Göztepe bu sezon taraftarına çok acı çektirdi. Ankaragücü galibiyetinden sonra gördük ki, oyuncular da çok acık çekmiş. Kurtuluş düdüğünden sonra sevinenlerin yanı sıra gözyaşlarını tutamayanlar da çoğunluktaydı. Kaos bitti, acılar sona erdi.
Göztepe önümüzdeki sezon da Süper Lig'de mücadele etme şansını sürdürdü.
Tarihi bir pazar günüydü bana göre. 34 maçlık seride 7 hafta düşme potasında kaldı Göztepe
gitti, geldi..
Son 5 haftada inanılmaz bir performans sergiledi. 11 puan toplayarak, ligde kalma biletini eline aldı.
Son haftada kaderi elindeydi ve bu önemli fırsatı iye değerlendirdi. Yeni bir sayfa açtı. Görüldü ki, Süper Lig öyle hovardaca harcanmış zamanlara izin vermiyor.
Şimdi ders zamanı..
Herkes acilen eteğindeki taşları dökmeli.
Transfer en önemlisi
Süper Lig'de ilk sezon oyuncular arasında ne kadar kan uyumu varsa, bu sezon da o kadar endişe yaratan bir oyuncu grubu vardı. Özellikle gol yollarında büyük eksik yaşadılar. Taraftar ara transfer döneminde de haykırdı, iyi bir golcü alınması için. Bu eksik, Göztepe'yi bugünlere taşıdı.
Neden alınmadı ya da alınamadı.
Bu konuda çok eksik kaldı Göztepe yönetimi. En büyük eleştiriyi de bu yönde aldı. Başkan Mehmet Sepil'in de kabul ettiği gibi hatalar yapıldı. Karşılığı da acı çekerek alındı. Bundan sonra boş geçirilecek tek dakikaları olmamalı. Ki bana göre, transfer listesi yedekleriyle birlikte hazır olmalı. Mutluluk sarhoşluğu yapılacak en büyük hatadır.
Sezon çabuk başlıyor
Gözünü kapayıp açıncaya kadar, sezon geliyor. Zaman kısa. Takımın istatistikleri belli. En fazla aksayan bölümler de. Bunu çoluk çocuk bile görüyor. Keskin bir rota değişikliği gerekiyor. Bu takımın aynı oyuncularla başarılı olması mümkün görülmüyor. Yapılması gerekenler kısa bir zaman periyoduna sıkıştırılmalı. Tribünde hop oturup hop kalkan, totemlere sığınıp, maç kazanmaya çalışan Mehmet Sepil'in bu düşüncesi önümüzdeki sezon yeterli olmayacaktır.
Sepil, yerinde rahat rahat oturacağı bir takım kurmak zorunda. Her hareketini onayladığım Mehmet Sepil'in artık radikal kararlar alacağına inanıyorum.
Tamer Tuna'sız olmaz
Ankaragücü maçında tribüne gönderilen Tamer Tuna'nın sevincini herkes gördü. En az bizler kadar Göztepeli olmayı başarmış bir teknik adamın bu kulüple uzun soluklu bir anlaşma yapması gerekiyor. Daha önce olduğu gibi dere geçilirken de at değiştirilmemeli. Ondan sonra gelenleri gördük. Gönderilmesi büyük hataydı. Tamer Tuna, büyük iş başarmıştır. Enkaz devraldıktan sonra yıkılmış bir takımı ayağa kaldırmak kolay bir iş değil. Ama belli ki, kumaşı çok iyi. Göztepe ile de büyük bir uyum sağladı.
Elbette takımda kalacak. Bu kesin. Konu, gidiş biletinin değil de, kalış biletinin devamlı olduğunu hissetmesi. Önümüzdeki sezon doğru transferlerle daha büyük işler yapacak, buna eminim.
Taraftara hep alkış
Göztepe'de Türkiye liglerinin en inanılmaz taraftarı var. Sadece tribün görüntüleri değil, maç bilgileri de müthiş. Her anı, her pozisyonu inanılmaz hissediyor. Onları seyrederken, maçı kaçırıyor insan. Gözünü kapa, pozisyonun her anını anlarsın. Bu taraftar hep sevinmeyi hak ediyor. Onları üzmeye kimsenin hakkı yok.
Çakır'a teşekkür
Maçın hakemi Cüneyt Çakır, harika bir maç yönetti. 10 üzerinden 10 veriyorum. O kadar soğukkanlıydı ki, stresi yüksek maçı en az gerilimle bitirdi. Tartışmalı pozisyonlarda oyuncularla kurduğu iletişimle, maçın tansiyonunu düşürerek, kalitesini belli etti. Bravo Çakır'a...
