Tişörtü üreten Tan Tekstil Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tevfik Tan, antistres tişörtü geliştirirken Afrika’da yetişen jojoba bitkisinin özünü kullandıklarını söyledi. Tan, “Üretilen malzeme, kapsüller halinde kumaşın içine yerleştiriliyor. Daha sonra tişörtü giyen kişinin hareketleri ile bu kapsüller patlıyor. Patladıktan sonra deri yolu ile vücuda geçiyor, dolayısı ile kimyevi madde, görevini gerçekleştirmiş oluyor. Bu kimyevi madde, antistres özelliklerin yanında kan dolaşımını hızlandırıyor. Kaliteli bir uyku sağlıyor. Stresi azalttığı için iyi bir uyku düzeni getiriyor. Metabolizmanın hızlanmasına, dolayısı ile hücre yenilenmesine yardımcı oluyor. Arıca kan basıncını düşürüp kan damarlarını genişletiyor.” dedi. Tişörtü genellikle yurtdışından müşterilerinin talepleri üzerine kullandıklarını vurgulayan Tan, “Yurtiçinde arzu eden müşterilerimiz için de kullanıyoruz. Yine Denizli de yerleşik Alfa Dershanesi ile yürüttüğümüz proje kapsamında tişört yaptırıldı, öğrencilere sınavdan önce giydirildi.” diye konuştu.
Eğitim psikoloğu Hüseyin Öztürk de tişörtü ilk kez 2008 yılında geliştirdiklerini, o zamandan bu yana öğrencilerin girdiği sınavlarda stresin azalmasında başarı sağladıklarını vurguladı. Öztürk, “Çocukları sınava hazırlarken onların dikkat dağınıklıklarını, sınav kaygısı gibi problemleri çözmeye çalışıyoruz. Stres, zekanın frenidir. Stres olduğu zamanlarda var olan bilgileri, optiğin üzerine yansıtma veya sınav anında var olan bilgileri kullanma şansımız olmuyor. Bununla ilgili bir eğitim programımız var, bu eğitim programımızda nefes terapisinden bahsediyoruz, motivasyondan bahsediyoruz, test çözme tekniklerinden bahsediyoruz.” şeklinde konuştu.
Tekstil firmalarına eğitime giderken orada görmüş oldukları antistres özellik katılan bir kumaştan tişört yaptırmayı düşündüklerini anlatan Öztürk, “2008 yılında bu tişörtü imal ettirdik. O günden bu tarafa binlerce öğrenci, Denizli ve Türkiye’nin diğer illerinde dershane ve kolejlerdeki öğrenciler bu tişörtü kullanıyor. Sınavdaki kaygı sırasında damarlar gerilir, beyne giden oksijen miktarı azalır. Kaygının dışa yansıyan kısmı gerginliktir, hattâ çocuğun elini tuttuğunuzda ya çok sıcaktır ya da aşırı derecede soğuktur. Kalp, yerinden fırlayacakmış gibi atar. Tişörtün artısı, buradaki o negatif elektriği alıp çocuğun o dışa yansıyan sıkıntılı beden dilini normale çevirmek. Oradaki o moleküler yapı ile beraber kandaki dolaşımı normal şekle getirerek kalp atışlarını normale çekmek anlamında bir artısı var.” dedi.
Bazı çocukların, sınava okunmuş üzümler, pirinçler, kalemler ile sınava girdiğini hatırlatan Öztürk, “Tişörtün normal fiziksel özelliğinin dışında böyle bir psikolojik etkisi de var, plasebo etkisi. Tişörtün neye yaradığını söylüyorsunuz, arkasında onun bir sertifikası var, üstünde de zaten yazıyor. Çocuk bu tişörtü giydiğinde kendine olan güveni katbekat artmaya başlıyor ve şöyle düşünüyor: 'Ben bu sınava bu tişörtle girersem herhangi bir dikkat problemi, herhangi bir sınav kaygısı yaşamam.' Bizim de istediğimiz zaten bu psikolojik etki.” ifadelerini kullandı.
Çeşitli sınavlara girerken tişörtü deneyen öğrencilerden Ceren Sakarya, çok rahat ettiğini belirtti. Sakarya, “Ben sınavlarımdan önce çok rahatsız oluyordum ama bunu giydikten sonra bir ferahlık, serinlik geliyor.” derken Ece Çevik de, “7. sınıfta bu tişörtü giydiğimde, çok rahatlık ve ferahlık hissediyordum. Sınavımda çok başarılı olacağımı düşünüyorum. İyi bir sonuç geleceğine eminim.” dedi. Berke Kandemir ise, “Tişörtü giyince kendime güven geliyor, rahatlıyorum, ferahlık geliyor. Benim sınavlarım çok stresli geçiyordu. Bunun için birçok yanlış yapıyordum fakat bu tişörtü aldıktan sonra kendime güven geldiği için artık çok daha rahat yapıyorum.” dedi.
Editör: Haber Merkezi
