Ali Budak- Adalet yürüyüşün 24’üncü gününde CHP’li vekillerle görüşmeye devam ediyorum. Yürüyüş sırasında hepsinin bir görevi olan CHP’li vekillerle yürüyüş esnasında bile konuşmak zor olabiliyor. Elindeki megafonuyla en önde olan CHP Milletvekili Veli Ağbaba ile de sabah ilk etabın bitmesi sonrası verilen 30 dakikalık istirahat sırasında görüşme fırsatım oldu. Sokağın anayasal bir hak olduğunu belirten ve yürüyüşe terör suçlaması yapan AKP iktidarına gülüp geçtiklerini belirten Ağbaba, meclisin işlevini yitirdiğini ve hak arayışlarına sokakta devam edeceklerini ifade etti.  


Bu yürüyüşte taş, sopa ve şiddet yok


AKP iktidarının kendine muhalif olan herkesi terör suçlaması yapmasına gülüp geçtiklerini dikle getiren CHP Milletvekili Veli Ağbaba, ‘AKP iktidarı kendine muhalif olana terörist diyor. Bu yürüyüşün Türkiye’deki en önemli yansıması barışçıl olmasıdır. Kendine küfredenlere, yürüdükleri yola hayvan pisliği dökenlere bile alkışla cevap veren bir kitleye bu suçlamayı yapanlara sadece gülüyoruz. Bu yürüyüşü yapanlar ardında bir tek pet şişe bırakmamış, küfürlere alkışla cevap vermiş, edilen hakaretlere alkışla cevap vermiştir. Böyle bir kitle var arkamızda. Bu kitleyle birlikte yürümekten onur duyuyoruz. Bu kitle aslında Türkiye’nin hedeflemesi gereken bir kitledir. Kitle sadece CHP’lilerden oluşmuyor. AKP, MHP, HDP ve diğer siyasi parti mensupları da var. Herkes birbirine hoşgörüyle bakıyor. Kadını, erkeği ve engellisiyle herkes dayanışma içerisinde yürüyor. Kimsenin kimliğine ya da kişiliğine bakılmıyor. Kimse kimseyle kendini benzeştirmeden yürüyor. Ülke olarak hedeflediğimiz kitle olması lazım. Bu terör suçlamasına gülüp geçiyoruz. Bu yürüyüşte taş, sopa ve şiddet yok. Bu yürüyüşte hoşgörü, sevdi, kardeşlik ve dayanışma var’ dedi.


 

Meclis çözüm noktası olmaktan çıktı


Sokaktaki vatandaşlarla gerçekleştirdiğim görüşmelerde yürüyüşle ilgili fikirlerini soruyorum. Çoğunluk Kılıçdaroğlu’nun neden yürüdüğünü anlamadığını, siyaset yapmak istiyorsa TBMM’de yapmasını istiyor. Bu isteği söylediğimde Ağbaba, şunları söyledi: Meclis bir çözüm noktası olmaktan çıktı. Türkiye’de meclis asıl işlevini yitirdi. Mecliste şu anda sadece AKP’nin parmak kaldırması ve bu kaldıran parmakların sayısından ibaret bir durum var.  Sokak bir haktır. Anayasa’nın 34’üncü maddesine göre, hiç kimse önceden haber vermeden gösteri ve yürüyüş hakkını kullanabilir. Anayasal hakkımızı kullanıyoruz. Bunun yanı sıra bu eylem Türkiye’nin itibarını da dünyada yükseltiyor. Çünkü hala demokrasiyi savunan milyonların olduğunu görüyorlar. Türkiye’nin 1’den büyük olduğunu herkes görüyor.


 

Gülmen ve Özakça’nın açlık grevleri meşrudur


TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi olan Veli Ağbaba’ya Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın hala açlık grevlerini sürdürdüğünü ve sağlık durumlarının daha da kötüye gittiğini sorduğumda şunları söyledi: Kendilerine açlık grevini sonlandırmaları için çağrıda bulunduk. Hükümet yetkililerine de bu konuda mektup yazdık. Bu konuda ciddi uğraşlarda bulunduk. OHAL kalkıncaya ve kanun hükmünde kararnameler sonlanıncaya kadar eylemlerine devam edeceklerini açıkladılar. Yaptıkları son derece meşru bir direniştir. İşlerini geri istemelerinden daha doğal bir durum yok. Ancak açlık grevlerini doğru bulmuyorum. Kişisel görüşüm bu yöndedir. Sağlıkları da ister istemez daha kötüye gidiyor. Onlarda adalet için hayatlarını göze alıp bu direnişi başlattı. Hükümetin bir an önce adaletsizlikleri son vermesi gerekiyor.


Bundan sonra mecliste 3-7 arası muhalefet yapmayacağız


Cerattepe’de maden aranmasına yönelik kararı Danıştay’ın onayladığını ve bundan sonraki süreçte neler olacağını sorduğum Ağbaba şöyle cevaplandırdı: Bizim her hak arama eyleminin yanında olacağımızı herkesin bilmesi gerekiyor. Bundan sonra 3 ile 7 arasında muhalefet yapacak değiliz. Zaten meclis içtüzüğünün değişmesiyle de bütün haklarımız elimizden alınıyor. Sokağa daha fazla çıkacağız. Yürüyüş sonrası ne yapacakları konusunda önümüzdeki süreç içerisinde karar vereceğiz. Türkiye’yi hukuksuzluğa ve adaletsizliğe teslim etmeyeceğiz. 
Editör: Haber Merkezi