Libya'da yaşanan kaos, Fransa, İtalya, Kanada, İngiltere ve ABD öncülüğünde oluşan uluslararası güç tarafından başlatılan bombardımanla yeni bir aşamaya girdi. Yüzlerce füze Libya'yı vururken, operasyondan en ağır yara alan ülkelerden biri de Türkiye oldu. Yurtdışı müteahhitlik sektörünün en büyük pazarı olan Libya'ya yönelik operasyon aynı zamanda, Türk müteahhitlerinin Libya'da üstlendiği 16 milyar dolarlık projenin de bombalanması anlamına geliyor.


Dönüş umudu kırıldı


Şubat sonunda Libya'da başlayan kaos ve sonrasında yaşanan yağmalama olaylarının ardından, Türk müteahhitlik ve inşaat şirketleri birbiri ardına şantiyelerini geçici olarak kapatıp, çalışanlarını başarılı bir şekilde tahliye etmişti. Türk müteahhitlerinin Libya'nın mevcut yönetiminin kaosu aşarak, yeniden ülkedeki işlerinin başına dönme planları bombardımanla birlikte hayale dönüştü. Türkiye Müteahhitler Birliği ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın Libya'da faaliyet gösteren Türk şirketlerin beyanlarına dayanarak derlediği bilgilere göre, Türk müteahhit ve inşaat şirketlerinin toplam 16 milyar dolarlık devam eden iş sözleşmesi, 1 milyar dolarlık tamamlanmış iş karşılığı hakediş alacağı, 800 milyon dolarlık makina parkı ile 150 milyon dolarlık şantiye ve ekipmanı ateş hattında.


Müteahhitlerin 1 milyar doları Libya'da kaldı


Türkiye'nin Trablus Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği verilerine göre, Türk müteahhitlik ve müşavirlik firmaları 2009-2010 yılları arasında Libya'da 7 milyar 627,2 milyon dolar tutarında 124 proje yapım işini aldı. Türk müteahhitlerinin sözleşmesi devam eden işlerinin toplam büyüklüğü ise 16 milyar doları buluyor. Libya'da iş yapan Türk firmaları arasında Doğuş, Güriş, Enka, Nurol, Metiş, Tekser, Yüksel İnşaat gibi Türkiye'nin önde gelen müteahhitlik firmaları yer alıyordu. Türk firmaları Libya'da 1 milyar dolar alacaklarını bıraktı.


GAMA'nın 60 milyon dolar alacağı var


Libya'nın Sid şehrine yakın El Khalif bölgesinde termik santralin inşaatını gerçekleştiren GAMA İnşaat da bölgedeki durumdan etkilenerek 740'ı Türk, 220'si Mısırlı kalanı ise yerel işçilerden oluşan toplam bin 400 işçisinin tahliyesini gerçekleştirdi. GAMA İnşaat Genel Müdürü Nusret Aytek, olayların ardından sahayı hemen boşalttıklarını ancak önemli miktarda ekipmanlarının kaldığını belirterek 60 milyon dolar alacaklarının olduğunu da açıkladı. Aytek, bunun yanı sıra Tripoli'de bir ofislerinin de olduğunu söyleyerek bu ofisi de şu anda yerel personele bıraktıklarını sözlerine ekledi. Aytek, öncelikle bölgede güvenliğin sağlanmasını beklediklerini söyleyerek ekipmanlarının şu an Libya Elektrik İdaresi'nin kontrolünde olduğunu da sözlerine ekledi.


Müdahale geri dönüş hayalimizi sona erdirdi


Libya'da bundan sonraki sürece ilişkin yorum yapmanın güç olduğunu belirten Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, "Operasyonun başlamasıyla Libya'ya dönüp, yarım bıraktığımız işlerimizi tamamlama hayalimiz sona ermiş oldu" dedi. Eren, Türk müteahhitlerinin sürecin başında Libya'da mevcut devlet yönetimi ve devlet yapısı içinde bir çözümün gerçekleşerek, işlerinin başına yeniden dönme umudu içinde olduklarını ifade ederek, Libya'ya yapılan müdahale ile sürecin bilinmezliğe girdiğini anlattı. Türk müteahhitlerinin devam eden 16 milyar dolarlık iş sözleşmesi ve tamamlanmış işler karşılığı 1 milyar dolar hakediş alacağı bulunduğunu kaydeden Eren, "Tüm iş sözleşmelerimizi mevcut yönetimle imzaladık. Müdahaleden sonra, büyük bir ihtimalle yeni bir yönetim oluşacaktır. Yeni yönetimin yapılan bu sözleşmeleri kabul edip etmeyeceği belirsiz" diye konuştu. Operasyonlar yeniden dizayn edilecek Libya'da Türk müteahhitlerinin rolünün eskisi gibi olmayacağına değinen Eren, "Operasyon sonucunda ne kadar tahribat oluşacak bilmiyoruz. Belki operayon sonrasında bugüne kadar yaptığımız inşaatlar yıkılmış olacak. Operasyona katılan ülkelerin Libya'nın kaynaklarından neler talep edecekleri, Türk müteaahitlerinin Libya'daki rolünü de belirleyecek. Irak'ta olduğu gibi bu ülkeler ihaleleri alacak biz taşeron mu olacağız? Libya'da Türk müteahhitleri için 16 milyar dolarlık pazar bilinmezlik sürecine girdi" diye konuştu.


Libya ateşi tüm sektörleri yakıyor


Libya sadece inşaat ve taahhüt sektörü için değil, bir çok sektör, şirket için de dolaylı ve direkt olarak farklı öneme sahip. Bunlardan biri Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO). Libya'da Fizan'da son dönemin en büyük petrol keşiflerinden birini yapan şirket geçici olarak Libya'dan çekilme kararı aldı. Öte yandan ülkedeki en büyük turizm yatırımını ise Rixos Hotels yapmıştı. Trablus kentinde Rixos Al Nasr adıyla geçen yıl otel açılan otelin inşaatı altı ayda tamamlanmıştı. Otelin yanı sıra grup 15 bin kişilik kongre merkezinin de yönetimini gerçekleştiriyordu. Ülke ihracat için de önemli bir pazar niteliğinde. 2001 yılından bu yana Libya ile olan ihracatımız sürekli artış gösteriyor. Öyle ki 2004 yılında 337.2 milyon dolar olan ihracatımız, 2010 yılında ise 2 milyar dolara yükseldi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, pazarın Türkiye açısından önemini şu sözlerle değerlendiriyor: "Gelinen noktada çok sıkıntılı bir durumda kaldık. Müteahhitlik açısından en büyük 2. pazarımız, 2 milyar dolarlık ihracatımız var... Ancak tabii önce insani gözle bakıyoruz ve barış olursa ticaret olabilir 0diyoruz."


Kimyasal tehlike var


Libya belli sektörlerde ithalat için de hayati pazarlardan biri. Bunların başında kimya sektörü geliyor. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları (İKMİB) Başkanı Murat Akyüz, "Tekstilciler için Mısır neyse Libya'da bizim için o" diyerek özetliyor ülkeninin önemini. Akyüz, "Petro kimya sektörü için Libya pazarı kritik bir öneme sahip. Çünkü Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu polietilen maddesinin sadece yüzde 15'i Türkiye'de üretiliyor. Libya'dan geçen yıl 70 milyon dolarlık polietilen ithalatı yaptık. 65 milyon dolarda etil alkol ithal edildi. Libya'da en önemli ithalat merkezlerinden biri konumunda. Şimdi bu durdu Fiyat artışları gündeme gelecek" diyor.

Editör: Haber Merkezi