Bağış, İzmir'de düzenlenen "Türk Yerel Medyası AB Yolunda Projesi" seminerinin açılışına katıldı. Türkiye'nin elinde bulundurduğu insan potansiyeliyle AB'de yaşanan yangına çare olacağını belirten Bağış, "Bugün Avrupa'da bir yangın varsa, o yangını söndürmeye gönüllü itfaiyeyiz." dedi. Avrupa'da Türkiye'yi hala eski günlerin Türkiye'si sanan bazı kişilerin olduğunu belirten Bağış, "Engel üzerine engel çıkarıyorlar. Müsterih olun 1959'dan 2004 yılına kadar sadece müzakere almak için bekleyen bu sabırlı millet, Avrupa'dakilerin o dar vizyonlu yöneticilerin vizyonlarını değiştirecek kadar sabırlı ve kararlıdır. Türkiye'nin müzakere sürecini durdurabilirler ancak reform sürecini durduramazlar. Türkiye'de bireysel özgürlüklerin artması yolunda önemli adımlar atabildiysek, Cumhuriyet tarihinde Atatürk'ten sonra ilk kez cemevine giden bir Cumhurbaşkanı görebildiysek, 10-15 yıl öncesine kadar insanların 'Kürdüm' diyemediği bu ülkede devletin kanalı 24 saat Kürtçe yayın yapabiliyorsa, Avrupa'nın bazı ülkelerinde, kendi Romanlar vagonlara doldurup sınır dışı edilirken Türk Başbakan'ı Romanlarla kucaklaşıyorsa, bunda AB reform sürecinin büyük payı vardır. AB'dekiler şu faslı, bu faslı engellemiş, buna takılacak değiliz." dedi. Çağdaş uygarlık seviyesine çıkarken yargı reformunu da unutmamak gerektiğini savunan Bağış şöyle konuştu: "Hepimizin ihtiyaç duyduğu AB standartlarında hukuktur. Yargıyı herkesin güvenebileceği bir liman haline getirmemiz gerekiyor. Hukuk, her vatandaşın güvenebileceği, bağımsızlığından olduğu kadar tarafsızlığından da şüphe edilmeyeceği hale getirilmelidir. Türkiye çok kilit bir durumda. Türkiye'nin dostlarının sesini daha çok yükselttiğini görüyorum. AB'nin 11 Dışişleri Bakanı ortak makale yayınlayarak Türkiye'nin AB üyeliğine destek verdi."

AB'nin 'sefaletine' son vereceğiz


Avrupa Birliği'ne tam üyelik yolunda Türkiye'ye havlu attırmak için uğraşanların olduğunu belirten Bağış, "AB Genel İşler Konseyi'nde yarın (bugün) liderlerin önüne konulacak taslakta Türkiye'yi eleştirel hale getirmeye çalışacakları yönünde duyum aldık. Bu taslakta Kıbrıs adasındaki yarım devletin gönlünü hoş tutma çabaları var. Biz bunlara takılmayacağız. Bugün Avrupa'da bir yangın varsa, yangını söndürmeye gönüllüyüz. Yangını çıkaranlarla yangına set çekenler arasında duranlar, akıllarını başlarına alsın. Bir resepsiyonda Kıbrıs Rum kesiminden bir gazeteci bana 'Madem AB'ye sefil diyorsunuz neden bir parçası olmak istiyorsunuz' diye sordu. Ben de kendisine 'sefaletinize son vermek için' dedim. Türkiye'nin katkısı Avrupa'nın en çok ihtiyaç duyduğu katkıdır. Ortalama yaşımız 28. Avrupa'nın 43. Türkiye kendi potansiyelinin farkındadır. Papaza kızıp oruç bozacak değiliz." şeklinde konuştu.

Editör: Haber Merkezi