Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MÜSİAD tarafından verilen iftar programında katıldı. Burada konuşma yapan Erdoğan, koalisyon tartışmaları ile ilgili zaman kaybına tahammülün olmadığını söyledi. Erdoğan, bu sorunu siyasiler çözemiyorsa, milletin çözeceğini belirtti.  "Cumhurbaşkanı anayasanın çerçevesi içerisinde davranmalıdır" diyenler olduğunu belirten Erdoğan, anasayanın dışına asla çıkmadığını iddia etti. Bahçeli'nin '1071 rakım, oraya çıkmalıdır' sözüne de değinen Erdoğan, onlar önce oturdukları sandalyenin sorumluluğunu öğrensinler şeklinde konuştu.

Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte MÜSİAD tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen iftar programına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gecede yaptığı konuşmada, İslam dünyasındaki gelişmelere dikkat çekerek, "İşte en son Mısır'da darbe mahkemesi, ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı ve yol arkadaşları için verilen idam cezasını onadı. Maalesef Batı dünyası son yıllarda demokrasi, insan hak ve onurunun korunması, mağdur ve mazlumlarla dayanışma noktasında gerçekten kötü bir imtihan veriyor. Kendi vatandaşları için gerekli gördükleri bir çok hakkı Mısır, Suriye, Irak, Filistin vatandaşları için adeta lüks görüyorlar. Kullandıkları oyun peşin düşmüş binlerce kişiyi Tahrir Meydanı'nda katledenler hiçbir şey olmamış gibi kırmız halılarla karşılanıyor, dahası muteber bir ortak olarak değerlendiriliyor" dedi.


"ARTIK BU İKİRCİKLİ TAVRA BİR SON VERİLMESİNİ BEKLİYORUZ"

Erdoğan, "Gezi olaylarında Taksim'e kamp kurup basın özgürlüğü konusunda ülkemizi eleştirenler, Mısır'ın darbeci generallerinin karşısında aynı tavrı göstermiyorlar" diyerek, şöyle devam etti:

"Bugün El Cezire Arap kanalının kıdemli gazetecilerinden Ahmet Mansur, Mısır darbe yönetiminin talebi doğrultusunda Alman polisi tarafından Berlin Havaalanı'nda gözaltına alındı. Terörle mücadelemizde bizi yalnız bırakan, terör örgütü mensuplarının ellerini kollarını sallayarak gezmesine göz yuman Avrupa devletleri, ne yazık ki darbecilerin talepleri konusunda çok daha farklı davranıyor. Şu anda Almanya'da bölücü terör örgütünün mensupları orada her türlü faaliyetleri rahatlıkla sürdürürken, kendilerine belgelerine varıncaya kadar her şeyi vermemize rağmen ses çıkarmayanalar, bugün basın özgürlüğü diye diye, işte El Cezire'nin çok önemli bir yazarını gözaltına alabiliyorlar. Niye? Mısır'ın generalleri emretti. Niye? 8,5 milyar avroluk oradan sipariş verdi. Ah para, menfaat, sen nelere kadirsin. Her ne sebeple olursa olsun bu davranış asla kabul edilemez, mazur görülemez ve fikir, düşünce özgürlüğüne burada da görüldüğü gibi engel teşkil eden bu adım bağışlanamaz. Artık bu ikircikli tavra bir son verilmesini bekliyoruz. Biz artık Avrupalılardan çıkarlarla ilkelerin çatışma noktalarında, ilkeleri baş üstünde tutacak bir duruş sergilemelerini temenni ediyoruz."

"BATILILARA DEMOKRASİ DERSİ VERDİK"

"Şimdi önümüzde görüldüğü gibi bir hükümet meselesi var" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sandık tek başına iktidar demedi, sandık koalisyon dedi. Tabii ki sandıktan çıkan milli iradenin bu tecellisine saygı duymak zorundayız. Kimse 'Hayır, ben buna saygı duymuyorum' diyemez. Ve yüksek katılımın olduğu, yüzde 84'ün üzerindeki böyle bir seçimde, Türkiye, eksiklerine rağmen çok büyük bir demokrasi dersini Batılılara vermiştir. Eksiklerine rağmen derken, şunu söylüyorum; bazıları çok huzurlu bir seçim ortamı yaşadık diyorlar. Pek de öyle değil. Nerelerde ne olduğunu da gayet iyi biliyoruz. Ama buna rağmen diyorum ki, Türkiye Batı'ya, Batılılara çok önemli bir ders vermiştir."

"SİZ O AKLI KENDİNİZE SAKLAYIN"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şimdi koalisyon.... Ama birileri çıkıyor, "Cumhurbaşkanı anayasanın çerçevesi içerisinde davranmalıdır" diyor. Bu birilerine diyorum ki, 'Anayasanın çerçevesi içerisinde davranmadığımızı, hangi anayasa maddesine göre açıklayacaksınız, çıkın açıklayın'. Anayasa neyi emrediyorsa, ben de Cumhurbaşkanı olarak bugüne kadar o çerçevede hareket ettim, anayasa dışına asla çıkmadım. Fakat anayasa ve yasalardan bihaber olanlar kalkıp bize bu noktada yol çizmeye çalışıyorlar. İşte birileri de kalkıyor, neymiş, daha Meclis Başkanı seçilmeden görevlendirmeyi yapacağımı söylüyor. Kusura bakma da, bu işin yol haritasını biz kendimiz belirledik ve bu yol haritası da bu şekilde devam ediyor. Siz o aklı kendinize saklayın. Zaten bu yolda attığınız adımlarla bu ülkeyi bugüne kadar siz karıştırdınız. Ama biz sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve bu bilinç içerisinde de şu anda salı günü başlayacak yemin törenlerinden sonra, Meclis Başkanlık Divanı'nın oluşturulmasından sonra, komisyonlar vs. ondan sonraki süreçte de bizler görevlendirmemizi, gerek anayasa, yasalar, hatta hatta teamüllere varıncaya kadar değerlendirerek bu adımımızı atarız."

"ÖNCE OTURDUKLARI SANDALYENİN SORUMLULUĞUNU ÖĞRENSİNLER"

Erdoğan, "Bizim derdimiz şudur; bir an önce ülkemizi siyasi istikrar ve güven içerisinde geleceğe taşımaktır. Fakat burada kalkıp da bizlere, '1071 rakım, oraya çıkmalıdır', buna benzer ifadeleri kullananlar, önce oturdukları sandalyenin sorumluluğunu öğrensinler. Bize kimse nerede oturacağımızın tavsiyesini yapamaz. O tavsiyeyi millet yapmıştır. Milletin yaptığı istikamette de biz şu anda görevimizi ifa ediyoruz. Malum, 14 parti birleştiniz, 14 parti birleşmek suretiyle karşımıza dikildiniz ama millet hepsini bir kenara koydu, yüzde 52 ile bizi Cumhurbaşkanlığı makamına layık gördü. Şimdi biz de milletimize layık olmaya çalışacağız. Bütün gayretimiz budur" dedi.

İftar programına, AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, MÜSİAD Başkanı Nail Olpak'ın yanı sıra iş ve siyaset dünyasından birçok isim katıldı.

Erdoğan'dan "koalisyon" tweetleri

Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, takipçileriyle resmi twitter hesabından koalisyonla ilgili görüşlerini paylaştı.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye, ortak dil, ortak hedefler ve ortak akıl çerçevesinde kurulmuş bir koalisyonla, istikrar ve güven iklimini yeniden tahkim edebilir. Müşterekleri değil, farklılıkları öne çıkararak adeta oyun bozanlık eden parti ve siyasetçiler bunun hesabını millete vereceğini bilmelidir. Hiç kimsenin, seçimlerin ortaya çıkardığı tablodaki konumunu, sorumluluk üstlenmek yerine sistemi kilitlemek için kullanmaya hakkı yoktur."
Editör: Haber Merkezi