Merkez Bankası ve Hazine Müsteşarlığı raporlarından alıntı yapan CHP'li vekil, "Ekonominin istikrarlı büyümesinin önündeki en büyük engel cari açıktır. Bu sorun imalat sanayisinin ithalata bağımlılık noktasına gelmiş ve son 10 yılda bağımlılık artmıştır. Ağırlıklı olarak ihracat yaptığımız otomotiv, kimya ve demir-çelik gibi sektörlerde bağımlılık % 50'lerin üzerindedir. Türk sanayisi üretmeyi bırakarak lojistik ve montaj yapan sanayi haline geldi" dedi. 
Hükümetin ekonomik politikasının üretmeyi pahalı hale getirdiğini söyleyen Susam, "Sıcak paraya olan ihtiyacımız düşük kur-yüksek faiz üretim maliyetini arttırdı. Tasarruflar konusunda bize benzeyen ülkelerin çok gerisindeyiz. Bunun da nedeni sanayicinin para kazanamayarak yatırım için yabancı kaynak kullanmak zorunda kalması. Türkiye ekonomik piyasa büyüklüğünde dünyanın 17. Sırasında ama rekabet endeksinde 59, teknolojik gelişmede 140 ülke içinde 55'inci sırada. Çok övündüğünüz ekonominin gerçek hali budur" diye konuştu. 


Kendi sanayileşme politikamız olsun
Türkiye'nin kendi ekonomik politikasını oluşturmak yerine küresel güçlerin yönlendirmesiyle hareket ettiğini öne süren Susam, "Bilgi ve teknoloi üretimi yapan büyük ülkeler, çevre kirliliği yapan ve katma değeri düşük demir-çelik ve otomotiv gibi sektörleri bize pas ediyor. Biz bu alanlarda kendimizi iddialı zannediyoruz ama aslında onların terk ettiği alanda yer alıyoruz. Partimizin önerisi bu alanları küçümsemeden ancak küresel güçlerin tercih ettiği sanayileşme politikasına mahkum olmadan; KOBİ'lere dayalı bilgi ve teknoloji üreten, ürün çeşitliliği olan bir sanayileşme politikasını oluşturmaktır. AKP iktidarı bu alana desteği yeterli seviyede değildir. 2007 yılındaki bütçe görüşmelerinde dönemin bakanı Zafer çağlayan 2013 yılında AR-GE desteklerinin % 2'ye çıkartacaklarını müjdelemişti. Bu yılın bütçesinde Maliye Bakanı destek oranını binde 59'dan binde 84'e çıkartmakla övündü. 10 yılı aşkın süredir ekonominin uygun olduğu koşulunda iktidar olan AKP'nin AR-GE'ye ayırdığı pay budur. Böyle bir bütçeyle KOBİ'lerin gelişmesi ve teknoloji üretmesi mümkün değildir" dedi.
Migros'un satışı
Migros'un Amerikan mağazacılık devi Wall Mart'a satışı için pazarlıklar olduğunu da hatırlatan CHP'li vekil, "Sanayi ürettiği malını öncelikle kendi iç pazarında satabilmelidir. Üretimde kullandığımız 150 milyarlık aramalı, zaten ithal edildiği için zaten KOBİ'lerin pazarında daralma yaşanmaktadır. Üstüne bir de pazarımızı başkalarına veriyoruz. Türkiye'nin en büyük AVM'lerinden İngilizlere ait Migros, dünya devi Amerikalı Wall Mart'a satılıyor. Sanayicinin malını satacağı pazar hakimiyetimizden çıkıyor, esnaf ve sanatkar haksız rekabette yok oluyor, siz o pazarı düzenleyecek bir kanunu hipermarket yasasını meclise getiremiyorsunuz" diye konuştu.