Fatih ÖZKILINÇ- Ayyıldız Hareketi Genel Başkanı Prof. Dr. Özdağ, İzmir’e geldi. Hareketin ağustos ayında partileşeceği müjdesini veren Özdağ, iktidar ve muhalefete yönelik eleştirilerde de bulundu.

İYİ Parti’den istifa etmesinin ardından mayıs ayında Ayyıldız Hareketi’ni kuran İstanbul milletvekili ve Ayyıldız Hareketi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, çeşitli programlara katılmak üzere İzmir’e geldi. Kordon Otel Pasaport’ta gerçekleşen toplantıda basın mensuplarıyla bir araya gelen Özdağ’a, Adana Milletvekili İsmail Koncuk, Kurucular Kurulu Üyesi Ayla Ülük, Mesut Mercan, Seyit Yücel eşlik etti. Ayyıldız Hareketi’nin ağustos ayında partileşeceğini duyuran Özdağ, toplantıda iktidar ve muhalefete yönelik eleştirilerini de sıraladı.

Ayyıldız Hareketi olarak 2017 kirli referandumunda tahsis edilen saray rejiminin sona ermesi ve demokrasinin tekrar kurulması için mücadele ettiklerini dile getiren Özdağ, “Egemenliğe meydan okuyan emperyalizme karşı bir mücadele veriyoruz. Genellikle partiler kurulurken kurucu kadrolar Washington’u ziyaret ederler. Biz Türklerin önderlerini ziyaret ettik. 29 Mayıs’ta başlattığımız hareketimiz 26 Ağustos’ta partimizin kuruluşu ile sonuçlanacak. Bu sene Anadolu’ya gelişimizin 950’inci senesi ve büyük taarruzun da 99’uncu yılı. Gelecek 1000 yıl da buradayız diyerek partimizi kuracağız” dedi.

Devlet tek partinin değil, tüm ülkenin olmalı

Türkiye’nin şu anda eş zamanlı olarak dört kriz yaşadığını belirten Özdağ, “Devlet, milli birlik, ekonomik ve sığınmacılar krizi… 2003’ten bu yana milli birlik krizi yaşıyoruz çünkü hükümet 2016’ya kadar FETÖ’ye teslim edildi. Şimdi diğer cemaat ve tarikatlarla devleti paylaştırıyorlar. Ülkede can ve mal güvenliği kalmadığı için devlet krizi yaşıyoruz. Şimdi çıkıp itiraf ediyorlar; iş insanlarını tehdit ediyorlar, muhalifleri dövüyorlar. Türkiye uluslararası bir mafya merkezi olduğu için, tek adam olduğu için, bilimi terk ettiğimiz için kriz yaşıyoruz. En son bilimi terk etmenin ve bilime savaş ilan etmeni sonucunda Marmara denizi ölüyor, ölen denize çözüm bulamıyorlar. Türk ekonomisinin tabutuna çakılacak son çivi olan Kanal İstanbul adlı proje ile Arap ve yandaşlara sermaye olarak sunuluyor. Devlet krizinden çıkmanın yolu Türkiye’nin bilimsel bir anlayışla yönetilmesidir ve bu devletin tekrar tek partinin değil tüm ülkenin olmasıdır” ifadelerini kullandı.

İntikam, öfke ve kavga istemiyoruz

Ülkede iktidar ve muhalefetin uyguladığı yanlış politikalar nedeniyle cepheleşme yaşandığını ifade eden Özdağ, “AK Parti’nin FETÖ ile iş birliği yaparak Türk Silahlı Kuvvetleri, bürokrasi, yargı, sermaye, basın patronlarından intikam aldığını biliyoruz. En son ülkenin güvenliği konusunda endişe yaşayan amirallerden de intikam aldığını görüyoruz. İntikam alırken adeta düşman savaş hukuku uygulandığını da görüyoruz. Bu sadece savaşta uygulanan bir yöntemdir. Şu anda sadece kendisini desteklemeyenler için uygulanıyor. AK Parti’nin bir bölümü de sıra kendilerine geldiğinde AK Parti’den intikam almaya hazırlanıyor. Batılı güçler de ellerini ovuşturmaya devam ediyor. Sokaklar öfke dolu, iç barış tehdit altında. Biz Ayyıldız hareketi olarak intikam, öfke ve kavga istemiyoruz. Bu ülkede demokrasi, barış ve huzurun hakim olması gerektiğini düşünüyoruz. Artık Türk millerinin tasada ve kıvançta birlik olduğu gün gelmiştir. Daha özgür bir Türkiye istiyoruz. Yandaşlığın değil, bilginin ve liyakatin olduğu bir ülke istiyoruz. Bilim, birlik, barış diye yola çıktık. Mevcut ittifakların, kampların, cephelerin bir parçası olmadan ittifakı Türk milleti ile yapmayı seçiyoruz. Biz sadece bağımsız yargının yürütülmesini istiyoruz. Yargıda değil, yürütmede iktidara gelmek istiyoruz. İdari olarak da biz Erdoğan’ın bugün yaptığı intikam çalışmalarını yapmayacağız, çünkü kendimize Atatürk’ü örnek alıyoruz” dedi.

“Ak Partili vatandaşlarda rahatsız”

“2002 krizini nasıl hatırlıyorsunuz? Esnafın attığı yazar kasa ile değil mi?” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Özdağ, “Bugün de intiharlarla anacağız. İnsanlar intihar ediyor. İlk defa bu kadar derin bir kriz yaşıyor. Bunlar bir saatte çıkardığım intihar listesi. Bugün yaşanan kriz aslında Türkiye’nin küresel gazino ekonomisi olan neoliberalizmin küreselleşme dönemini en yoğun yaşayan dönemidir. Bu ülkenin sade vatandaşı kredi alamazken, beş şirket dünyada en fazla ihale alan 10 şirketin içine giriyor. Bunların altında da bir 50 tane daha var. Bu ülkenin sade vatandaşı işsizken, 2 ila 3 maaşı aile olarak alan vatandaşlar var. Sade AK Partili vatandaşlar da rahatsız; o da işsiz ve sıkıntıda. Ortada koskoca bir ekonomik başarısızlık var. İş insanlarına çöküldüğü bir ülkeye yabancı yatırımcı yatırım yapar mı, yapmıyorlar. Ayyıldız olarak ekonomide köklü değişiklikler yaparak yola çıkıyoruz. Biz kredi ile tüketen değil, üreten bir Türkiye için yola çıkıyoruz. Soygun ekonomisinin artık geçerli olmadığı ve planlı bir ekonomi anlayışının yürütülmesi gerektiği anlayışı ile yola çıkıyoruz. Devlet Planlama Kurumu’nu hayata geçireceğiz, 12 yıllık kalkınma planları ile yola çıkacağız. AVM’lerin değil, fabrikaların damga vurduğu bir Türkiye istiyoruz. Gençlerin tarlalarda çalışmaya başladığı bir Türkiye hayal ediyoruz, bunu da yapacağız” şeklinde konuştu.

Özdağ’dan ilhak iddiası

Konuşmasında Türkiye’deki mülteci sorununa da dikkat çeken Özdağ, “Yapılan açıklamalara göre; Türkiye 9 milyon Suriyeliyi besliyor. Bunlar bu ülkenin dünyada duyurduğu rakamlar. Bu paraları Recep Tayyip Erdoğan cebinden vermiyor. BM toplantısında bunu açıkladılar. Yediriyoruz, içiriyoruz, okullarımızla eğitiyoruz, hastanelerimizde tedavi ediyoruz. Türk esnaf vergi veriyor, Suriyeli esnaf vergi vermiyor kaçak çalışıyoruz. Sonunda Türk esnaf batıyor, Suriyeli gelip onların dükkanını satın alıyor. Şehitlerimizin evleri sıvasızken çıkıp Suriye’de beş yıldızlı evler yapıyoruz diyor. Aferin size, cebinizden veriyorsunuz. Bugüne kadar her biriniz Suriyeliler için bin dolar harcadı. Bir Suriyeli kadın 5.3 çocuk doğuruyor, bir Türk kadını 1.9. Kilis’te, Şanlıurfa’da nüfus dengeleri değişiyor. Sarı muhalefetin de üzerinde durmadığı bir durum;  vatandaşlık veriliyor, AK Parti seçmen ithal ediyor. Rakamlar açıklananın çok üzerinde. Gerçek sayıyı açıklayacağız. Bunu ilk kez burada açıklıyorum; Saray, bu Suriye meselesine yeni bir boyut kazandırmaya çalışıyor. Suriye’nin kuzeyinde tuttuğumuz bölge ilhak edilmek isteniyor. O alanda 5 milyon 100 bin insan yaşıyor. Bu bölgede yapılan inşaatların, elektriğin, doğalgaz hatların, sosyal yardımların tamamı bölgenin ilhak politikasına ilişkin. AK Parti’nin üst düzey yetkilileri bunu bana anlattı. Burası küçük bir Afganistan. Heyet Tahrir el-Şam, El Kaide var. Burayı ilhak etmeye kalkmak Türkiye’nin yapısını tamamen değiştirmektir. Biz bunu engelleyeceğiz” dedi.

Hırsızdan, talancıdan oy istemiyoruz


Yeni bir parti kurarak muhalefeti böldükleri eleştirilerine yanıt veren Özdağ, “AK Parti oy kaybediyor. Buna rağmen sarı muhalefet alternatif olamıyor, sonra da ‘Bölüyorsunuz’ diyor. Bugün Türkiye’yi bu kadar kötü yönetmesine rağmen AK Parti iktidardaysa bunun sorumlusu sarı muhalefet partileridir. Ben ve arkadaşlarım hayatlarımızın büyük bir bölümünü AK Parti ile mücadelede geçirdik. Hiç kimse seçmeni kendi tapulu malı olarak görmesin. Türk milletinin anasının ak sütü gibi helal oyu var. Biz bütün Türk milletinden Atatürk ile, İstiklal Harbi ile, Cumhuriyet’in kurucu felsefesine ters düşmeyen herkesten oy istiyoruz. Hırsızdan, talancıdan oy istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

İzmir fazlasını hak ediyor

İzmir’le ilgili de açıklamalarda bulunan Ümit Özdağ, “İzmir’e gelişimizin birkaç nedeni var. Bunlardan biri de TÜPRAG Altın Madeni İşletmesi’nde ortaya çıkan doğa felaketi. Bununla ilgili sarı muhalefetin de bir şey yapmadığını görüyoruz. Kaz Dağları için ses çıkaran, mücadele eden muhalefet kendi şehrindeki felaketin karşısında duramıyor. Bu konuyu da tekrar tekrar gündeme getireceğiz. İzmir’in bizi seveceğini düşünüyorum. İzmir’e önem vereceğiz; ara sıra uğramayacağız, sistematik olarak göreceğiz. Çünkü İzmir ne iktidar ne de sarı muhalefet olarak hak ettiği ilgiye mazhar oluyor. Oysa İzmir bugün gördüğü ilgi ve yatırımdan çok daha fazlasını hak eden bir şehir” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi