Bu sayı, antik uygarlıkların kozmolojik inançlarından, dini mitlerden ve Roma İmparatorluğu’nun idari stratejilerine kadar uzanır. Yedi günlük hafta sistemi, günümüzde dünyanın hemen her yerinde kullanılmasına rağmen, bu süreyi belirleyen faktörler tarih boyunca değişik toplumlarca şekillendirilmiştir.
Antik uygarlıkların etkisi
Yedi günün seçimi, özellikle Babil uygarlığıyla başlar. Babilliler, gökyüzünde hareket eden beş parlak gezegenin yanı sıra Güneş ve Ay'ı da dahil ederek yedi gök cismini kutsal saydılar. Bu yedi gök cismi, farklı kültürlerde belirli günlerle ilişkilendirildi. Mesela, Mars, Merkür, Venüs, Jüpiter ve Satürn’e ek olarak Güneş ve Ay, günlere adlarını verdi. Günümüzde Latince kökenli dillerde bu izler hâlâ görünür: Fransızca’da "lundi" (pazartesi) Ay’a atıfta bulunurken, "mardi" (salı) Mars’tan gelir.
Yahudilik ve tek tanrılı dinlerin rolü
Yedi günlük haftanın kökenine dair en güçlü referanslardan biri, Yahudi dini mitlerinde bulunur. Eski Ahit’e göre Tanrı, dünyayı altı günde yaratmış ve yedinci gün olan Şabat günü dinlenmiştir. Bu dini anlatı, haftanın yedi gün olmasını kutsal bir boyuta taşımıştır. Yahudiler tarafından benimsenen bu uygulama, sonrasında Hristiyanlık ve İslamiyet’te de devam etmiştir.
Roma İmparatorluğu'nun katkısı
Yedi günlük haftanın modern dünyada kullanılmasında Roma İmparatorluğu’nun etkisi büyüktür. Roma döneminde farklı zaman dilimleri kullanılsa da, özellikle İmparator Konstantin’in Hristiyanlığı kabul etmesinden sonra Yahudilikten alınan bu yedi günlük düzen resmileşti ve tüm Roma topraklarına yayıldı. Böylece yedi günlük hafta, Batı dünyasında da standart bir zaman birimi haline geldi.
7 sayısının kutsallığı
Yedi sayısına olan ilgi, sadece din ve kozmolojiyle sınırlı değildir. Birçok kültürde bu sayı, bir kutsallık sembolü olarak görülmüştür. Örneğin:
- Tanrı'nın dünyayı yedi günde yarattığına inanılması,
- Müziğin yedi ana nota üzerine kurulması,
- Gökkuşağında yedi temel rengin varlığı gibi semboller bu kutsallığı destekler.
Bazı toplumlar haftayı farklı gün sayılarıyla denemişlerdir. Örneğin, Ruslar bir zamanlar haftayı 10 güne çıkarmaya çalışmış, Fransızlar ise haftayı 5 gün yapmayı denemiştir. Ancak bu düzenlemeler tutmamış ve yedi günlük hafta sistemi evrensel bir standart olarak kalmıştır.