İki günlük İzmir programı kapsamında Vali Cahit Kıraç'ı da ziyaret eden Bozdağ, burada gazetecilerin sorularını cevapladı. CHP, MHP ve BDP’nin, milletvekili özlük haklarını düzenleyen TBMM Üyeliği Kanunu teklifinden imzalarını çekmesiyle ilgili soruya karşılık şunları söyledi:, “Grup başkan vekilleri önce imzaladı, daha sonra imzalarını çekti. Bu doğru bir yaklaşım değil. Bir işin yanlış olduğuna inanıyorsanız, altına imza atmayacaksınız. Doğru olduğuna inanıyorsanız imzanızı koyacaksınız ve arkasında sonuna kadar duracaksınız. Biz AK Parti olarak bugüne kadar yaptığımız çalışmalarda, milletimizin aleyhine olan hiçbir şeyin altına imza atmadık, atmayız. Doğruluğuna inanarak attığımız imzaların sonuna kadar arkasında dururuz ve bundan sonra da durmaya devam edeceğiz. Bu teklif, Meclis Genel Kurulu'nda sırası geldiğinde görüşülecek ve yasalaşacaktır. Muhalefet partilerinin durumunu göstermesi bakımından son derece önemli bir gösterge. Kendi attığı imzanın arkasında duramayan bir siyaset yapısıyla karşı karşıyayız. Doğruysa niye arkasında duramıyorsun, yanlışsa niye imza attın? Silah mı dayadılar kafanıza, buna imza atın diye? Yok. Öyleyse, 'Yanlışa imza atmayız.' diyorsanız, bunun altına baştan imza atmayacaksınız."

Muhalefet partilerinin tutumunun Parlamento'yu itibarsızlaştırmak amacıyla yapılan karalama kampanyası olduğunu öne süren Başbakan Yardımcısı Bozdağ, muhalefetin zikzaklar çizen ve attığı imzanın arkasında duramayan bir anlayışla yönetildiğini söyledi. Kanunun mutlaka çıkacağını belirten Bozdağ, söz konusu teklif içinde sadece iki konunun yeni olduğunu, diğerlerinin zaten uygulandığını anlattı. Muhalefet partilerine çağrıda bulunan Bekir Bozdağ, “Bu teklif yasalaştığı takdirde eğer CHP'liler samimiyse bu kanunda verilen imkanlardan istifade etmemeleri lazım. Meclis'e müracaat etmeleri, 'Geçici hüküm koyun, biz bundan yararlanmayalım.' demeleri lazım ama biliyorsunuz başka kanunlar da çıkardık, yine imzalarını çektiler ama o kanunlardan yararlanmaya devam ediyorlar. Biz milletimizle perdenin önünde nasıl konuştuysak, arkasında da öyle konuşuyoruz. Perdenin arkasında, 'Bu iş doğrudur, yararlıdır.' deyip daha sonra vatandaşla yüz yüze gelince, 'Yahu nereden yaptık bu işi.' noktasına gelecek bir siyasetin Türkiye'ye hayrı yoktur.” şeklinde konuştu.

Editör: Haber Merkezi