduğu için mahsur kaldıklarını belirterek, Milli Savunma ve İçişleri Bakanları’nın konuyu bir an önce ele almalarını ve soruna çözüm bulmalarını istedi.
Davul zurna ile ‘En büyük asker bizim asker’ diyerek vatan görevine gönderdiğimiz kınalı kuzularımızın bir an önce sevdiklerine, sevenlerine ulaşmasını biz de yürekten istiyoruz.
Yapılması mümkün
Bornova eski belediye başkanı, İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır da, Türkiye’yi etkisi altına alan korona virüs nedeniyle gıdaya erişimin devamlılığının nasıl sağlanacağını bizim gibi merak ettiği için Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye soru önergesi verdi.
Sındır, ‘gıda ürün stokunun ne durumda olduğunu, çiftçilerin üretimlerine virüsten etkilenmeden devam edebilmeleri için alınan önlemleri’ sordu...
Çiftçilerimizden de, bu süreçte, kullanmış oldukları; mazot, gübre, ilaç, elektrik vb. ile tüm ekip ve ekipmanlarından KDV ile ÖTV alınmaması isteniyor.
AKP’li Kırkpınar; fitne odaklarına sağlıkçılar kulak vermedi!’
AKP İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar devletin bütün kurumları ile birlikte Covid – 19 salgın hastalığı öncesinde tedbirleri aldığını belirterek, 9 Eylül Hastanesi’nde her hangi bir sıkıntı olmadığına dikkat çekti.
Kırkpınar, Mustafa Kemal Sahil Biulvarı (Mithatpaşa Caddesi) üzerindeki ‘Otel 9 Eylül’ ün tahsis edildiğini belirterek, her hangi bir sıkıntı bulunmadığını ve yerel yönetimlerden herhangi bir talepte bulunulmadığını açıkladı.
CHP’nin milletten uzak olduğunu belirten Kırkpınar, CHP’li siyasetçiler başta olmak üzere kimi kesimlerin birlik ve beraberlik ruhlarını itibarsızlaşmaya çalıştığını, bu fitne odaklarına sağlık çalışanlarının kulak vermediklerini söyledi.
Bilindiği gibi CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi hastane yakınındaki yurtları kiralamak ve sağlıkçıların hizmetlerine açmak için rektörlüğü başvurmuş ama eski AKP Milletvekili Rektör tarafından bu istek kabul edilmemişti.
yurtlarda şu anda 15 bin 756 yurttaşın karantinada olduğu bakan tarafından açıklandı.
Yurdun çeşitli kentlerindeki 58 öğrenci yurdunun da halkın hizmetinde olduğu vurgulandı.
DİP EKSPRES
İsim isim bilelim...
Kaç gündür heyecanla bekliyordum:
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 7 bin 400 firma hakkında fahiş fiyat uyguladıkları iddiasıyla inceleme başlatıldığını açıkladı.
198 firmaya 10 milyon lira ceza kesilmiş...
Tekrarlarsa 10 kata kadar ceza verilecekmiş...
İnşallah!
İnşallah da ‘yetmez’ bana göre...
Kapatılmalı, mallarına el konulmalı ve de bir dakikada çıkacak bir yasa ile cezaevlerine kapatılmalı...
Bir anket yapılsın bakalım vatandaş benim gibi mi düşünüyor, yoksa başka türlü mü?
