Doğancan Bingöl - Yeni fikri olan ve ortaya koyduğu çalışmalarla fark yaratarak çeşitli projeleri hayata geçiren kişilerin ortak buluşma noktası Türkiye Girişimcilik Vakfı, her yaştan yüzlerce insanın başlangıç adımlarını atmasına kılavuzluk yapıyor. Vakfın Genel Müdürü Mehru Aygül, "Girişimcilik aslında bir yaşam biçimi hayata bakış tarzı ya da düşünme biçimi o yüzden girişimciliğin belirli bir çerçevesi yok" dedi.
Girişimci olma potansiyeli olan kişilerin fikirlerini hayata geçirmesi gerektiğini belirten Aygül, doğru insanlarla çalışarak planlanan projenin daha önce benzeri olup olmadığını araştırmanın çok önemli olduğunu ifade etti.

Nitelikli ekip

Aygül, düşünülen fikirlerin bir çoğunun daha önce girişimciler tarafından planlandığına dikkati çekerek, "Dünyada sadece 3 veya 4 fikir daha önce düşünülmemiştir. Doğru bir ekip kurarak planlanan fikirlerin hayata geçmesi gerekli. Girişimcilik tek başına yapılan bir şey değil. Ekibin nitelikli olması çok önemli. Yatırımcının sorduğu ilk soru ekibin buna yeterli mi oluyor. Daha sonra iş modeli hazırlamak gerekiyor. Bunun finansal değeri ne olacak nasıl bir eşsiz değer yaratacak onu sorgulamak lazım. Pazara giriş stratejisini belirlemek lazım. Müşteri ile konuşmak lazım. Ama her şeyden önce bütün bunları yaparken yatırımcılık aşamasına geçmeden önce ürünü denemek lazım. Bir prototip oluşturup müşteriye mutlaka gitmek lazım. Ondan sonra ürüne bağlı olarak ülkede faaliyete geçilebilecek bir sürü yer var birini değerlendirip faaliyete geçmek gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Işık görmek yetiyor

Dünyadaki girişimleri takip ederek çeşitli kuruluşlardan fon sağlamanın önemli olduğuna değinen Aygül, şunları söyledi:

"Eğer AR-GE'ye dayanan bir işse bu girişim tübitak tarafından fon sağlanıyor. Oradan destek alabilir. Üniversitelerin tübitak ile beraber kurduğu yatırım hızlandırma programları var onlara başvurabilir. Şu an en sağlamı tübitak diyebilirim. Eğer üniversite öğrencisiyse teknoparkların desteğini alabilir. Bir şeyler ortaya koymak isteyen insanlar için bir çok alanda yatırımcı ve destekçi bulmak mümkün yeter ki fikir yatırımcıya o ışığı versin."

Risklere açık olmalılar

Girişimci olmak için gece gündüz demeden çalışmak gerektiğini söyleyen Aygül, "Bir insanın sabah 9 akşam 5 çalışması kendi tercihi. Bunun doğrusu veya yanlışı yok. Çünkü girişimcilik bir çok kişisel özelliği içinde barındıran bi durum. Risk alabiliyor olmanız gerekli. Eleştiriyi kaldırabiliyor olmanız lazım. Ekip çalışmasına yatkın olmanız lazım. Dolayısıyla herkes girişimci olamaz. Herkes için doğru değil. Bu çalışma temposunu kaldırmak çok zor ama karşılığında yaptığın işin bir yerlere geldiğini görünce bu uğraşların karşılığını bulduğunu görmek her şeyi unutturuyor" diye konuştu.
Z kuşağının hayata daha farklı baktığını bu nedenle şirketlerin de sürekli kendini yenilediğini belirten Aygül, gençlerin girişimciliğin cazip hale gelmesiyle özel ve kamu sektöründen uzaklaştığını bunu tetikleyen ana etkenin internet olduğunu bu nedenle girişimcilik potansiyeli olan gençlerin sayısının arttığını kaydetti.

Kimseye altın tepside sunulmadı

Fikirlerin gün yüzüne çıkması için gençlere tavsiye veren Aygül, şöyle konuştu:

"Bir defa artık çok hızla değişen global bir dünyada yaşıyoruz. Ne alanda çalışıyor olurlarsa olsunlar dünyayı takip etmeleri, farklı disiplinlerden beslenmeleri çok önemli. Girişimcilik özelinde baktığımızda bile başarılı girişimciler sanatla, sporla, kültürel aktivitlerle haşır neşir olan, dünyaya farklı pencerelerden bakabilen insanlar. Bugün teknolojinin, inovasyonun bu kadar hayatımızın içinde olması ve hızlı değişmesi de yaşam tarzımızı dönüştürüyor tabii ki. Bu sürece de adapte olabilmeleri çok önemli. Öte yandan bu sistemin kendisi de gençler üzerinde bir deformasyon yaratıyor elbette. Her şeye çok kolay ve hızlı erişebildikleri bir çağın içinde büyüyorlar. Mücadeleci olmaları gerektiğini ve hayattaki tutkularını güçlü yanlarını keşfetmeleri gerektiğini düşünüyorum. Çünkü hiçbir başarı, ne girişimcilik ekosisteminde ne de başka sektörlerde altın tepside sunularak elde edilmedi."