Göztepe mutlak galibiyet beklediği Erzurumspor deplasmanından 3-2'lik mağlubiyetle eli boş döndü.

***
Sarı kırmızılı takım karşılaşmaya inanılmaz derecede yavaş başladı. Adeta futbol oynamak istemiyormuş gibi bir havası vardı. Golü yedi, tepkisiz kaldı. Pres yapışları evlere şenlikti. Yapmış olmak için koşuyorlardı. 21. dakikada golü yiyince birdenbire kendine geldi. Koşular depara döndü. 27. dakikada ilk golünü atmayı başardı. Beraberlik için uğraşsa da başaramadı.
İkinci yarıda da topa tamamen hakimdi. Bu sayede beraberliği sağladı. 70. dakikada Erzurumspor maçta dengeyi sağladı. Orta sahalar çabuk geçilmeye başladı. Defansta yapılan bir hata ile ev sahibi takım öne geçti. Maç da böyle sona erdi.
Göz Göz kaleden topu paslaşarak çıkardı sürekli. Pres altında bile uyguladı. Bu sebepten çok hata yapıp kalesinde tehlikeler yaşadı.  Geçen hafta 4'lü defansı deneyip başarılı olamadığından tekrardan eskiye, 5'li defansa döndü.
Yenen 3 golde de Atınç Nukan'ın parmağı vardı. İlkinde kafa vurdu, rakibinin sırtına çarpıp, asist oldu. Burada suçlanacak bir durum yok ama... 2. golde topun sarkmasına ve rakibinin alıp gitmesine engel olamadı. 3. golde de topla çıkmak isterken kaptırıp, atağın başlamasına neden olan isimdi. Sarı kartı varken, rakibinin arkasından durdurmak için omuz atıp, yere düşmesine neden oldu. Sarı kart çıksa oyundan atılırdı. Ucuz yırttı.
İlk golde kaleci Mateusz Lis'in kalesinde sabit kalması büyük hataydı. Top rakibe giderken kalesini terk edip, açıyı hemen kapatması gerekirdi.
48. dakikada altyapısında yetişen kaleci Göktuğ Bakırbaş hava topuna çıktı, tutmak isterken çarpıştı ve elinden kaçırdı. Göztepe golü buldu ama hakem Mehmet Türkmen faul kararı verip, golü saymadı. Görüntüden pek iyi anlamadım ama burada faul verilmeyebilirdi. Göztepeli oyuncunun bir hamlesi yok gibiydi.
***
Erzurumspor da maça yavaş başlasa da attığı golle isteklendi. Tam saha presle rakibine zaman zaman zorluklar çıkardı. 2 farkı yakaladıktan sonra skoru korumaya çalıştı. Bu da rakibine topu bırakmayı getirdi. 70'lere kadar kendi alanında kalabalık kalmayı tercih etti. Sonrasında galibiyet için tam saha prese başladı ve bu da golü getirdi.
81. dakikada Orhan Ovacıklı'nın ortasında kale içinde bomboş Mikhael Rosheuvel'in topa kafa vuramaması karşılaşmanın en ilginç pozisyonu olarak görülebilir.
***
Göztepe, Süper Lig'e çıkacak bir havada oynamadı. İstek yok denecek kadar azdı. Şampiyon olacak takım, başlama düdüğünden bitiş düdüğüne kadar savaşmalı. Başka türlü asla olmaz. Bu oyunu mutlaka sorgulanmalı, sorun bulunup, hemen giderilmeli. Yoksa Play-Off bile hayal olacak.  

Manisa düşüyor, Bandırma yükseliyor

Ligde sürekli puan kaybeden Manisa FK, formda ekip Bandırmaspor'la sahasında karşı karşıya geldi. Kazanan yükselişteki konuk takım oldu, 2-0'lık skorla.
***
Maç çok hızlı başladı, öyle de bitti. İki takım da kazanmayı çok istiyordu. Çok koşulan müsabakalarda kaleye yaklaşmak, pozisyon bulmak zor olur. Öyle de oldu. Orta sahada sürekli birbirlerini bozdular, top kayıplarına neden oldular. 
İlk yarıyı Bandırmaspor önde kapatınca, ikinci yarı oyunun hakimiyeti tamamen Manisa FK'ya geçti. Ancak pozisyona girme konusunda tamamen yetersiz kaldı. Rakip kendi yarı alanında boşluk vermeyince göbekten hücum etmek imkansızlaştı. Kanatları yeterince iyi kullanamadı. Kullandığında içeriye isabetli top gönderemedi. Sonuç olarak gol atmayı başaramadı. Bu yarı kaleye gönderilen ilk topu 73. dakikada gelebildi.
İstatistiklere bakacak olursak kaleye daha fazla isabet sağlamıştı. Ama ilginç rakamlar vardı. Kornerlerde 7’ye 1, ortalarda 21’e 3 gibi büyük fark, isabetli ortalarda da 6’ya 1 üstün olan Manisa FK’ydı. Buna rağmen pozisyona girmekte biraz rakibinin gerisinde kaldı ve gol atmayı başaramadı.  Atılan ilk gol soldan arka tarafa yapılan ortadan gelmişken, ikincisi ceza alanı içerisinde elle oynama sonrası verilen penaltıdan atıldı.