Esin Gençel- Bazı ziyaretlerde bulunmak için İzmir'e gelen CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, CHP Konak İlçe Başkanlığı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Cihaner, Başbakan Erdoğan'ın Muhteşem Yüzyıl dizisi ile ilgili açıklamalarını kastederek, "Türkiye'de gündem hızlı değişiyor ancak asıl gündemi, yurttaşın gündemini değişmiyor. Gerçek gündem aş, iş, özgürlük, demokrasi ve adalet ama AKP tek adamın kaprisleriyle gündemi belirliyor. Bir uyanıyorsunuz tarihte kalmış idam tartışmaları ile uyanıyorsunuz, bir sabah televizyonda herkesin kurgu olduğunu bildiği dizi eleştirisi ile başlıyorsunuz. Türkiye'nin tek belirleyici sinema eleştirmeni, tek hukukçusu, tek hakimi, tek savcısı neredeyse anlamadığı hiçbir şey yok. Böyle bir gündem manipülasyonu ile karşı karşıyayız" dedi.

Siyasi ahlaksızlık


İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Dikili Belediyesi davaları ile ilgili konuşan Cihaner, "Çok büyük tehlikelerle karşı karşıyayız. Bunlardan biri İzmir üzerinde oynanan oyunlar. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik saldırıdan sonra bir örneğini de Dikili'de yaşadık. Zulmün en yoğun olduğu darbe dönemlerinde bile Dikili adeta özgürlük ortamı ve sosyal belediyecilik anlamında belki de dünyada eşi benzeri olmayan özellikleri hayata geçiren bir belediye başkanıydı. AKP'nin yerel yönetim stratejisinin öteden beri soruşturmalar üzerine olduğunu biliyorduk. Dikili'de yaşananlar bunun en somut örneği. Dikili Belediye Başkanı'nın hiçbir haksız kazanım olmadığı, kamu zararının olmadığı hukuka uygun olan işler için 8 yıl 10 ay ceza alması, AKP'nin yerel yönetimler stratejisinin ne olduğunu ortaya koydu. Tutuklamalarla yolsuzluk algısı yaratılmaya çalışılan belediyeler, seçmen çalmaya kadar gidecek siyasi ahlaksızlıklar" şeklinde konuştu.

Seçmen hırsızlığı

AKP İzmir'i kafaya takmış durumda' diyen Cihaner, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Şu anda İzmir'de müfettişi olmayan belediye yok. İzmir halkının belediyelere sahip çıkması gerekir. Halk düşmanı iktidara karşı gücümüzü birleştirmeliyiz. Seçmen hırsızlığı anlamına gelebilecek işlemlere karşı uyanık olmamız lazım" dedi.

Devrim yayası kaldırılmak isteniyor

AKP geldiğinden bu yana karşı devrimi tamamına erdirmeye çalıştığını belirten Cihaner, "Elinden geldiğince laiklik ilkesini törpülemeyerek yapmaya çalışıyor. 4+4+4 yasasındaki laikliğe aykırı yasalar, son çıkan kıyafet yönetmeliği ile getirilmek istenenler ve çok sık dile getirilen tekke ve zaviyelerin kapatılması ilişkin devrim yasasının ortadan kaldırılması. Özellikle tekke ve zaviyelerin kapatılması ilişkini yasa ile ilgili hesaplaşmalarını Alevi toplumu üzerinden yapmaya çalışıyorlar. Alevilerin, bir yasa değişikliğini gerektirecek bir durumları yok. Meşru temel talepler var ve bu talepler üzeriden Cumhuriyet ve laiklik ile hesaplaşmaya çalışıyorlar. Bu tuzağa kimsenin düşmemesi gerekir. Bu bir aymazlıktır. Hangi ideoloji hangi dünya görüşü hangi yönetim sistemi olursa olsun laiklik üzerinde temellenmezse toplumsal barışı ve özgürlüğü, demokrasiyi kuramayız. Hele hele bu coğrafyada gerici despotizme laiklik ilkesi olmadan kapılmaktan kendimizi alı koyamayız. Dolayısıyla din ve vicdan özgürlüğünden, demokrasiden, adaletten yana olan herkesin laiklik ilkesine kıskançlıkla sahip çıkmak gerekir" diye konuştu.


Yargı siyasallaştı


Dokunulmazlık konusuna da değinen Cihaner, "Partimizin dokunulmazlığa ilişkin yaklaşımı öteden beri açık. Ama bir dönem kendisi ile ilgili dokunulmazlık gündeme geldiği zaman 'Bu yargıya mı güveneceksiniz?' diyen Başbakan şimdi ne hikmetse parlamentonun anayasanın bu konudaki oylamalarda grup kararı alamayacağı şeklindeki ilkesinin aksine gelecek ve dokunulmazlıklarını kaldıracağız şeklinde talimat olarak algılanabilecek. Parlamentonun saygınlığını ortadan kaldırıcı açıklamalar yapıyor. Başbakana şunu sormak gerekiyor. Yasalar, hukuk düzenlemeleri aynı olduğu halde nasıl oldu da birden bire bu yargı güvenilir hale geldi? Bu aslında yargıdaki siyasallaşmanın, kadrolaşmanın itirafıdır. Başbakanın emri ile hareket eden bir yargı sistemi var. Bu açık saklamaktan da çekinmiyorlar. Muhalefet milletvekillerine sıra geldiği zaman gerekçesi ne olursa olsun orada demokratik, kamuoyununda tuzağa düşmemesi gerekir. Mensup oldukları siyasi harekette bakarak pozisyon almamak gerekir. Biz bir hukuk devletiyiz. Eşitlikçi davranmak zorundayız. Bu AKP'nin gündemi manipüle etmek için, muhalefeti ezmek için açmak istediği bir kapı" dedi.

Atanan Ombudsman kabul edilemez


Ombudsman konusu hakkında da konuşan Cihaner, "Biz de kamu denetçisi olarak adlandırılan ombudsman olarak yasalaşan bir kurum var. bu özünde idarenin, devletin tasarruflarına karşı yurttaşın haklarını koruyacak bir mekanizma. Ama bizde ombudsman olarak AKP'nin oyları ile seçilen çünkü milletvekillerimiz ve bizler o süreçte oy kullanmadık. Bunca şaibe ile gelen yaptığı yorumlarla, makalelerle tarafını belli eden bir yurttaşın, hukuken tartışmalı olan bir yurttaşın iktidarla bu kadar yakın ilişkiler içinde olan, Hrant Dink Davası gibi bir davada üstelik çok komik bir şekilde 'Ben onun Hrant Dink Davası olduğunu bilmiyordum' gibi sözler söyleyecek kadar sözler sarf eden bir kişinin ombudsman olarak atanması kabul edilemez" diye konuştu.

Gündem değiştiriliyor

İzmir Milletvekili Erdal Aksünger bütün demokratik süreçlerin tüketilmeye çalışıldığını belirterek, "Toplumsal muhalefetin sesi kısılmaya çalışılıyor. Asıl sorunların hepimizin farkındayız. Çok önemli bazı konuları tabana halk diliyle aktarılması gerek. Geçen haftaki konuları gelecek haftanın konusu olmaya biliyor. Gündemleri hemen değişiyor. Hemen ondan vazgeçilip hükümet tarafından sistematik bir şekilde gündem değiştiriliyor" diye konuştu.

Fişleniyoruz


İnsan özel hayatım mahrumiyeti konusuna değinen Aksünger, "Dijital veriler üzerinden haklar ihlal ediliyor. TTNET konusu var. İnsanların internet üzerinden fişlenme ve özel hayatları ihlal ediliyor. Gelecek dijital verilerle şekillenecek. Herkes son 5-6 yıldır sokaktaki simitçiye kadar telefonla konuşurken dikkat etmeye başladık. Çünkü korku sinmiş durumda. Böyle bir haberleşme süreci başladı. İnsanları tek tip kalıplara sokup o kalıpları kırmamaları gerektiğini onlara korkutarak aktarıyorlar. İnsanların kişisel hayatlarını ihlal ettiği için Amerika'dan, İngiltere'den kovulan bir firma Türkiye'de faaliyet göstermeye başladı. Bu firma TTNET omurgası üzerine oturdu. Bu firmanın abonesi iseniz sizi incelemeye başladı. Bir yandan profillerken bir yandan da fişliyorlar" dedi.

Yeni bir insan profili yaratmaya çalışıyorlar

Konak İlçe Başkanı Sinan Karamustafaoğlu ise, "İzmir'de yerel seçimlere yönelik çalışmalarımızı sürdürürken genel siyasetle ilgili olayları da takip etmeye çalışıyoruz. Mahalle mahalle ev ev yurttaşlarımıza bu sorunları anlatıyoruz. En son eğitiminde kıyafet serbestliği ile yeni gençlik modeli ile ilgili çalışmalar yapacağız. Yeni bir insan profili yaratmaya ve Türkiye'de yeni bir insan topluluğu yaratmaya çalışıyorlar. Biz kazanımlarımızın elden gitmemesi ve Türkiye'deki toplumsal huzursuzluğun en azından İzmir'e sıçramaması için yerel seçimlerle ilgili yoğun bir kampanya sürdürüyoruz" diye konuştu.
Editör: Haber Merkezi