Akit gazetesi yazarlarından kenan diye bir adam “bizim Atatürke minnet borcumuz yok demiş”
Atatürk’e minnet borcu olan zaten Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti dir. Sen ve senin gibilerin karın ağrısını biliyoruz o konuya girmeyeceğim! Şimdi iyi dinle ;
Düşman postalları, beş yıl dört ay on gün boyunca ecdat emaneti şehri İstanbul’u çiğnerken, onları gördüğünde "Geldikleri gibi giderler" diyen adama bizim minnet borcumuz var. İngilizleri gücendirmemeliyiz diyen istanbul saray şürekasına karşı , İngilizleri cezalandıracağını söyleyerek onlara dünyayı dar eden adama minnet borcumuz var. Şehülislam kisvesi altındaki İngiliz uşağı Mustafa Sabri Türklüğünden istifa ederken, yüzyıllar boyunca milli kimliği unutturulmuş, özünden uzaklaştırılmış bir ulusa milli şuuru yeniden kazandıran adama da minnet borcumuz var.
Bir ulusun onurunu, gururunu, şerefini ve haysiyetini; askeri ve politik dehasıyla vatanını düşman postalları altında çiğnenmekten kurtaran adama minnet borcumuz var. Koca bir millet cepheden cepheye koşarak, canını dişine takarak, hatta canını hiçe sayarak var olma mücadelesi verirken, sarayında beşinci karısına nikâh kıyan padişahının idam fermanı çıkardığı adama minnet borcumuz var. Yunan uçaklarıyla Anadolu’ya din alimi süsü verilmiş, din bezirganı vatan hainlerinin kaleminden yazılmış ihanet bildirileri dağıtılırken "Ya istiklal ya ölüm!" diye haykıran adama minnet borcumuz var.
Egemenliği bir avuç saray mensubunun elinden alıp Türk milletinin kendisine veren adama minnet borcumuz var. Bu millet inandığı dini anlayabilsin, din bezirganlarının, din simsarlarının ve din sömürücülerinin insafına terk edilmesin diye Kur’an-ı Kerim’i Türkçe’ye çevirten, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kurarak dini inanç özgürlüklerini devletin teminatı altına alan Mustafa Kemal Atatürk’e minnet borcumuz var. Yani, senin gibilerin utanmadan "İslam’a savaş açtı" dediği adama bizim minnet borcumuz var.
Kadının insan yerine bile konulmadığı bir dönemde, “Ey Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göğe yükselmeye layıksın!” diyerek kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan adama minnet borcumuz var.
Türk milletinin zihinlerini zehirleyen, çağ dışı kalmış Arap kültürünü bu millete din diye pazarlayan din şarlatanlarının sesini kısan adama minnet borcumuz var. İtilaf Devletleri’ne tanınan bütün kapitülasyonları ve bu topraklardaki tüm ayrıcalıkları ortadan kaldıran; yokluk içindeki bir milleti ayağa kaldırıp ekonomisinden eğitimine, sağlığından sanayisine endüstrisine kadar birçok devrim gerçekleştiren; kısa bir sürede dünyayla rekabet edebilecek ve kendi kendine yetebilecek bir ülke inşa eden adama minnet borcumuz var.
Komşu ülkelerle kurduğu barış politikaları sayesinde yüz yıldır güven ve huzur içinde yaşamamızı sağlayan adama da minnet borcumuz var. 152 ülkenin imzasıyla dünyanın en eşsiz lideri seçilen, 30’dan fazla ülkede heykeli ve büstü bulunan, birçok dünya ülkesinde 120’den fazla sokak ve caddeye adı verilen ve yine birçok ülkede okullarda ders olarak okutulan Mustafa Kemal Atatürk’e minnet borcumuz var. Yani, Türk milletinin ona minnet borcu var. Anladın mı !