CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ile CHP milletvekilleri Melda Onur ve Kadir Gökmen Öğüt'ün de aralarında bulunduğu bir grup CHP'li, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplandı.

BİZİM GÖRDÜĞÜMÜZ OLSA OLSA İLERİ DEMOKRASİ OLUR

Burada basın açıklaması yapan Oğuz Kaan Salıcı, "1 Mayıs günü Ak Parti hükümetinin şimdiye kadar izlemiş olduğu politikaların en ileri aşamasını gördük. Herhalde bizim gördüğümüz olsa olsa ileri demokrasi olur. Çünkü bu kadar sert bir müdahaleyi, bu kadar vahşi bir müdahaleyi devlet terörüne kaçan böyle bir yaklaşımı şimdiye kadar görmemiştik. Sayın İçişleri bakanı, sayın vali, sayın büyükşehir belediye başkanı ve sayın emniyet müdür hakkında suç duyurusunda bulunacağız" dedi.

GAZCI KARDEŞLER İSTANBUL'U RESMEN SIKIYÖNETİM ALANINA ÇEVİRDİLER

Salıcı, "Eğer Sayın Başbakan, Sayın Muammer Güler'i daha önce 1 Mayıs'ta vatandaşı gazlamakla ünlenmiş olan bir valiyi içişleri bakanı yapmamış olsaydı belki biz 1 Mayıs'ta şu andaki valimizin ondan örnek alarak kariyer basamaklarını daha hızlı tırmanmak için böyle bir sert müdahalesiyle karşılaşmayacaktık. Birisi daha önce gazlamıştı, biri de en son 1 Mayıs 2013'te gazladı. Dolayısıyla bu gazcı kardeşler istanbul'u resmen sıkıyönetim alanına çevirdiler" diye konuştu.

BÖRTÜ BÖCEĞE 1 MAYIS'I ANLATACAK HALİMİZ YOK

Taksim'in kapatılmış olmasının nedeni teknik gerekçelerle açıklandığını ifade eden Oğuz Kaan Salıcı, "Ama biz biliyoruz ki aslında Taksim'i bundan sonrada 1 Mayıslar kutlanmasın diye orayı tamamen yasaklamak için ortadan kaldırıyorlar. Yeni alanlar yapıyorlar. Eğer o alanlarda 1 Mayıs kutlamaya gidersek bu da bizim işçi sınıfıyla koptuğumuzun net bir işareti olur. Biz bundan sonra da da 1 Mayıslarımızı Taksim'de kutlamaya devam edeceğiz. Taksim'in işçi sınıfı ile duygusal bir bağı var. Taksim şimdiye kadar mücadeleyle girmiş olduğumuz bir alan. Bizim Yenikapı'ya gidip de balıklara kuşlara börtü böceğe 1 Mayıs'ı anlatacak halimiz yok" ifadelerini kullandı.

BİZİ TAKSİM'DEN SÜRMEYE ÇALIŞIYORLAR

Taksim'de Gezi Parkını tamamen ortadan kaldırarak bir süre sonrada 1 Mayıs alanını tamamen ortadan kaldırmak istediklerini savunan Salıcı, "Bizi Taksim'den sürmeye çalışıyorlar. Benim önerim Ak Partinin adını yapmış olduğu bu imar faaliyetlerinden dolayı AVM olarak değiştirelim arkadaşlar. AKP sadece imar faaliyeti üzerinden giden bir icraat yürütmekle meşhur bir siyasi parti olarak tarihe geçsin" dedi.

MARJİNAL OLANLAR EMEĞİN BAYRAMINI KUTLAMAK İÇİN TOPLANANLARA SALDIRAN ÇEVİK KUVVET POLİSLERİDİR

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun marjinal grupların olay çıkardığını söylediğini ifade eden Salıcı, "Bugün burada olan CHP'lilerin hepsi 1 Mayıs'ta meydandaydı. Sayın valinin oturduğu koltuk o devletin koltuğu daha ortada yokken kuruldu bu parti. Dolayısıyla bize marjinal demeye ya da herhangi bir şekilde orada bulunan insanları marjinal olmakla suçlamaya hiç kimsenin hakkı yok. Çok açık bir şey o gün orada marjinal olanlar emeğin bayramını kutlamak için toplananlara saldıran çevik kuvvet polisleridir" diye konuştu.

SAYIN VALİ MUTLU TAKSİM'DEKİ ÇUKURLARI KORUYAN VALİ DURUMUNA DÜŞTÜ

Oğuz Kaan Salıcı, "Akşam itibariyle Sayın Vali Mutlu Taksim'deki çukurları koruyan vali durumuna düştü. Bütün hükümet Taksim'deki birkaç tane çukuru korumlak için mücadele etti. Neydi gerekçe insanlar Taksim'e gelirlerse o çukurlara düşerler dolayısıyla canları yanar. Taksim'de çukura düşmesin diye üç tane gencimiz şu anda yoğun bakımda yatıyor. İlimizde parti olarak hukuKçulardan oluşan bir komisyor kurduK. Bu işin sonunu gittiği yere kadar takip edeceğiz. Hiç kimse emekçilere işkence yaparak kariyer basamaklarını tırmanacağnı zannetmesin. İstanbul'da bizlere eziyet edenleri istanbula gömmeyi de biliriz" ifadelerini kullandı.

Açıklamanın ardından CHP'liler adliyeye girerek suç duyurusu dilekçesini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdi


İNSAN HAKLARINA AYKIRI EYLEMLER

Suç duyurusu dilekçesinde "2009 yılından itibaren resmi bayram olarak kabul edilen '1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü"nün bu yılki kutlamalarını önlemek için şüpheli olarak gösterilen kişiler Anayasa'ya aykırı şekilde vermiş oldukları emir ve talimatlar neticesinde İstanbul'un muhtelif semtlerinde vatandaşlara ve tarafımıza karşı insan haklarına aykırı eylemler nedeniyle maruz kaldığımız hukuksuzluk nedeniyle suç işleyen kamu görevlilerinin cezalandırılması için suç duyurusunda bulunmak kaçınılmaz olmuştur" denildi.

VATANDAŞIN SEYAHAT ÖZGÜRLÜĞÜ ENGELLENDİ

Görevlilerin vatandaşın ciddi mağduriyetine, hayati tehlike geçirecek tarzda yaralanmalarına neden olan eylemlerde bulundukları kaydedilen dilekçede, "Şüpheliler kutlamaların önlenmesi için vatandaşın Anayasa güvencesi altındaki 'yerleşme ve seyahat etme hakkının ihlali suçunu işlemişerdir. İBB sabahın ilk saatlerinden itibaren İstanbul'un önemli merkezlerine ulaşımda tüm deniz ve kara taşımacılğını (Metrobüs, Metro, tramvay) durdurmuş ve vatandaşın İstanbul içinde dilediği gibi bir yere ulaşmasını engellemiştir" ifadeleri kullanıldı.

ORANTISIZ GÜÇ KULLANILDI

Emniyet güçlerinin orantısız müdahalede bulunulduğu savunulan dilekçe, "Vatandaşlar üzerine açıkça insan sağlığına zararlı ve hayati tehlikeye maruz kılacak olan gaz bombaları kullanılmış, cop ve diğer şiddet içerikli eylemlerde bulunulmuştur. Bu yüzden birçok vatandaş yaralanmıştır. Bazıları ise halen tedavi görmektedir. Şüpheliler hakkında gerekli izinlerin alınarak haklarında 'Vatandaşın yerleşme ve seyahat etme hakkının ihlali Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlali ve zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması' suçlarından soruşturma açılmasını talep ediyoruz" ifadeleriyle sonlandı.
Editör: Haber Merkezi