İzmir'in en önemli festivallerinden ikisinin gelecek hafta başlayacak olmasıyla, şehrin kültür-sanat takvimi hareketlenecek. Bu yıl 13. kez düzenlenecek olan İzmir Uluslararası Kukla Günleri 28 Şubat Perşembe, 26. İzmir Avrupa Caz Festivali ise 2 Mart Cumartesi günü açılışını yapıyor.

Her yaştan izleyiciye hitap eden ve gösteri mekânlarını giderek çeşitlendiren İzmir Uluslararası Kukla Günleri, artık kent ve kentliyle bütünleşmiş etkinlik. Bu seneki programda, Brezilya'dan Norveç'e, Kanada'dan Japonya'ya 24 ülkeden 42 kukla tiyatrosu topluluğu, 44 gösteriyi 47 mekânda 174 kez sahneleyecek. Bu yıl "Kuklayla Daha İyi Bir Dünya" sloganıyla yola çıkan Festivalin programında bir söyleşi, dört sergi ve yedi atölye çalışması da yer alıyor. Festival, 17 Mart'a kadar devam edecek.

İzmir'in en köklü festivallerinden biri olan, İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı'nın (İKSEV) düzenlediği İzmir Avrupa Caz Festivali de bu sene, 8 konser ve 11 yan etkinlikle zengin bir program sunuyor. Açılış, Türkiye'de caz davulunun önde gelen isimlerinden Ferit Odman'ın dörtlüsüyle yapılacak. Davul, saksafon, piyano ve kontrbastan oluşan Ferit Odman Quartet, Odman'ın "Autumn in New York" ve "Nommo" albümlerindeki quartet aranjmanlarını seslendirecek.

Repertuarı caz, etnik caz, samba, bossa nova, Arjantin tango, Rumen müziği, Fransız müziği ve folklor gibi türlerden oluşan, popüler eserleri de yorumlayan Irina Sarbu Band'in 7 Mart'ta, birçok kişiye hitap edecek renkli bir konser vereceğini tahmin ediyorum. Vokal, piyano, kontrbas ve davuldan meydana gelen grubun, 15 yıllık bir sahne deneyimi var.

Programda yer alan İsviçreli Nu Bass topluluğu, piyano, davul, tabla, ud ve nadir görülen 2 kontrbaslı kombinasyonuyla, ilginç bir yapıya sahip. Piyanist François Lindemann'ın 2015 yılında kurduğu, 14 Mart'ta dinleyeceğimiz grubun icra ettiği tüm eserler, Lindemann tarafından bu enstrümanlara uygun olarak bestelenmiş.

Caz quartet geleneğinden beslenmesine karşın, pop ve halk müziğinin birleştirici öğelerinden uzak kalmayarak, tüm bunları modern bir düzen içinde birbirine bağlayan Purple Is the Color'ı oluşturan dörtlü, 2015'te bir "jam session" (doğaçlama caz seansı) esnasında tanışmış. Blues geleneğinden beslenen genç grubun konseri, 18 Mart'ta gerçekleşecek.

Bu yılki Festivalin en yoğun günü, 9 Mart olacak. Sabah swing eşliğinde Lindy Hop dans atölyesi, günün ikinci yarısında yerel üreticileri, zanaatkârları, tasarımcıları, sanatçıları ve cazı sokakla buluşturacak olan Publik Market Caz Edisyonu düzenlenecek. Akşam ise Yaşar Üniversitesi Caz Ensemble, Timuçin Şahin yönetiminde konser verecek.

Amsterdam ve New York'ta caz eğitimi alan, prestijli ödüllere layık görülen gitarist, besteci ve eğitmen Şahin, caz ve çağdaş müzik dünyasında uluslararası tanınırlığa sahip. Yönetiminde konser verecek olan topluluk, deneyim ve bilgisini öğretim görevlisi olarak paylaştığı Yaşar Üniversitesi Müzik Bölümü'nün öğrencilerinden oluşuyor. Festival kapsamında Şahin; John Cage, Morton Feldman, John Coltrane üzerine, "Sesin Özgürleşmesi" başlıklı bir seminer de verecek. Seminer, analitik müzik dinleme seansını da kapsıyor.  

Festival çerçevesinde, dört farklı grupla düzenlenecek caz atölyeleri ve bir grupla gerçekleşecek "jam session", genç/ yeni caz müzisyenleri için değerli birer fırsat oluşturacak. Doğuştan gelen genetik rahatsızlığı nedeniyle acı içinde yaşaması, önemli bir caz piyanisti olmasına engel teşkil etmeyen Michel Petrucciani'ye dair bir belgeselin gösterimi, on günlük bir caz yazarlığı atölyesi ve bu yılki Festival afişinin belirlenmesi için 522 afişin yarıştığı 17. Caz Afişi Yarışması'nın sergisi de, 19 Mart'a kadar sürecek Festivalin programında yer alıyor.