Hindistan'ın şu an Türk haşhaşına lisans vermediğini, bunun sorumlusunun ise Sandıklı Ticaret Odası olduğunu iddia eden İblar, şunları söyledi: Bunun müsebbibi ise bir sivil toplum kuruluşu. Türkiye'de 16-17 bin ton haşhaş üretilirken bunun büyük bir kısmı ihraç ediliyor. Türkiye'deki tüketimi taş çatlasın 2 bin 500 ton. Hindistan bizden yasal üretilmiş haşhaş almak isterken Afganistan'ın malını almak istemiyor. Sandıklı Ticaret Odası, kendi üst kuruluna danışmadan Hindistan'a bir yazı yazdı ve Türkiye'deki tüketimi 10 bin ton olarak gösterdi. Sonucu ise '20 bin ton üretip bunun 10 bin tonunu yiyorsan ben sana 10 bin ton izin veririm' oldu. Hindistan ise şimdi haşhaşımıza izin vermiyor. 15 bin ton satış yapacakken 10 bin ton deyince kaçak haşhaş olarak düşündüler ve lisans vermediler.
'Hasat, 30 Eylül denmiş'
Tarım Mahsulleri Ofisi'nin sıradan bir memurunun dahi TMO başlıklı kağıdıyla Hindistan'a yazı yazabildiğine dikkat çeken İblar, 'Türkiye'de haşhaş hasadı 30 Eylül'den sonra başlıyor diyerek memur yazı yazıyor. Ancak Türkiye'de hasat 25 Haziran'da başlar. En geç Afyon'da Temmuz'un 15'inde biter. Bu sefer de 'Hindistan kendilerine Afganistan'ın kaçak malını getirdiğimizi düşünerek engellemelerde bulundu. Zaten Türkiye'de haşhaş ithalatı da yasak. Ancak durumu anlatamıyoruz. Bunların nedeni ise sıradan bir memurun işinin dışına çıkması yani üstüne vazife olmayan işi yapması' ifadelerini kullandı.
'Türk haşhaşı aromalıdır'
Ayrıca bundan 5 yıl önce Hintli bir brokerın spekülasyonla fiyatları aşağıya çektiğini öne süren İblar, sözlerini şöyle tamamladı: Böylece Hindistan istediği şekilde malı alıyordu. Bu Hintli Türkiye'den uzaklaştı. Buradaki amaç malı çok düşürmek ve öyle almak. Şu anda ise Afganistan'ın kaçak malı gidiyor Hindistan'a. Türk haşhaşı bugün Hindistan'a gitse bunlardan (Afganistan haşhaşı) bir kilo dahi satılmaz. Çünkü Türk haşhaşı aromalı bir haşhaş. Kalite olarak çok üst düzeyde. Ancak şu anki durumumuz ortada ve gereksiz işlerden dolayı bu sorunları yaşıyoruz.
Editör: Haber Merkezi
