CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve İstanbul Milletvekili Umut Oran, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında yapılan tespitlere göre, toplam aylık geliri brüt asgari ücretten az olan ailelere ait hanelerde kullanılan suyun 10 m3'e kadar olan bölümünün ücretsiz olması için TBMM'ye yasa teklifi verdi. Teklifte, bu durumdakilerin su faturalarının Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları (SYDV) tarafından üç aylık dönemler halinde geri ödeme yöntemiyle karşılanması ve 10 m3'ü aşan kullanımın ise yürürlükteki tarife üzerinden faturalandırılarak abone tarafından ödenmesi de istendi.

Bakanlar Kurulu yönetmelik hazırlayacak

CHP İstanbul Milletvekilleri Tanrıkulu ve Oran'ın TBMM'ye sunulan yasa teklifi tek maddeden oluşuyor. Teklifte, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 85. Maddesinden sonra gelmek üzere şu ek maddenin eklenmesi önerildi:
 
"Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında yapılan tespitlere göre, toplam aylık geliri brüt asgari ücretten az olan ailelere ait hanelerde kullanılan suyun 10 m3'e kadar olan bölümü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından üç aylık dönemler halinde geri ödeme yöntemiyle karşılanır. 10 m3'ü aşan kullanım yürürlükteki tarife üzerinden faturalandırılarak ilgili aboneden tahsil edilir. Bu hükme ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulu tarafından altı ay içinde yürürlüğe konulacak yönetmelik ile belirlenir."

Belediyeler altından kalkamaz

Gerekçede, "Belediyelerin tek başlarına bu yardımın ekonomik yükünü kaldıramayacakları açıktır. Bu nedenle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının katkısı beklenmektedir" denilerek bütün yükü belediyelerin çekemeyeceğıi de vurgulandı. Teklifin gerekçesinde şunlar yeraldı:

"Yeterli ve temiz su olmadan insanın maddi varlığını sürdürmesi mümkün değildir.  Bu nedenle de devletin yurttaşın yeterli suya erişimini sağlaması gerekir. Bu hak fakirlik ve sıkıntı içinde muhtaç durumda bulunan ve herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmayan ve geliri bulunmayan vatandaşlara sağlanmalıdır. Bu aynı zamanda Anayasa'nın 2. maddesindeki  'sosyal hukuk devleti' ilkesinin gereğidir."

Anayasa dışında uluslararası belgeler de var

Tanrıkulu ve Oran, yasa teklifinin gerekçesinde fakirlik ve sıkıntı içinde olan, muhtaç durumda bulunan vatandaşlara ücretsiz su verilmesinin sosyal ve hukuksal gerekçelerini de ortaya koyarken; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, 1994 Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Programı ve Birleşmiş Milletler Tüketicinin Korunmasına İlişkin Temel Esasları (United Nations Guidelines On Consumers Protection) buna örnek olarak gösterdi. Gerekçede su hakkında en temel belge olan ve BM'nin 16.12.1996'da kabul ettiği Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi'ni, Türkiye'nin de 15 Ağustos 2000'de onayladığı ve 4 Haziran 2003'te de TBMM'de kabul ettiği bildirildi.
Gerekçede Anayasa'nın başlangıç bölümünün 6. paragrafı ile 17 ve 56. Maddelerinin de teklifin gerekçesini oluşturduğuna da vurgu yapıldı.

Suyu bedava verdiği için yargılanmıştı

10 tona kadar halka suyu bedava sunma düşüncesini ilk geliştiren kişi Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven olmuştu. Dikili Belediye Başkanı CHP'li Osman Özgüven, Dikili'de oturanlara 10 tona kadar kullandıkları suyu bedava verdiği, belediye çalışanlarına da yüzde 50 indirimli tarife uyguladığı için 'görevi kötüye kullanmak' suçundan yaklaşık 2 yıl süreyle yargılandı. 2 yılın sonunda da  Başkan Özgüven ve belediye meclis geçtiğimiz Ocak ayında beraat etti. Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven mahkeme sonunda,  "Bugün tarihi bir gündür. Benim beraat etmem elbette önemli, ancak suyun ticarileştirilmesi için çaba sarf edenlere karşı suyun bir hak olduğu, bir meta olmadığı bu kararla kanıtlandı. Bu davanın başladığı günden beri suyun bir hak olduğunu ve insanlara suyun parayla satılmaması gerektiğini vurguladık. Belediyeler ticari kurum değil kamusal kurumlardır. Dünyada insanların üretemediği tek şey su, toprak ve havadır. Suyu daha iyi değerlendireceğiz. Suyun erişilebilir bir hak olduğunu sonuna kadar savunacağız. Eğitim, ulaşım yerleşim ayrı ayrı insan hakkıdır. Bunları sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz. Mahkemenin bu kararı ile suyun kamusal bir hak olduğu ortaya çıktı. Bundan sonraki dönemlerde de, halkın faydasına olan çalışmalar yapmaya devam edeceğiz" diye açıklama yapmıştı.

Editör: Haber Merkezi