FATİH ÖZKILINÇ- Geçen yılın Mart ayında  koronavirüsün ekonomi üzerindeki etkilerine karşı uygulamaya alınan kısa çalışma ödeneği desteği bazı işverenler tarafından istismar ediliyor. Çalışma süreleri geçici olarak en az üçte bir azaltılan veya işyeri faaliyetleri tamamen durması halinde uygulanan sistemin istismarıyla ilgili açıklamalarda bulunan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Yasaya göre kısa çalışma ödeneği alanlar, pandemi nedeniyle çalıştırılmaması gerekiyor. Maalesef birçok işveren hem kısa çalışma ödeneğinden faydalanıp hem de işçileri tam çalıştırarak bir anlamda dolandırıcılık yapıyor” ifadelerini kullandı.

 

İşverenler her koşulda zenginleşiyor

Gerekli denetimlerin yapılmadığını aktaran Sarı, “Fabrikalarda kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılıp tam çalıştırılan işçiler var. İŞKUR ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın denetimine tabi olması gerekirken hiçbir denetim yok. İşsizlik Fonu’ndaki paradan pandemi süresince işçilere 6 milyarlık pay verilirken işverenlere ise 13 milyarlık bir pay verilmiş. İşverenler her koşulda zenginleşiyor.  Ülkemizde işçiler; hakir görülerek ezilmeye, baskılanmaya ve sömürülmeye devam ediyor. İşverenlere ise hem kısa çalışma ödeneği hem de devlet katkısı olarak pandemi kaynaklı teşvik adı altında destek verilerek daha çok zenginleşmeleri sağlanıyor. Villalarında oturan üç beş tane patron kısa çalışma ödeneğinden faydalandırdığı çalışanlarına ücretsiz izin vermesi gerekirken emek sömürüsüne devam ediyor. Kendileri zenginleşirken çalışanlarının yoksul bir şekilde yaşam sürmesine sebep oluyor” şeklinde konuştu.

“Denetim mekanizması işlemiyor”

Bütün yetkilerin işverenlere teslim edilerek emek sömürüsünün derinleştiğini dile getiren Sarı, “Bazı işverenler ise bir ay çalıştırdığı işçinin sigortasını 10 gün yatırıp net maaşını başka ad altında ödüyor. Pandemi döneminde emek sömürüsü güçlü bir saldırıya dönüştü. Bunların hepsi aslında denetim mekanizmasının işlemediğini gösteriyor. SGK’nın kayıt dışı işçi diye gösterdiği yüzde 42’lik bölüm bunlardan oluşuyor. Bunu biz söylemiyoruz TÜİK söylüyor” ifadelerini kullandı.

Asgari ücret de istismar ediliyor

Yeni yılda belirlenen asgari ücretinde istismar edildiğini tespit ettiklerini aktaran Sarı, “İşveren bir işçi için bankaya 2 bin 825 lira 90 kuruş yatırıyor. Asgari ücretle çalıştırıyor ama işçi fabrikanın önündeki bankamatikten gidip maaşını çekip 500 lirasını işverene geri teslim ediyor. Bordroda 2 bin 825 lira gözükürken aslında işçi daha az alıyor. Asgari ücrete bile uyulmuyor” dedi.

Kısa çalışma ödeneği kapsamında olduğu halde tam çalışan işçilerin şikayet edebileceğini ve haklı nedenle akdini sonlandırabileceğini aktaran Avukat Emrah Yolcu ise “Tam çalıştığı halde sigorta günün eksik yatırılan işçi, işvereni şikâyet edebilir. İşveren yasaya aykırı davrandığı için cezai ve idari müeyyide ile karşılaşır. Aynı zamanda işçi bu gerekçeyle haklı nedenle sözleşmesini fesih edip haklarını alabilir" dedi.