Ali Budak- Dokuz Eylül Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Erdal Çelik, üniversitedeki kadro kıyımını sürdürüyor. Göreve geldiğinden beri üniversitede aynı kadroya 5 defaya kadar atama yapan Çelik, son olarak da Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü'nde 'bir ilki gerçekleştirdik ve atadığımız hocamız İzmir'in ilk Sismolog'u olacak' açıklamalarının bile bilimsellikten uzak olduğunu ve atanan kişinin deprem uzmanlığında liyakati olmayan biri olduğunu belirten TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan, 'DAUM'un başına Sismolog getirdik diye açıklama yaptı. Bu bile bilimsellikten uzaktır. Ölçümü yapan 2 kurum AFAD ve Kandilli Rasathanesi'dir. Deprem olduktan sonra şiddetini Amerika'dan bile öğrenebiliyoruz. Bunun bir önemi yok. Önemli olan fay hatları konusunda araştırma yapmak. Atanan Doç. Dr. Orhan Polat,  Eğitim Bir-Sen adlı sendikanın üniversite temsilcisidir. Yani DAUM'un başına bir 'sendikacı' atandı. Kent için çalışmaları TÜBİTAK tarafından onaylanan Prof. Dr. Hasan Sözbilir'in yerine yapılan bu atama İzmir için bir afettir' dedi.


'Yapılan atamadan kaygılıyız'


'Üç yıldır DAUM müdürlüğünü yapan, deprem uzmanlığı uluslararası bilim çevrelerince referans alınan Prof. Dr. Hasan Sözbilir'in yerine deprem uzmanlığı son derece yetersiz, liyakati olmayan bir sendika temsilcisinin atanması İzmir Kenti için başlı başına bir afettir' diyen TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan, sözlerini şöyle sürdürdü: Kaygılıyız. Çünkü İzmir dünyada deprem riski en yüksek kentler arasında yer alıyor. Bu nedenle İzmir'de can ve mal kaybına neden olacak birincil afet türü deprem olarak belirlenmiştir. Deprem riski son derece yüksek olan bir kentin deprem Merkezi Müdürlüğüne bir sendikacının atanmasından kentin deprem güvenliği açısından kaygı duymaktayız. 2014 yılında liyakat esası göz önüne alınarak DAUM müdürlüğüne üniversitenin Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir atanmıştı. Hasan hocanın  deprem yaratan aktif faylarla ilgili ulusal ve uluslararası bilim çevrelerinde çok sayıda çalışma ve makalesiyle tanınan bir akademisyendir. 2014 yılında DAUM Müdürlüğüne atandığında, bu önemli merkezi mekansız, bütçesiz ve projesiz bir durumda devir aldığı İzmir'in ve bölgemizin konuyla ilgili bilim çevrelerince çok iyi bilinmektedir.
 

Uluslararası projeleri de başlattı


Prof. Dr. Sözbilir üç yıl önce 'sıfır' noktasında devir aldığı DAUM'u bu üç yıl içerisinde depremle ilgili az sayıda akademik disiplinin değil,  jeoloji, jeofizik, inşaat, şehir planlama, mimarlık gibi çok disiplinli bir yapıya kavuşturduğunu vurgulayan Murathan, 'DAUM, İzmir'in deprem sorununu akademik düzeyde araştırıp, tartışılan bir ortama dönüştürdü. İzmir'in ve bölgemizin deprem sorununa bilimsel bir çözüm getirme yönündeki çabalarını; DAUM içersinde oluşturulan çalışma gruplarına sadece akademisyenleri değil, kamu kurumları ve belediyelerde çalışan farklı disiplinlerdeki mühendis, mimar, şehir plancılarını ve hatta itfaiyenin arama kurtarma ve afet işleri bölümünden itfaiyecileri de alarak, ilk defa deprem konusunda üniversite ile uygulamacı sektörün birlikte çalışması ve üretmesinin de önünü açarak İzmir'in deprem güvenliğine önemli katkılar sağlamıştır. Bu çok disiplinli yapı içinde, İzmir'in ve bölgemizin depremselliği ile ilgili 2016 yılında 2 adet AFAD-UDAP projesi, ve 2017 yılı sonunda 2 adet TUBITAK-1001 projesinin çıkmasını sağlandı. Bu ulusal projelerin yanı sıra uluslar arası düzeyde projelere de DAUM'un imzasını attı. Leeds Üniversitesi (İngiltere), Bern Üniversitesi (İsviçre) ve Utrecht Üniversitesi (Hollanda) ile Batı Anadolu'daki aktif fayların deprem yaratma potansiyellerinin belirlenmesi için projeler de başlattı' dedi.
 

'İzmir afete maruz bırakılıyor'


Sözbilir'in son üç yılda yaptığı çalışmalarla DAUM'u sadece ülkede değil uluslararası düzeyde de saygın bir konuma getirdiğini söyleyen Murathan, şöyle devam etti: Devam eden uluslararası projelere rağmen merkez müdürlüğüne maalesef liyakat dışı bir tercihle, deprem konusunda ulusal ve uluslararası akademik performans değerlendirmelerinde sayın Prof. Dr. Sözbilir'in çok gerisinde olan Doç. Dr. Orhan Polat atandı. Tarihte yıkıcı depremleri yaşamış olan bir deprem kenti olan İzmir'de kentin en önemli  akademik kurumlarından biri olan Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi'ne müdür atamasında, DEÜ rektör vekilinin liyakat dışı tercihi, İzmir'in ve çevresinin depremle ilgili korkularının ve yetersizliklerinin daha da arttırılmasından başka bir sonuç yaratmaz. Doğal olan depremdir, doğal olmayan ise afettir. Depremleri önlemek mümkün değildir, ancak zararlarını ortadan kaldırmak veya azaltmak mümkün ve elimizdedir. Bu doğa olayı, bilimden, akıl ve teknikten uzak uygulama ve politikaların sonucunda birer afete dönüşmektedir. Bunun en iyi örneği ise bilimden, akıl ve teknikten uzak bu atamayla İzmir depreme karşı savunmasız bırakılmış, kent adeta afete maruz bırakılmıştır. Bu nu yapanda maalesef bir bilim yuvasının bilimden uzak rektörüdür.
Editör: Haber Merkezi