Çölyak hastalığı arttı
Yerel buğdaylarla elde edilen gıdaların daha sağlıklı olduğuna dikkat çeken Ülgen, ‘Yeşil devrim ya da diğer adıyla gıda devrimi, özellikle 1960’lardan bu yana dünya tarımında tane veriminin artırılmasını sağlayan, genetiği değiştirilmiş tohumların ekilmesi sonucu oluşan melez bitkiler ile üretimin sağlanmasını hedefleyen ve dayatan tarımsal üretim sürecine geçilmesiyle insanlarda sindirim hastalıkları arttı. Bu devrim ile melez tohumlar ortaya çıktı. İnsan vücudu ve özellikle sindirim sistemi ise bu duruma tepki veriyor. Özellikle glüten oranın değişimi başta çölyak olmak üzere birçok hastalığının artmasına neden oluyor’ diye konuştu.
‘Ekolojik tarımla, konvansiyonel tarımın önüne geçebiliriz’
Yerli tohum kullanılmasıyla daha sağlıklı yaşamın da başlangıcının yapılabileceğine vurgu yapan Ülgen, şöyle devam etti: Yerel buğday çeşitlerini çok iyi korumalıyız. Bizler ekolojik tarım yaparak, aslında küçük çatlaklıklar oluşturarak, konvansiyonel tarımın önüne geçebiliriz. Bu sayede daha sağlıklı ve besleyici ürünlerin yetişmesine de katkı sağlarız. Ancak bunu yapabilmek için de özellikle devlette ve çiftçide bu bilinci arttırmamız gerekiyor. Bilincin arttırılması için de daha çok bilgilendirme çalışması yapılmalı.
HUBUBAT-SEN Genel Başkanı Abdullah Aysu ‘Buğday ile Koyun Gerisi Oyun’ sunumunda buğdayın Osmanlı’dan günümüze kat ettiği mesafede etkili olan verimlilik politikalarına değindi. Yaşam Dostu Ürünler Merkezi’nden Necdet Bayhan Yerel Buğday, Süreçler, Sorunlar, başlıklı sunumda tohumdan, sofraya yerel buğdayın endüstriyel tarım ve gıda sisteminin ekonomik ve politik baskı ve basıncını ele aldı.
Editör: Haber Merkezi