Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, başta kabine değişikliği ve corona virüsü salgını olmak üzere ülke gündemindeki başlıkları değerlendirdi.

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

Dün gece bir bakanlığımızı ikiye böldük. Üç yeni bakan ataması yaptık. Zehra Zümrüt Selçuk ve Ruhsar Pekcan’a teşekkür ediyorum. Kabinemizde birlikte mesai yürüteceğimiz Derya Yanık’a, Prof. Dr. Vedat Bilgin’e, Mehmet Muş’a başarılar diliyorum. Artık tüm teşkilatlarımızla 2023’e odaklanmamız gereken bir döneme girdik.

CHP'Lİ ENGİN ALTAY'A YANIT

Şimdi de çıkmış bir ahlaksız bir edepsiz, benim akıbetimin de Menderes gibi olacağını söylüyor. Be ahlaksız, be edepsiz. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Menderes’in akıbetinden hoşnut mu, memnun mu oluyorsunuz? O akıbeti hazırlayanlar da sizdiniz. Bize de aynısını mı hatırlatıyorsunuz, biz bunların hepsine hazırız.

– 15 Temmuz’da bunu gördük ve hazırlayanlara da bu ülkeyi mezar ettik, mezar. Basın toplantılarıyla falan benim akıbetimin öyle olacağından hiç bahsetme. Biz şuna inanmışız, her nefis ölümü tadacaktır, bitti. Senin değerlerinde böyle bir şey yoksa onu da bilmem. Ama sen de tadacaksın, onu bil.

104 EMEKLİ AMİRAL BİLDİRİSİ

Kılıçdaroğlu beyefendi, “Emekli olanlar darbe yapabilir mi?” diyor. Onlar sizin akıl hocanız. Dökülün sokağa diyorlar, 15 Temmuz’da olduğu gibi. Bilin ki bu ülkede, her şeyi bitmiş tükenmiş olan bu akıl hocalarına yer ve yol kalmayacak.

128 MİLYAR DOLAR YANITI

Türkiye makroekonomik dengeleri gerçekten sağlam olduğu için son sekiz yıldır tüm gizli açık saldırılara rağmen ayakta kalmayı başarmıştır. 2002 öncesi Türkiye’sinin siyasi, sosyal ve ekonomik ikliminde bu tür saldırılar ile karşılaşmış olsaydık, düşeceğimiz durumu tahayyül etmek istemiyoruz.

– Bugün de önceliğimiz istiklalimizdir. Mücadeleyi ekonomide de faiz, kur, enflasyon şer üçgenine karşı yürüttük. Ne yapacaktık? Başımıza gelenlere rıza mı gösterecektik? Ekonomik saldırıya seyirci mi kalacaktık? Ağustos 2018’de Amerikan yönetiminin açıkladığı haksız yaptırım kararının ardından yaşanan kirli gece yarısı saldırılarına seyirci mi kalacaktık?

– Salgınının sıkıntılarına seyirci mi kalacaktık? Bir süredir sanki hazine bulmuş gibi sarıldıkları 128 milyar dolar meselesini bu fotoğraf içinde okumak gerekiyor. Esasen ortada akıbeti anlama arayışı olmadığı için söylenen sözlerde doğru olan hiçbir doğruluk yoktur. Ne rakam doğru, ne rakama yüklenen anlam doğru ne de kampanya doğru. Baştan sona cehalet.

– Aslına bakarsanız, ortada 128 milyar dolar diye bir rakam, gerçekle ilişkisi olan bir rakam yok. Merkez Bankası işlemleriyle ilgili analizi hangi tarihten itibaren başlattığınıza ve hangi tarihte sona erdirdiğinize bağlı olarak pek çok farkı rakamla karşılaşabilirsiniz.

- Bu soruyu soranların amacı gerçekten Merkez Bankası rezervlerindeki değişimi öğrenmekse, bunun yolu çok kolay. CHP'nin içinde, az buçuk bilanço okumayı bilenler varsa, Merkez Bankası, BDDK ve Strateji Bütçe Başkanlığımızın herkese açık olan internet sitelerindeki verilere bakarak, bu hesabı kolaylıkla çıkartabilirler.

- Bırakınız 128 milyar doların ne olduğunu, nasıl yönetildiğini, 128 tuğlayı üst üste koymuşluğu dahi yok olan Kılıçdaroğlu, kalkmış bunları konuşuyor.

- CHP Genel Başkanı dün çıkmış, 'Bu 128 milyar dolarla şunlar yapılırdı, şunlara şu kadar para dağıtılırdı' diye kürsüden atıp tutuyor. Bu zat herhalde, bu 128 milyar doların kendi cebindeki bir para olduğunu, istediği yere istediği gibi keyfince dağıtabileceğini sanıyor.

-Son iki yılda, Merkez Bankası kaynaklarından 30 milyar dolar cari açığın finansmanı için kullanılmıştır. Yabancı sermaye çıkışı için kullanılan rakam 31 milyar doları bulmuştur. Reel sektörün döviz cinsinden borcunu azaltmak için talep ettiği kaynak da 50 milyar dolara ulaşmıştır. Vatandaşlarımız da 54 milyar dolar karşılığı döviz ve altın alarak, tasarruf tercihlerinde değişikliğe gitmiştir. Gördüğünüz gibi, sadece 4 kalemde 165 milyar dolarlık bir rakam ortaya çıktı.

-Türkiye son iki yılda, daha önce eşi benzeri görülmemiş bir döviz talebiyle yüz yüze kalmıştır. Buna rağmen ülkemiz, talebin hepsini de karşılamayı başarmıştır.

 -Nereye harcandı diye yaygarası yapılan 128 milyar dolar, ne buhar olmuştur, ne de haksız ve hukuksuz yere herhangi birinin cebine girmiştir. Bu para ve çok daha fazlası, ekonominin aktörleri ve vatandaşımız arasında dolaşıma girmiş, yani yer değiştirmiş, ama sonuçta çoğu yine ülkemizin değeri olarak yurt içinde kalmıştır.

-Merkez Bankası rezervini 27,5 milyar dolardan 135 milyar dolara çıkartan da bizdik. Bu rezervi turşusunu kurmak için değil, ülkemizin ihtiyaç duyduğunda kullanması için büyütmüştük; o günler geldiğinde de kullandık.

-Üstelik Merkez Bankası bu işlemleri yaparken zarar bir yana, son iki yılda 98 milyar lira kar etmiş ve bunu da hazineye aktarmıştır.

-Bu ülkenin 128 milyar doları ne birilerine peşkeş çekilmiş, ne de heba edilmiştir.

-Türkiye'yi inşallah 2023 hedeflerine ulaştıracağız. Bu ülkede; ekonomiyi şahlandıracak olan da yatırımları artırarak sürdürecek olan da demokrasiyi geliştirecek olan da insanlarımızı hayallerine kavuşturacak olan da velhasıl umudu yaşatacak olan da biziz

-Hakikatler apaçık ortadayken, Türkiye'nin itibarını düşürmek, kredibilitesine zarar vermek, yatırımcıların güvenini sarsmak için yürütülen '128 milyar dolar nerede' kampanyasını siyasi muhalefet saikiyle açıklamak mümkün değildir. Ortada bu ülkeye ve millete yönelik aleni bir ihanet, aleni bir saldırı, aleni bir hançerleme vardır.