Suriye konusunda hükümetin izlediği politikayı eleştiren Kılıçdaroğlu "Dış politika üzerinde özenle durulması ve düşünülmesi gereken bir konu. Dış politikada bir hatayı kolay kolay gideremezsiniz. İç politikada hata yaparsanız bunu telafi etmek kolaydır. Sonuçta bizim insanımızdır. Hata yaptım dersiniz, sorunu çözebilirsiniz. Ama dış politikanın bedelini ülke çeker. Suriye konusunda defalarca uyardık. 'Yanlış yaparsanız faturayı bu millet öder' dedik. 'Hayır, biz doğruyu yapıyoruz' dediler. AKP hükümetinin Suriye politikası Türkiye'nin dış politika tarihinde en büyük hezimettir, en büyük yanlış politikadır. Bedelini sadece Suriyeliler, sadece Türkiye değil Ortadoğu coğrafyası çeker" diye konuştu.

Dış politika konusunda sadece CHP'nin değil, yazarların, uluslararası ve ulusal düşünce kuruluşlarının yanı sıra deneyimli bürokratların da eleştirileri olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Dış politika inatla sürdürülen bir politika değildir. Dış politikada blöf olmaz. İnandığınız şeyleri söylersiniz, ülkenizin çıkarlarını savunursunuz. Ülkenin çıkarlarını başka ülkelerin çıkarlarına heba etmezsiniz" dedi.

"TÜRK ASKERLERİNİN GİYDİĞİ ELBİSELERİ SEN KİME GİYDİRİYORSUN?"

Yasalara göre Ak Parti hükümetinin suç işlediğini iddia eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin başka ülkelere terör örgütü elemanlarını göndermek için kendi topraklarını açtığını söyleyerek "Kim kazandı? Düşmanlık kazandı, kaybeden barış oldu. Yeni yeni terör örgütü mensuplarını kazandık. Kendi topraklarımızda Suriye'ye göndereceğimiz terör kamplarını kazandık. AKP hükümeti militanları buraya getirip eğitiyor eline silah veriyor, cebine silah koyuyor, gönderiyor Suriye'ye, git orada kardeşini öldür diyor. 90 yıllık cumhuriyet tarihine yakışır mı bu? Türkiye Cumhuriyetinin Terör örgütüne yataklık yapması doğru mu? Lojistik destek ne demek? Türk askerlerinin giydiği elbiseleri sen kime giydiriyorsun?" dedi.

"BEYSBOL SOPASINI GÖREREK DEĞİŞİRSİN TABİ"

Başbakan Erdoğan'ın ABD ziyaretini eleştiren Kılıçdaroğlu, 'Erdoğan'ın görüşüm değişti ve gelişti' açıklamasını hatırlatarak "Beysbol sopasını görerek değişirsin tabi" diye konuştu.

"EMREDERSİNİZ' DEDİ"

Başbakan'ın ABD temaslarının ardından Gazze ziyaretine ilişkin takviminin değiştiğini belirten Kılıçdaroğlu şunları söyledi; 'Gazze'ye gideceğim' diyordu. ABD'de 'Gazze nerden çıktı, gideceksen hem Gazze'ye hem Batı Şeria'ya gideceksin' dediler. 'Emredersiniz, görüşüm değişti' dedi. Sen Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı olamazsın."

"SİZ KİMİNLE TOPLANTI YAPIYORSUNUZ?

Başbakan'ın ABD temasları sırasında ABD Başkan Obama ile yapılan toplantıyı eleştiren Kılıçdaroğlu "Özel bir toplantı yapıyorlar. O toplantı Türkiye Cumhuriyeti açısından yüz kızartıcı bir toplantıdır. O toplantıda dışişleri müsteşarı yok, büyükelçi yok. Siz kiminle toplantı yapıyorsunuz? Devletin arşivine hangi bilgiler girecek? Kendi ülkesini kendi malı gibi gören anlayış bu. Siz dışişleri müsteşarını, büyükelçiyi almayacaksınız, oturup baş başa pazarlık yapacaksınız. Ben sana sormayacak mıyım, sen hangi ülkenin pazarlığını yapıyorsun?"dedi.

SWOBODA'YA YANIT


Hafta içi Brüksel'de yaşanan Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda'yla görüşme krizine değinen Kılıçdaroğlu "Benim düşünceme ve düşünce özgürlüğüne müdahale eden birisiyle asla ve asla görüşmem' dedim. Sen kim oluyorsun da benim düşüncemden rahatsız oluyorsun? Hesabımı sana değil, kendi milletime veririm" diye konuştu.

"DİKTATÖR DEMİŞİM ALINMIŞ..."


Reyhanlı'da hayatını kaybedenlerin sorumluluğun iktidar ve Başbakan Erdoğan da olduğunu belirten Kılıçdaroğlu şunları söyledi, "Ülkeyi yöneten diktatörlüğe soyunan bir adamdır. Diktatör demişim alınmış. 'Yasama ve yargı benim için ayak bağı' diyen adama ne denir? Dünyanın her yerinde diktatör denir. 'Ben Silivri davalarının savcısıyım' diyen bir adama dünyanın her yerinde diktatör denir. Özel yetkili mahkemeleri kuran, kendi yargıçlarını, kendi savcılarını atayan adama dünyanın her yerinde diktatör denir. 1 Mayıs'ı yasaklayan yöneticiye diktatör denir. Polisinle, biber gazınla, panzerinde masum insanların üzerine yürüyene diktatör denir. Derdini anlatana 'ananı da al git' diyene diktatör denir. Uludere'de kendi vatandaşının imhası için TSK'ya talimat veren kişiye diktatör denir. Mahkemeye verecekmiş beni… O kadar mutlu oldum ki… Belki Türkiye'nin en hayırlı davası olur. Uludere'de bu işin talimatını veren Başbakandır. 34 yurttaşımızın katili Recep Tayyip Erdoğan'dır. 'Başbakanken sahip olduğum yetkilere cumhurbaşkanı seçilirken de sahip olayım' diyen kişiye diktatör denir. Başkanlık sistemi CHP parlamentoda olduğu sürece asla ve asla geçmeyecek."
Editör: Haber Merkezi