Ortaya çıkan yeni tablo nedeniyle eğilim yoklamasına 202 aday adayından geriye kalan 3 kişinin girmesi durumunun oluştuğuna ve yoklama seçimlerinin iptalinin gerektiğini söyledi.
202 ADAY ADAYINDAN 199'U KONTENJAN ADAYI OLMAK İSTEDİ
CHP Konak İlçe Başkanı Sinan Karamustafaoğlu, seçimlerin iptal gerekçesi olacak olan ve ortaya çıkacak matematiksel tabloyu şöyle açıkladı:
“Tam burada 202 aday adayından 199'u diyor ki içeriği tam net belli olmasa da 'Ben örgüt kontenjanından aday olmak istiyorum'. Son durum bu. İnsanlara seçim hakkı verdiniz, güzel. Siyasi Partiler Yasası, yönetmelikleriniz de bunu söylüyor; siz diyorsunuz ki, yüzde 50'yi belirleyeceğimiz için – meclis listesinin yüzde 50'si fermuar sistemi- senin 37, dördü kontenjan, geriye 33. yüzde 50'si 17 yapıyor. 17'den çok, yarısından az yani 9'dan az işaretlenen oy pusulaları geçersizdir. Yani bir seçmen üyemiz geldi, girdi sandığa 8 kişiyi işaretledi. O oy pusulası iptal. En az 9 işaretleyecek çünkü. 17 değil de 18 işaretledi. O oy pusulası iptal. O zaman ben de diyorum ki, benim örgütümün adaylarını korumak adına, o zaman 199'u kontenjan aday olduğuna göre 3 kişi kalıyor geriye. 3 kişi yazarsa bu insanlar, başka aday yok çünkü, üçünü yazacak, 9'dan az olduğu için iptal edilecek. 3 bin kişi dahi oy kullansa, 3 bini iptal edilecek. O zaman iptal olacak bir seçimi yapmak mı gerekir, yapmamak mı gerekir. Bütün mesele bu.”
GENEL MERKEZ 3 KİŞİ DE OLSA GÖNDER, EĞİLİM YOKLAMASI YAPACAĞIM MI DİYECEK?
Durumu genel merkeze ilettiğini kaydeden Sinan Karamustafaoğlu, her şeye karşın hazırlıklarını yaptığını, 9 bin 694 kişiden oluşan seçmen listesini askıya çıkardığını kaydederek, ne yapacağını, “Orada ne diyecekler, onu bekliyorum. 3 kişi de olsa gönder ben onlarla eğilim yoklaması yapacağım derse, karar genel merkezindir. O zaman ben bu kararı bozacak güce ya da karşı çıkacak direnişe doğru hamle yapmam. Burada yapılması gereken şu, genel merkez şunu demeli; 17'nin altına düşen eğilim yoklaması için müracaat eden, orada eğilim yoklaması yapılamaz demesi lazım. Ya da daha az rakam 9 demesi gerekiyor, 9 ve aşağı düşerse eğilim yoklaması yapılamaz. Ki ben de ona göre hamle yapayım. Yok kardeşim burada 3 kişi de olsa ben eğilim yoklaması yaparım derse, ben o 3 kişiyi gönderirim. Veyahut çağırırım arkadaşları, içinizde aday olmak isteyen varsa gelin son anda olun, listenizi geri alın derim”şeklinde açıkladı.
DURUMU GENEL MERKEZE İLETTİM, YİNE DE HAZIRLIKLARIMI YAPIYORUM
Açıklamalarını, “Bunu genel merkezimize ilettim, yazılı olarak, geçen hafta. Buna rağmen ben sol terbiyeden gelen insan olarak yönetim kurulumun da bu çerçevede düşünmesi nedeniyle ben yine de hazırlıklarımı yapıyorum. 9 bin 694 üyemiz oy kullanacak. Ben ulaşmayacağım. Benim üyelere ulaşmak gibi sorumluluğum yok. Adaylar ulaşacak. Mesaj atacağım tabi. Askıya çıkardım zaten. 31 Ocak'ta (bugün) askıdan indireceğim. Genel merkez benden eğilim yoklamasına girecek olanların listesini gönder bana diyecek. 9'dan az olacağı için gönderemeyeceğim yani seçim yok” şeklinde sürdüren CHP Konak İlçe Başkanı Sinan Karamustafaoğlu, hala delegelerin katılacağı ön seçim seçeneğinin daha mantıklı ve yerinde olduğunu düşündüğünü söyledi.
GENEL MERKEZİN EMİRLERİNİ DE ADAYLARIN VE ÖRGÜTÜN TALEPLERİNİ DE SÖYLEMEKLE YÜKÜMLÜYÜM
Karamustafaoğlu, hem genel merkeze hem aday adaylarına ve örgüte karşı sorumlu olduğunu vurgulayarak, açıklamalarını şu şekilde sonlandırdı:
“Ben genelgenin biçimine, istemine karşı hiçbir tepkim yok. Bunu tartışırız. Parti içi bir seminerde, programda. Görüşlerimi söylerim. Ön seçim delegelerinin katılımıyla bir önseçim yapılmalıdır. Çünkü daha hakkaniyetli, adaletli seçmen kitlesi dağılımı vardır. Her aldığınız 50 oya bir ön seçim delegesi seçiyorsunuz. Sadece delege olmak için 500 kişiyi yazmış ama 600 oy aldığınız yer sizi bloke etmiyor. Benim aldığım sol siyasal kültür ve terbiye bunu gerektiriyor. Birileri bunun hakaret olduğunu söyleyemez, söylememeli. Şu doğru değil, benim karşı çıkışım bu işte. Ben aday adaylarının genel merkezimizin emirlerini ne kadar uygulamakla mükellefemsem, aday adayları ve örgütümün taleplerini de genel merkeze iletmekle yükümlüyüm. Bu tabi karşı çıkan, isyan eden şeklinde takdim ediliyor. Bu doğru değil. Ne isyan ediyorum, ne kavga ediyorum ne de tartışıyorum. Tartışıyorum ama sadece anlatıyorum. Genel merkeze saygılıyım. Benim düşüncemin tepesindekiler. Eğer oradan örgüte aykırı karar geliyorsa bunu bir terbiye, bir çağdaş sosyal demokrat olarak yukarıya yanlış olduğunu duyurmakla yükümlü sayarım kendimi.”
