Mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalarla bilinen Halkların Köprüsü Derneği, geçen sene ilkini düzenlediği Alan Kurdi Mülteci Çalıştayı'nın bu sene ikincisini düzenleyecek. 29-30 Nisan tarihlerinde Tepekule Kongre Merkezi'nde gerçekleşecek çalıştayın ana başlığı ise 'Birlikte Yaşam Kurmak ve Vatandaşlık.'

Prof. Dr. Cem Terzi'nin, 'Halkların Köprüsü Derneği Neden Mültecilik Statüsü ve İsteyene Vatandaşlık Hakkı Talep Ediyor? sunumuyla başlayacak çalıştayda, 'Osmanlı'da ve Türkiye'de Göç Tarihi', 'Osmanlı ve Türkiye'de Devletin Nüfus ve İskan Politikaları', 'Türkiye'de Vatandaşlık Hukuku', 'Dünyada Birlikte Yaşam Örnekleri', 'Bir sınıf meselesi olarak göçmenler, mülteciler, sığınmacılar' ve 'Mültecilerle Birlikte Yaşam Kurarken Türkiye Toplumunun Kırılganlıkları' konuları ele alınacak.

Çalıştayda, Pakrat Estukyan, İrfan Aktan, Doğa Elçin Aydoğan, Serdar Tekin, Doğuş Şimşek, Melda Yaman, Kemal Vural Tarlan gibi akademisyenler, hukukçular ve gazeteciler sunumlar yapacak. Çalıştayın sonuç metni ise atölyelerde yapılacak tartışmaların sonrasında açıklanacak.

'Suriyelilerin artık geri dönme olasılığı yok'

Halkların Köprüsü Derneği, çalıştayla ilgili basın toplantısı düzenleyerek çalıştayı neden düzenlediklerini açıkladı. Dernek binasında gerçekleşen basın toplantısında konuşan Dernek Başkanı Cem Terzi, Suriyeliler dahil tüm yabancılara öncelikle mülteci statüsü verilmesi ve isteyen herkese de vatandaşlık hakkı tanınması gerektiğini dile getirerek "Ve çok iyi biliyoruz ki Suriyelilerin artık geri dönme olasılıkları yok, artık "misafir" değiller. Dolayısıyla başta devletin olmak üzere bütün toplumun mültecilerle birlikte yaşamı yeniden kurmak üzere harekete geçmesi lazım. Biz de 2. Alan Kurdi Çalıştayı'nda çeşitli alt başlıklarda toplumsal entegrasyon konusunu inceleyeceğiz. Suriyelilerin bu ulusa giriş ve bu ulusla birlikte yaşam hakkını savunuyoruz. Artık bunun nasıl olacağını ve nasıl hayata geçirileceğine dair düşünmek ve çalışmak zamanı. İşte bu çalıştay bu çabanın bir parçası" dedi.

'Büyük sorunlar çıkabilir'

Vatandaşlığın sosyal entegrasyonun bir parçası olduğunu da ifade eden Terzi şunları söyledi: Mülteci meselesinin çok ciddiye alınması gerekiyor, alınmadığı takdirde çok daha büyük sorunlarla karşılaşılacak. İşte bu yüzden bu çalıştay birlikte yaşamaya odaklanmak istiyor, artık bu "misafir" söylemini bırakalım, gerçekle yüzleşelim ve biz nasıl yapacağız, nasıl kuracağız bu birlikte yaşamı bunu konuşalım istiyoruz. Ve bunun için mutlaka atılması gereken adımlar nelerdir, onları saptayacağız, bir yol haritası çıkartacağız. Anayasanın eşit vatandaşlık üzerinden yeniden kurgulanması gerekiyor.

'Entegrasyon toplumun da ihtiyacı'

Türkiye'nin sosyal entegrasyona sadece Suriyeliler için ihtiyaç duymadığını da dile getiren Terzi "Bütün toplumun sosyal entegrasyona ihtiyacı var. Türkiye'de eşit vatandaşlık meselesinin en önemli sorunu Anayasa aracılığıyla herkese Türk kimliğinin dayatılması. Oysa Türkiye'de yaşayan herkes Türk değil. Herkes Türkiyeli. Biz eşit vatandaşlık meselesine insan hakları ve demokrasi açısından baktığımızda en az Suriyeliler kadar bizim de sosyal entegrasyona ihtiyacımız var. İnsan haklarını eas alan demokratik bir anayasa değişikliği. Bakın nasıl bütün sorunlar birleşti! Suriyeli mülteci meselesi ile Türkiye'nin yeni anayasa ihtiyacı nasıl aynı anda, aynı masanın üzerine çıkıverdi" dedi.
Editör: Haber Merkezi