İklim değişikliği ve nüfus artışının damgasını vurduğu bu çağda baklagiller ‘geleceğin gıdası’ olarak öne çıkıyor. 

Bakliyata olan ilgi dünya genelinde büyük bir hızla artıyor. 

Bu ilginin sebebi, bu ürünlerin sağladığı çok yönlü faydalar. 

Besleyicilik konusunda, yağ oranlarının düşük olması ve yüksek kaliteli proteini makul fiyatla sağlamaları öne çıkıyor. 

Pandemi sürecinde bakliyat talebinin arttığına dikkat çeken uzmanlar, dünya genelinde baklagil tüketiminin en az %10 artmasını bekliyor.

Hayati öneme sahipler

Bakliyat ürünleri, baklagil ailesindeki bitkilerin yenilenebilir tohumlarıdır. Kabuk içerisinde gelişen baklagillerin fasulye, mercimek, nohut ve bezelye gibi çok çeşitli türleri vardır. 

Besleyici ve protein bakımından zengin olmalarından dolayı baklagillerin açlık, yetersiz beslenme ve obezite gibi sorunlarla mücadeleye katkı sağlayabileceği öngörülmektedir. 

Bakliyat ürünlerini elde etmek için daha az kimyevi gübre ve su gerektiğinden, 2050 yılında 10 milyara dayanması beklenen dünya nüfusunu beslemek için gereken sürdürülebilir gıda sistemleri için hayati öneme sahiptirler. 

Bakliyat üretiminin, gelişmekte olan ülkelerde küçük çiftçilerin geçinmesine katkıda sağlaması da aynı ölçüde önemlidir. 

Bu açıdan da bakliyat ürünleri fakirliğin önlenmesi ve açlığın sıfıra indirilmesi gibi Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin karşılanması adına önemli bir araç teşkil etmektedir.

Baklagiller üretimi yüzde 63 arttı

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü rakamlarına göre; 1998-2018 yılları arasında baklagil üretimi %63’lük artışla 36 milyon tona yükseldi. Bakliyata olan ilgi dünya genelinde büyük bir hızla artıyor. 

İnsanlar sağlıklı beslenme, çevrecilik ya da hayvanseverlik adına protein kaynaklarını değiştirme eğiliminde. 

Müreffeh ülkelerde vegan ya da fleksitaryenliği tercih eden insanların sayısı artıyor. 

Bunun yanında, baklagillerden elde edilen yapay etler de giderek daha popüler hale geliyor. 

Birçok şirket bu yenilikçi eti üretmeye yöneliyor. 

Uzmanlar, bitkisel bazlı proteinlerin beslenmemizde daha büyük bir yer tutacağını belirtiyor. 

çünkü bu besinler hem daha kolay sindiriliyor, uzun raf ömrüne sahipler, trans yağ içermiyorlar ve aynı zamanda maliyetleri de düşük.

Aslında ülkemizde bu ‘yenilikçi eti’ kullanıyor ve halkı kandırarak, büyük para sahipleri oluyorlar.

Bunun da şimdilik kontrolü çok zor da olsa bakanlık yapmaya çalışıyor.

İlk Kez Trump yönetimine Karşı Karar

Dünya Ticaret Örgütü, Trump yönetiminin 200 milyar dolarlık Çin ürününe 2018 yılında koyduğu gümrük vergilerinin küresel ticaret kurallarını ihlal ettiği sonucuna vardı.

Böylece merkezi Cenevre’deki Dünya Ticaret Örgütü ilk kez Trump yönetiminin, aralarında müttefik ve rakiplerinin da olduğu bir dizi ülkeye uyguladığı gümrük vergilerine karşı karar almış oldu.

Başkan Donald Trump ise bir çok kez ABD’ye adil davranmadığı gerekçesiyle Dünya Ticaret Örgütü’nü eleştirmişti.

Washington, 2018 yılında yaklaşık 200 milyar dolar değerinde Çin ithal ürününe uygulanan gümrük vergilerini yüzde 25’e çıkartmıştı.

‘Akıllı ürünlerle’ pekiştirecek

Armatür Derneği Başkanı Gökhan Turhan, geçtiğimiz yılı 1,5 milyar dolar ihracatla kapatan sektörde pandemi nedeniyle akıllı ürünlerin ön plana çıktığını söyledi. 

Küresel tedarik zincirinde yeni bir dönemin başladığını ifade eden Turhan, ‘Sağlık ve hijyen konusu armatür sektörünü yakından ilgilendiriyor. Buradaki fırsatı hızlandırılmış süreçte karlılığa çevirebiliriz ve alternatif ihracat pazarlarında kalıcı hale gelebiliriz.’ dedi.

4 milyar dolar büyüklüğündeki armatür, valf, musluk vana ve tesisat ekipmanları sektörü pandemi nedeniyle küresel ölçekte oluşan akıllı ürünleri odağına alarak ihracatta vites artırmayı hedefliyor. 

Geçtiğimiz yıl 1,5 milyar dolar ihracat yapan sektör, ileri teknoloji yerli ürünlerle alternatif dış pazarlara açılarak Türkiye’nin toplam ihracatına daha fazla katkı vermeyi odak noktasına aldı. 

yatırım yapan ikinci ülke oldu

‘Çin’in Yurt Dışına Doğrudan Yatırım Raporu 2019’ yayımlandı. 

Raporda Çin’in geçen yıl yurt dışına en çok yatırım yapan ikinci ülke olduğu bildirildi. 

Ticaret Bakanlığı, Ulusal İstatistik Bürosu ve Ulusal Döviz İdaresi tarafından ortaklaşa hazırlanan rapora göre, geçen yıl Çin’in yurt dışına yaptığı yatırım miktarı 136 milyar 910 milyon dolara ulaştı. Yurt dışına yatırımların artış hızı bir önceki yıla göre 4,3 puan düşmesine rağmen Çin, Japonya’nın ardından dünyada en çok yatırım yapan ikinci ülke oldu.

Çin’in son yıllarda yurt dışındaki toplam yatırımları da 2,2 trilyon doları buldu. Böylece Çin, bu alanda Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Hollanda’nın ardından dünyanın 3. büyük ülkesi haline geldi. Ancak Çin’in dış yatırımları, çektiği yabancı yatırımlardan 3,1 puan düşük durumda.

DİP EKSPRES

Raporda, 27 bin 500 Çinli şirketin, 188 ülke ve bölgede 44 bin işletme kurduğu bilgisi de yer alıyor. 

Bu, dünya ülkelerinin yüzde 80’ine Çin sermayesinin girdiği anlamına geliyor. 

Sadece Kuşak ve Yol ülkelerinde kurulun işletme sayısı 10 bini aşmış durumda ve doğrudan yatırımlar da yüzde 4,5 artarak 18 milyar 690 milyon dolara ulaştı.

Sektörel bazda incelendiğinde, Çin’in yurt dışındaki yatırımlarının yüzde 80’inin hizmet sektörüne odaklandığı görülüyor. 

Toptan ve perakende satışlar, finans, bilişim, yazılım, emlak, ulaştırma ve lojistik gibi alanlar da Çin’den en çok yatırım çeken diğer alanlar oldu.

Çinli kamu işletmelerinin yurt dışına yatırımlarında da hızlı bir artış kaydedildi. 

Doğrudan merkezi hükümete bağlı işletmelerin finans dışı sektörlere yaptıkları yatırımlar yüzde 18 artarak 27 milyar 210 milyon doları buldu.