TÜİK tarafından açıklanan yılın üçüncü çeyrek büyüme rakamlarını yorumlayan Yorgancılar, finansal piyasalardaki istikrarsızlığa rağmen yakalanan büyüme hızının düzey olarak sevindirici, kalite olarak düşündürücü olduğunu ifade etti. Yorgancılar, FED'in 22 Mayıs tarihli açıklamasına bağlı olarak uluslararası para ve sermaye piyasalarında yaşanan dalgalanmaların etkisiyle ülke içinde belirginleşen daha fazla kur ve faiz artışı beklentisinin, tüketicilerin kredi destekli taleplerini öne çektiğini belirtti. Bunun da büyümenin yavaşlamasını engellediğine dikkat çeken Yorgancılar, “Ancak ihracat ve dolayısıyla net dış talebin büyümeye katkısı negatif oldu. Böylece hem aksak hem kalitesi sorunlu hem de sürdürülmesi güç bir büyüme sürecine girdik. Özel tüketim harcamaları büyümeye devam ederken özel kesim yatırımlarında da uzun süre sonra büyüme olması bizi umutlandırdı. Ancak parçalı bulutlu küresel iklim nedeniyle Hükümetin yeni adımlar atması ve bunu yaparken de yeni yöntemler geliştirmesi gerekiyor. 2014 yılında tüm ekonomik birimler çok dikkatli olmak durumundadır. Zira hem küresel hem de ulusal dinamikler sürdürülebilir yüksek büyüme için ümitli olmaya imkan vermiyor” dedi.

Ender Yorgancılar, oldukça çalkantılı geçen Temmuz-Eylül döneminde ekonomi yüzde 4,4 oranında büyürken, imalat sanayi sektöründe üretim artışının yüzde 4,9 oranında gerçekleşmesinin sevindirici olduğunu söyledi. Baz etkisini de göz ardı etmemek gerektiğine işaret eden Yorgancılar, sektörel boyutta inşaat ve hizmetler yanında imalat sanayinin büyümeye katkısının yüksek olduğunu dile getirdi.

Harcamalar boyutunda ise özel tüketim ve yatırım harcamalarının büyümeye ivme kattığının görüldüğünü anlatan Yorgancılar, şunları söyledi:
“Ancak mal ve hizmet ihracatında yüzde -2,1 azalış, ithalatında ise yüzde 6'lik artış yaşanması net dış talepteki büyümeyi aşağıya çekmiştir. Bu çeyrekte Dolarda yüzde 9,4, Euro da ise yüzde 15,8'lik artışa rağmen mal ithalatı yüzde 3,5 artarken mal ihracatı yüzde 3,4 oranında geriledi. Bu gelişmedeki ana etken, Türkiye'nin başta komşu ülkeler olmak üzere ihracat pazarlarında hem siyasi sorunlar hem de küresel istikrarsızlıkların oluşmasıdır. Ayrıca dış girdi bağımlılığı artan kurlar nedeniyle maliyetleri artırarak dış pazarlarda avantaj elde edilmesini engelledi. Bu gelişmenin gerisindeki faktörleri açıklamak için ilave bazı göstergelere bakılması gerekiyor. Nitekim bu dönemde ticari kredilerde yüzde 30,3, tüketici kredilerinde yüzde 26,4'lük artış yaşandı. İthalata dayalı iç tüketim çekişli büyüme nedeniyle işsizlik de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde bir oranında artarak yüzde 9,8'e yükseldi."

Hedef: İhracata dayalı büyüme

Küresel koşullardaki olumsuzluklara rağmen imalat sanayi sektörünün yılın ilk 9 ayında yüzde 3,5 büyümesini olumlu ancak yetersiz bulan Yorgancılar, özel kesim yatırımlarındaki artışın daha çok inşaat yatırımlarından kaynaklanmasının ise üzerinde durulması gereken bir konu olduğuna dikkat çekti.
Kredilerle iç talep çekişli olarak büyüyen bir ekonomide faizlerin son derece önemli olduğunu ifade eden Yorgancılar ayrıca, "Faizlerde yılın ikinci çeyreğinde karşılaştığımız rekor düzeydeki düşük oranların yakın zamanda yeniden görmek olası değil. 2014 yılında yeni bir şeyler söylemek daha da önemlisi bunları yapmak için yeni bir vizyonla ihracata dayalı bir büyüme için çalışmalar yapılmalıdır" dedi.
Editör: Haber Merkezi