Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'a birer mektup gönderen Yorgancılar, "Hükümetimizden beklentimiz ve önerimiz Türkiye'nin neresinde olursa olsun Organize Sanayi Bölgelerimizin üretime katkılarının artırılması amacıyla yeni teşvik modelinde öncelikli duruma getirilmesidir" dedi.
Hükümetin 2009 Haziran ayında Türkiye'yi teşviklerde dört bölgeye ayırmasının ardından İzmir birinci bölgede yer alırken hemen yanındaki Manisa'nın üçüncü bölgede yer almasının yatırımlar açısından getirdiği haksız rekabeti sürekli gündemde tutan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, Başbakan ve bakanlara yazdığı mektupta sadece İzmir ve Manisa arasındaki değil, Türkiye'nin diğer bölgelerinde de komşu kentler arasındaki benzer durumları da ortadan kaldıracak nitelikte bir öneri sundu. Yorgancılar mektubunda şu görüşleri ifade etti: "Desteklendiği takdirde tarımdan, turizme, sanayiden, enerjiye ve hizmet sektörüne kadar oldukça geniş bir alanda ülkemize ve ekonomimize büyük katma değer yaratacak bir şehir olan İzmir'in, (Sabuncubeli tünelinin açılmasıyla) 15 dakikalık mesafede bulunan sınır ili Manisa ile arasında yaratılan haksız rekabet nedeniyle uğradığı kayıp göz ardı edilemeyecek ölçüde kentin yatırım dinamiklerine engel teşkil etmekte, yatırımcıları kentimizden uzaklaştırmaktadır. Benzer durum pek çok ilimiz için de söz konusudur. Hükümetimizden beklentimiz ve önerimiz, Türkiye'nin neresinde olursa olsun Organize Sanayi Bölgelerimizin üretime katkılarının artırılması amacıyla yeni teşvik modelinde öncelikli duruma getirilmesidir. Bilindiği gibi Organize Sanayi Bölgeleri, üretim faaliyetlerine uygun kuruluş yerleri, her türlü denetime açık konumlarıyla başta vergi ve sosyal güvenlik yükümlülüklerinin yerine getirilmesini teminen kayıt dışı ekonomi ve kayıt dışı istihdamı önlemedeki önemi, üretim için gerekli ve destekleyici bölge içi alt yapıları ile dışsal tasarruf sağlayan mevcut ve gelişen her türlü modern ulaşım bağlantıları nedeniyle teşvik edilmeyi gerektiren öncelikli üretim yerleridir. Ülkemiz ekonomisinin gerçek gücünün sahip olduğu üretim potansiyelinin iyi kullanılmasına bağlı olduğu gerçeğini dikkate alarak yaşamakta olduğumuz cari açık sorunun küçültülmesinde yerli üretimin ve istihdamın artırılmasına yönelik destek unsurlarına yeni teşvik modelinde daha fazla önem verileceğini biliyoruz. Bu yaklaşımın merkez üssü OSB'ler olmalıdır. Üstelik böylesi bir yaklaşım, kentlerimiz içinde dağınık halde elverişsiz koşullarda faaliyette bulunan sanayi tesislerimizin OSB'lere taşınarak bir yandan kent yapılanmalarının kolaylaşmasının diğer yandan da kentlerimizde oluşan rantların yatırım ve işletme sermayesine ilave bir finansman kaynağı olarak dönüşümünün yolunu da açacaktır. Ayrıca uygunsuz alanlarda münferit olarak sanayi tesisi kurulmasına ve kaynak israfına neden olan bu yatırımlar nedeniyle sonradan sayısız sorunlara yol açılması dönemi de bu yaklaşımla geride bırakılmış olacaktır.

Özetle, OSB'lerimiz yeni teşvik modelinde bölge, şehir ve sektör ayrımı yapılmaksızın mevcut uygulamada azami teşviklerin sağlandığı 4. Bölge teşviklerinden yararlanan yerler olmalıdır. Geçmişte 1990'lı yıllarda böyle bir yaklaşım uygulanmaya çalışılmış ancak o tarihlerde OSB'ler için yaratılan farklılık yeterli olmadığı için istenilen sonuç elde edilmemiştir. Bu nedenle, OSB'ler lehine doğru olduğuna inandığımız bu yaklaşımda yaratılacak farlılığın önerdiğimiz şekilde yeterince cazip olması halinde ülkemiz için çok olumlu ekonomik, sosyal ve çevreyi ilgilendiren anlamlı sonuçlar elde edileceğine inanmaktayız. Yukarıda arz edilen konuların "Yeni Teşvik Yasası" çerçevesinde ele alınarak sistemin revize edilmesi ve son derece önemsediğimiz bu konunun dikkate alınması hususunu değerlendirmelerinize arz ediyoruz"

Editör: Haber Merkezi