Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de Suriyeliler konusundaki açıklamaları dikkat çekti. Bahçeli, "Düzensiz göç adı konmamış bir istiladır. Misafirin ve misafirliğin süresi sınırlıdır. Suriyeli sığınmacıların ülkelerinden ayrılık ve kopuşlarına neden olan ağır şartlar ortadan kalkınca geldikleri gibi uğurlamak bizim asıl hedefimizdir. Her insanın kendi yurdunda, emniyetli ve esenlik içinde yaşamaya hakkı vardır. Önümüzdeki bayram günlerinde ülkelerine gidebilen Suriyeli sığınmacıların geri dönmelerine gerek yoktur." ifadelerini kullandı


Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Güney Sudan'da 1993 yılının Mart ayında çekilen bir fotoğraf insanlık vicdanını titremiş, pek çok tartışmalara yol açmıştı. Açlıktan bir deri bir kemik kalmış bir kız çocuğu barındığı kampına giderken takatsizlikten yere yığılmış, onu takip eden bir akbabada hemen arkasından ölüm anını beklemeye koyulmuştu. Muhtemelen her insanın hayatında gördüğü bu hazin fotoğraf çekilirken Birleşmiş Milletler Yardım Heyeti yaklaşık 1 km mesafede bulunuyordu. Fotoğrafı çeken şahıs, müdahalede bulunamamış, işini bitirdikten sonra olayın geçtiği muhitten ayrılmıştı.

Hayatı pamuk ipliğine bağlı o kızı gören Türk evladı, akbabanın başını ezer ya da kovalar, sonrada bu çocuğu aldığı gibi yedirir, giydirir, yardım severliğini gösterirdi. İç savaşlar, terör saldırıları, etnik rekabetler, sömürge oyunları, sipariş kutuplaşmalar, sertlik dozajı yüksek mücadeleler yüz milyonlarca insanın mahvına hizmet etmektedir.

Dünya nüfusunun beşte birinin kazancı küresel gelirin yalnızca yüzde 2'si seviyesindedir. Buna karşılık en zengin yüzde 20'nin kazancı küresel gelirin yüzde 75'ine denk gelmektedir. Sürekli büyümenin sonlu bir gezenin ekolojik limitlerine çarpmadan nasıl ve ne zamana kadar devam edebileceği ciddi bir şekilde sorgulanmaya başlanmıştır.

Bugünkü hayat pahalılığı, ekonomik sıkıntılar, salgın... Hepsi bütün dünyanın yaşadığı sorunlardır. Enflasyon canavarının başının ezileceği en kısa zamanda mümkün olacaktır. Biliniz ki, her şeyin bir vakti vardır. Baki olanda da hayır olacaktır. Bir olacağız, birlikte hareket edeceğiz. Türkiye'yi taşa tutmaya, atılan her adımı sekteye uğratmaya çalışan karanlık muhalefet anlayışının kaybetmesi mukadderdir.

'Bayramda ülkelerine gidebilen Suriyeli sığınmacıların geri dönmelerine gerek yok'

Suriyeli sığınmacıları bahane eden bazı provokatörlerin devrede olduğu net olarak görülmektedir. En küçük bir anlaşmazlığın büyütülmesi hedeflenmektedir. Oyun, sinsidir, tehlike kol gezmektedir. Hepinizin bilhassa dikkatini çekiyorum; cepheleşmelerin açtığı öfke çukurları feci sonuçlara kapı aralayacaklardır. İstanbul Bağcılar'da bir densizin, bir serserinin sokak ortasında sandalye koyarak oturması dahi gerginliği tırmandırmış, günlerce ülke gündemini meşgul etmiştir. Türkiye'de geçici koruma statüsünde bulunuyorken huzuru kimler bozuyorsa derhal, gözünün yaşına bakılmadan sınır dışı edilmelidir. Türkiye onun bunun oyuncağı olamayacaktır. Bugüne kadar hükümet bu konuda tavizsiz bir duruş sergilemiş, tedbirleri almıştır. Yalın gerçek budur, altını çözerek söylemek isterim kim MHP göçler konusunda en hazırlıklı partidir. Bizi eleştiren kim varsa ya cahil ya da gelişmeleri takip özrü çeken zavallılardır.

Düzensiz göç adı konmamış bir istiladır. Misafirin ve misafirliğin süresi sınırlıdır. Suriyeli sığınmacıların ülkelerinden ayrılık ve kopuşlarına neden olan ağır şartlar ortadan kalkınca geldikleri gibi uğurlamak bizim asıl hedefimizdir. Her insanın kendi yurdunda, emniyetli ve esenlik içinde yaşamaya hakkı vardır. Önümüzdeki bayram günlerinde ülkelerine gidebilen Suriyeli sığınmacıların geri dönmelerine gerek yoktur."