Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir Balkonuk Center'da düzenlenen "Ekonomi Ödülleri 2015 Töreni"nde yaptığı konuşmada, Başbakan olduğu dönemde de Türk'e kardeşim dediği gibi Kürde, Boşnak'a, Roman'a ve Laz'a da kardeşim dediğini, 36 etnik unsurun tamamını kardeşi olarak kucakladığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün de öyle. Ayrım yok. Alevisi, Sünnisi, asla ayrım yok. Ama bu işleri köpürterek ülkede ne yazık ki bunlar, bu işin siyasetini çirkin bir şekilde yapıyorlar. Bu oyuna gelmememiz lazım. Dedim ya bir olmamız lazım, iri olmamız lazım, diri olmamız lazım. Kardeş olmamız lazım. Hep birlikte Türkiye olmamız lazım'. Türkiye'nin 1994 krizi gibi, 2001 krizi gibi bir krizin içine yuvarlansa, 1970'ler gibi 1990'lar gibi adeta çatışma ortamına girse inanın sevinçlerinden yerlerinden duramayacaklar. Ülkenin, milletin gördüğü zarar umurlarında değil. Tek dertleri bu kriz ortamından, bu kaos ortamından kendilerinde bir rant devşirebilirler mi? Dertleri bu..." diye konuştu.
 
'Milletvekili sıfatı taşıyan iki zat'

Türkiye'nin zararı üzerinden kendi kar hanelerini dolduranlara asla izin vermeyeceklerini söyleyen Erdoğan, milletin bunların gayet iyi gördüğünü, Balıkesir'deki tüccarın, sanayicinin, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin bunları gayet iyi gördüğünü ve gayet iyi bildiğini anlattı.
Cumharbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:
Düşünebiliyor musunuz? Bu ülkede milletvekili sıfatı taşıyan iki zat kalkmış, kendi hükümetini bir batı ülkesinin dışişleri bakanına mektup yazarak şikayet ediyor. Düşünebiliyor musunuz? Biz de maalesef böyle bir siyaset anlayışı ve böyle bir muhalefet anlayışı var. Dünya değişiyor, dönüşüyor. Küreselleşme bile neredeyse eskide, geçmişte kaldı. Bizdeki birtakım kafalar ise ısrarla eski Türkiye'den vazgeçmiyor, vazgeçmek istemiyor. Ama boşuna çırpınıyorlar. Bu ülkenin ve milletin geleceği için hiç bir projeleri, hiçbir teklifleri olmayanların, yeni Türkiye'de yeri yoktur. Bunu böyle bilmenizde fayda var. Dünyanın yaşadığı bu büyük değişim dönemini, geçmişte olduğu gibi ıskalama lüksüne sahip değiliz.
 
'Darbe üreten Anayasa'
 
Erdoğan, mevcut sistemin artık Türkiye'yi taşımadığını, geleceğin büyük Türkiyesi'ne bu şekilde ulaşılmayacağını vurgulayarak, "Sürekli darbe üreten, darbece yetiştiren bu Anayasa, bizim ufkumuzu, yolumuzu aydınlatamaz. Başkanlık sistemine karşı çıkanlara bakıyorsunuz; Türkiye'yi şikayet ettikleri, model olarak heveslendikleri ülkeler başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Ama kendileri kullanım ömrü bitmiş, soluğu kesilmiş, tedavülden kalkmış, soğuk savaş dönemi artığı 27 Mayıs üretimi, 12 Eylül darbesiyle tahkim edilmiş bir sistemle Türkiye devam etsin diyorlar. Bu sistemde ısrar etmek milletimize inanın haksızlıktır" ifadelerini kullandı.
 
 Yeni Türkiye'nin, toplumun önderi olan sivil toplum örgütlerinin, iş adamlarının, girişimlerin ellerinde yükseleceğini belirten Erdoğan, "Sizden benim bir istirhamım şudur: Yeni Türkiye'yi, başkanlık sistemini, yeni anayasayı her fırsatta milletimize anlatmanızdır. Sizler bir iş adamı gibi bu ülkenin yönetilmesini istemez misiniz? Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz" dedi.
 
"400 milletvekili 'Başkanlık sistemini getirin' demektir"
 
Kendilerinin yeni bir Türkiye hasreti içinde olduklarını, yeni Türkiye'nin de yeni anayasa ile hayata geçeceğini, yeni anayasayla başkanlık sisteminin de ülkede yerleşmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, "Bunun için de hedef 400 milletvekili. 400 milletvekilini verdiğiniz zaman bu, 'Bakın biz size 400 milletvekili veriyoruz, A partisi, B partisi, C partisi neyse, siz şimdi buna layık olun. Yeni anayasayı yapın ve başkanlık sistemini getirin' demektir" dedi.
Editör: Haber Merkezi