"51 VATANDAŞIMIZI KAYBETTİK"
Başbakan Erdoğan, "Her anlamda baharı yaşadığımız çok önemli bir süreçten geçtiğimiz dönemde Anneler Günü'nün hemen öncesinde Reyhanlı ilçesinde acı bir haber aldık. Bomba yüklü iki aracın infilak etmesi sonucu 51 vatandaşımızı kaybettik. Şu anda yaralı olarak 48 vatandaşımız bulunuyor. Yaralılardan 17'sinin durumu ağır. Evler işyerleri kamu binaları tahrip oldu. Valimize ilk etapta 7.5 trilyon gönderdik. Esnaflarımızla ilgili olarak vergi ve sigorta noktasında 1 yıl erteleme talimatını arkadaşlarımıza verdik. Saldırı anından itibaren Reyhanlı ve çevre ilçeler devletin tüm imkanları seferber edilmiştir" diye konuştu.
"13 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI VE SORGULAMALARI SÜRÜYOR"
Saldırı arkasındaki güçlerin ve taşeronlarının çok büyük oranda aydınlatılmış durumda olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, "Şu an itibariyle 13 kişi gözaltına alındı ve sorgulamaları sürüyor. İhmaller var mı varsa nedir yine araştırma için teftiş kurulu çalışmalarını sürdürecektir. Çok dikkatli okumak ve saldırının arkasındaki niyetleri analiz etmek zorundayız. Biz bu saldırının altında kalmayız, bedelini misliyle ödetiriz. Allah'a hamdolsun bu gücümüz de var, irademiz de var" dedi.
"TOPLUM İKİYE AYRILIRSA, TERÖR İŞTE O ZAMAN HEDEFİNE VASIL OLUR"
Başbakan Erdoğan, "Bazı kesimler terörün tuzağına tekrar tekrar düşmekten kendilerini alamıyor. Terör yaptığı eylemle propagandasını yapmak ister. Kaos oluşturmak ister, onların üzerinden politikaları şekillendirmek ister. Terör ve terör örgütleri saldırının arkasından ortaya çıkacak manzaraya bakar kendilerin başarılı yada başarısız görür. Saldırı sonrası toplum korkarsa, işte o zaman amacına ulaşır. Toplum ikiye ayrılırsa, terör işte o zaman hedefine vasıl olur. Başta siyaset kurumu, medya bunların yaptığı açıklamalar, son derece hassas olması gereken kesimlerin terörün tuzağına düştüğünü görürsünüz" diye konuştu.
"SURİYE HALKIYLA ZERRE KADAR MESELEMİZ YOKTUR, DİKTATÖR REJİMLE MESELEMİZ VARDIR"
Başbakan Erdoğan, "Reyhanlı'nın üzerinde kara dumanlar yükselirken, birileri ortaya çıkıyor, en hafif tabiriyle fırsatçılıktır, son derece çirkindir. Saldırganlar 50 cana kıydıkları için değil, Özgür Suriye Ordusu'na tepki olunca tebessüm ettiklerinde amaçlarına ulaştılar. Bunun için illa terör uzmanı olmak gerekmiyor. Suriye halkıyla zerre kadar meselemiz yoktur, bizim zalim diktatör rejimle meselemiz vardır. Suriye'de kanlı halk hareketlerinin olmaması için reformlar yapılmasını söyledik. Son bir umut Şam'a uyarılarımızı ilettik, bu 6 ay devam etti. Bizim Şam ile irtibatını kesmemiz, Şam'ın acımasızca saldırmasıyla olmuştur. Kendi halkına zulmeden rejimle iyimiz olmaz, zalimin yanında değil, mazlumun yanında yer alan hükümetiz. Suriye'de kanlı olaylar devam ederken, olayların sona ermesi için girişimlerimizi sürdürdük ve sürdürüyoruz" dedi.
"TÜRKİYE UZUN YILLAR KADEŞLERİNE SIRTINI DÖNMÜŞ İTİBARI ZEDELENMİŞTİR"
Başbakan Erdoğan, "Ana muhalefet partisi gibi zalimin yanında duranlardan değil hakkın mazlumun yanında duranlardan olduk. Bölgede huzur ve istikrarın Türkiye'yi yakından ilgilendirdiği için bölgede barış istiyoruz. Türkiye Arap ülkelerine sırtını dönmüş ağır bedeller ödemiştir. Zor coğrafyada yaşıyoruz, kapıları kapatmak duvarları örmek asla çözüm değildir. Türkiye uzun yıllar kardeşlerine sırtını dönmüş itibarı zedelenmiştir. Türk lirasının küresel bir saygınlığı varsa aktif dış politikanın eseridir. Bosna Hersek'te acı katliamlar yaşanırken Türkiye bana ne deseydi bugün Bosna'nın yüzüne bakabilir miydi? Türkiye Halep'te yaşanan katliamdan yüzünü çevirseydi bugün Erbil'in yüzüne bakabilir miydi? Biz Türkiye'nin çocukları için sorumluluk yüklenmiş iktidarız. Çocuklar katledilirken susacaksak AK Parti'ye ne gerek var. CHP yapabilir, MHP yapabilir ama AK Parti asla yapamaz" diye konuştu.
"GÖRMEZDEN GELECEĞİMİZE SİYASETİ BIRAKIR GİDERİZ"
"Siyasetimizde vicdan var, kalp var, akıl var" diyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi : "AK Parti milletin kurduğu partidir. Bu millet misafirperverdir, mazlumun yanındadır. Suriye'de her gün onlarca bebek katlediliyor. Suriye'de bize ne diyenler acaba çocuklarının yüzüne nasıl bakabiliyor. Suriyeli mülteciler gitsin diyenler komşularının yüzüne nasıl bakabiliyor. Biz ırkçı millet değiliz bencil bir millet değiliz. Kim ne derse dersin hakkı savunmaya devam edeceğiz. Görmezden geleceğimize siyaseti bırakır gideriz. Bizim anlayışımız bu. Biz hesap gününe inanan kadroyuz. Bebekler için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz."
"CHP KAOSTAN MEDET UMUYOR"
Başbakan Erdoğan, "Seçim sandığında başarı gösteremeyen CHP. kaostan medet umarak fırsat devşirme cüretinde oldu. Sokak sokak direniş çağrısı yapan, çözüm sürecini ayrıştıran, alevi vatandaşlarımızı tahrik ederek Suriye'nin kanlı rejimine destek vererek kanlı bir oyuna destek veriyor. Reyhanlı'da dumanlar tüterken, hükümeti suçlayan sorumsuzca açıklamalar yaptılar. CHP seçmenine sesleniyorum. CHP Genel Başkanı'na ateşle oynadığını lütfen hatırlatsınlar ve onu uyarsınlar. Arkasına halkı alamayan CHP kaostan medet umuyor. Biz onun tahriklerine nasıl aldanmadıysak yine aldanmayacağız. Gereken dersi halkım en güzel şekilde verecektir. Halka sesleniyorum. Lütfen gerilime prim vermeyin, terörün ekmeğine ya sürecek açıklamalara karşı dikkatli olun. Marjinal gruplar bir araya gelerek provoke etmenin gayreti içinde oluyorlar. Medyadaki tekniği kullanmak suretiyle olayları böyle göstermek istiyorlar" diye konuştu.
"ABD DÖNÜŞÜ İLK İŞİM HATAY VE İLÇELERİNİ DOLAŞACAĞIM"
Başbakan Erdoğan, "Yalanlara tahriklere benim milletim gelmiyor ve gelmeyecek. Meclis'in dışına çıkacak her mesele Türkiye'nin aleyhinedir. Gerilim tuzağına düşmeyin, tahriklere aldanmayın. Ayrıştırmak Türkiye düşmanlarını sevindirmeyin. Biz bir olacağız, diri olacağız. ABD dönüşü ilk işim Hatay ve ilçelerini dolaşacağım. Düşmana inat kenetlenecek düşmanı değil kardeşlerimizi sevindireceğiz" dedi.
"IMF'YE BORÇ VERMEK İÇİN MÜZAKERELER YÜRÜTEN BİR ÜLKEYİZ"
Başbakan Erdoğan, "Bugün Türkiye tarihe tanıklık ediyor, çok önemli bir aşamaya geçiyoruz. Türkiye uzun bir aranın ardından IMF'ye borcunu ödedi ve sıfırladı. Sevindirici haberin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. 11 Mart 1947'de IMF'ye üye olmuştu. İlk borç 1961'de Cemal Gürsel hükümeti tarafından alınmıştı. Biz iktidara geldiğimizde IMF'ye 23.5 milyar dolarla borç devraldık. O dönemin DSP-MHP-ANAP hükümeti borç alabilmek için ciddi tavizler vermek zorunda kalıyordu. Biz milliyetçisiyiz, Biz milletimizi çok seviyoruz diyenler, Bahçeli IMF'ye borçlanan kim? IMF'ye neyi ödediniz? Aldığınız talimatlarla 3.5 yıl geçirdiniz. Yüzde 63 faizle borçlanırken bunun bedelini kim ödüyordu? Biz hamdolsun 23.5 milyar doları ödemek suretiyle sonlandırdık. Tam tersine IMF'ye borç vermek için müzakereler yürüten bir ülkeyiz. Rabbim bizleri IMF'ye borçlu ülkeler durumuna düşürmesin" diye konuştu.
Editör: Haber Merkezi
