Haberekspres Gazetesi'nden Burcu Yanar'ın özel haberine göre; Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, don afetinin İzmir’de yüksek kesimlerdeki ilçelerde, bütün ürünlerde hasara neden olduğunu belirterek, "Kirazda, üzümde, şeftalide, nektarinde, kayısıda ve kivide hasarlar oluştu" dedi.

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ve beraberindeki heyet, İzmir’in Kemalpaşa ilçesindeki 75. Yıl ve Cumhuriyet mahallelerinde zirai dondan zarar gören bahçelerde incelemelerde bulundu. Burada açıklama yapan Bayraktar, "Yaşadığımız iklim değişikliği hem dünyada birçok ülkeyi hem de ülkemizi olumsuz bir şekilde etkiledi. Doğal afetler ülkemizde en çok tarım sektörünü etkiliyor. Son yıllarda çok ciddi bir artış göstermekte. Artışın yanında bize zarar veren tarafı, doğal afetlerin şiddetini artırarak devam ediyor olması. Don olayı 3-4 gün arka arkaya devam etti. Mevsimsel kaymalar var. Ocak ayında yağış bekledik, alamadık. Şubat ayında da yağış alamadığımız gibi bazı bölgelerde don olaylarıyla karşı karşıya kaldık. Çukurova bölgesinde narenciye kalmadı. Mart ayında 35 dereceyi gördük. Nisan ayında yağışları bekledik. Nisan yağışları başta hububat olmak üzere birçok ürünümüzün ihtiyaç duyduğu yağışlardır. Yağışlar başlayınca sevindik. Hem yeraltı sularının hem barajların beslenmesi açısından nisan yağışları önemliydi. Hububat açısından çok önemliydi. Türkiye’nin yüzde 80’inde, hububat üretiliyor ve stratejik ürünlerden bir tanesidir" diye konuştu.

Şemsi Bayraktar: ‘65 ilde hasar var’

"Şu ana kadar 65 ilimizde hasar görünüyor’’ diyen Bayraktar İzmir’de kirazda zararın görüldüğünü vurguladı. Bayraktar, "Kiraz, bu bölgede ihracatta lider olduğumuz bir ürün. Bu durum bizi çok üzdü. Türkiye’de yaşadığımız bu afet olayı birçok ürünün arzını yavaşlatacak. Bazı ürünler yüzde 100 zarar gördü. Bu ürünleri hiç bulamayacağız. Bundan en başta yoksullar etkilenecek. Sadece kiraz değil, diğer ürünlerde de zarar var. Tedbirlerimizi çok sağlıklı bir şekilde alamazsak, çiftçimizi bu süreçte iyi destekleyemezsek, bu bölgeler göç verir. Artık 25-30 yaşında gençlerimizi tarımda göremiyoruz. Bu insanları maddi yönden destekleyemezsek, bazı gençlerimiz tekrar büyükşehirlere göç edecekler" açıklamalarında bulundu.

Başkan Önal: Engelleri anlayışla aşabiliriz Başkan Önal: Engelleri anlayışla aşabiliriz

Fon önerisi

Don olayı sebebiyle prim ödeyen üreticinin sayısının çok az olduğunun altını çizen Bayraktar, tespitler yapılırken üreticinin düşünülmesi ve adil olunması gerektiğini belirtti. Bayraktar, "Buradan TARSİM’e sesleniyorum. Eğer üreticilerimiz TARSİM’den gelen eksperlerden memnun değillerse, bunu bize bildirsinler. Bu eksperleri değiştirme imkanımız var. Üreticimizin bankalara olan borçları var. Çiftçilerimiz ısrarla bu borçların yapılandırılmasını istiyor" şeklinde konuştu.

Bazı ağaçların ve dalların kuruduğunu söyleyen Bayraktar, "Önümüzdeki yıllarda bu ağaçlarda meyve tutumu olmaz. Bu ağaçların bir kısmına iyi bakarsak belki bir kısmından meyve alabiliriz. Fakat üretici bahçelerden çekilirse, önümüzdeki yıllarda meyve vermeyecek ağaçlar var. Çiftçimizin nakit paraya ihtiyacı var. ‘Bir fon oluşturulsun ve bu fondan nakit desteği sağlayalım’ dedik. Çünkü çiftçimize doğrudan desteği vermek lazım" dedi.

Sözlerini sürdüren Bayraktar, şöyle konuştu: "İzmir’de bütün ürünlerde hasar var. Fakat her ilçede yok. Üzümde, şeftalide, nektarinde, kayısıda, kivide hasarlar oluştu. Özellikle yüksek kesimler hasar gördü. Bayındır, Bergama, Kemalpaşa ilçelerinde hasar var."

Hakan Çakıcı: 1.5 milyar dolar zarar olabilir

Özellikle meyve ve bağların don olayından etkilendiğini aktaran Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Hakan Çakıcı da, “Özellikle 10-11-12 Nisan döneminde üst üste don olayları yaşandı. Bütün Türkiye’de etkili oldu. Patates gibi bazı tarla bitkilerinde zarar olduğu söylendi ama esas olarak meyveler ve bağlar etkilendi. Bu don olayı meyveleri ve bağları en zayıf zamanında yakaladı. Kiraz gibi ağaçlar çiçekte yakalandı. Mart ayında sıcak bir dönem geçirdik. O arada ağaçlar erken uyandı. Bunun üzerine don olayı yaşanınca daha fazla etki gördük” dedi.

Zararın boyutunun en az 1.5 milyar dolar olabileceğini öne süren Başkan Çakıcı, “Yaz sebze meyvelerinde ekim çok fazla yoktu. O yüzden fideli ürünlerde çok etkili olmadığını söyleyebiliriz. Ancak meyve ağaçlarında ve bağ ürünlerinde verim düşüşleri olur. Kirazda, erikte, üzümde ve çekirdekli meyvelerde az ürün geleceği için verim kaybı ve fiyat yükselişleri söz konusu olacaktır. Don zararı çiftçiyi daha çok vuracak. Meyvecilik sektörü tarımsal üretimin yüzde 20’sini kapsıyor. 15 milyar dolar gibi bir katkısı var. En az yüzde 10 zarar olduğunu varsaysak bile 1.5 milyar dolara yakın bir zarar olabileceğini söyleyebiliriz. Ancak net olarak söylemek mümkün değil çünkü don olayı birbirine yakın bahçelerde bile farklı etkiler göstermiş olabilir” diye konuştu.

Hamdin Erişen: Ürünlerin yüzde 70’i yandı

Bahçelerdeki ürünlerin yüzde 70’inin don sebebiyle zarar gördüğünü belirten İzmir Pazarcılar Esnafı Odası Başkanı Hamdin Erişen ise, “Patates ve limonda zaten fiyat artışı oldu. Soğanda da çok ufak bir şey oldu ama sebze meyve şimdilik Antalya’daki seralardan geldiği için kış fiyatına göre normal bir şekilde gidiyordu. Domates ve salatalıkta bu yüzden fiyat artışı olmaması gerekiyor. Geçen sene Ege Bölgesi’ndeki yangınlarda her şey yandı. Bu yüzden Antalya’ya geçildi. Bu sebeple ufak tefek fiyat artışları olmuştu. Yazın domates, salatalık, kabak, biber, patlıcan gibi ürünlerde hava sıcaklığı güzel giderse Ege’de sebze ekimi başlar ve güzel gider diye düşünüyorum” dedi.

Erişen, şöyle devam etti: “Şeftali, kiraz, erik, yeni dünya gibi ürünlerde zam olacak gibi görünüyor. Misafirden ve çiftçiden dinlediğimiz üzümün de çok etkilendiği. İzmir üzüm, incir ve kiraz bölgesi. Tüm bu ürünler don yemiş. Hatta kendi kardeşim bile bahçesindeki ürünlerin yüzde yetmişinin don sebebiyle yandığını söyledi. Çiçekler meyveye dönemeden kayboldu. İhracat da olursa fiyatlarda bir sıkıntı olacağı öngörülüyor. Şu an limon fiyatları çok yüksek. Limonlar depolarda tutuluyor. Bu yüzden marketlerde 3 tanesi yüz lira gibi fiyatları görüyoruz. Bu durum iç piyasaya yansır. Biz vatandaşa yansımaması için elimizden geleni yapıyoruz.”

Kaynak: HABER MERKEZİ