CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde terörist çalışıyor iddialarına yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Git yakala niye bağırıyorsun? Varsa terörist gidip yakasından yakala savcıya teslim et. Ama yapmıyor. Yapamıyor. Yok çünkü böyle bir şey. İftira atacak çünkü İstanbul'un rantını o kadar çok yediler ki doymuyorlar. Yedirmeyeceğiz o rantı size. O rant 16 milyon İstanbullunun rantıdır." ifadelerini kullandı. Elektriğe yapılan büyük zamma da tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Zammı dış güçler mi, manavlar mı yaptı? Zammı sen yaptın kardeşim. Kademeli tarife uygula dedik. Yapmışlar. 150 kw kadar yüzde 52, onu aşarsa yüzde 127'ye kadar zam. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük zammını yapan kim? Dış güçler mi yaptı bunu? Hangi güç neden yaptı bunu? Nasıl ödeyecek vatandaşlar?" şeklinde konuştu

Kılıçdaroğlu'nun satırbaşları şöyle:

Yeni bir yıla girdik. Beklentilerimiz çok fazla. 84 milyon yurttaşın beklentileri var. Daha güzel bir Türkiye'de hep beraber yaşamak istiyoruz. Caddelerde, sokaklarda yürürken tanımadığımız insanlara selam vermek istiyoruz. Her evde hüzün, gelecek kaygısı değil bereket, huzur olsun istiyoruz. Çocuklar okula giderken anneleri onları güler yüzle uğurlasın istiyoruz. Bizim en büyük beklentimiz bu. İnsan olan herkesin ortak beklentisi. Allah'ın izniyle biz sağlayacağız, kimse endişe etmesin.

Kavgadan, hakaretlerden bıktık artık. Milletimiz bunu bir tarafa yazıyor, not ediyor. Kavga istemiyor, huzur istiyor bu insanlar. Devleti yönetenler kin ve öfke duymamalı. Kin ve öfkeden medet ummamalı. Devlet kinle, öfkeyle yönetilmez.

TERÖRİST ÇALIŞTIRIYORLAR İDDİASI

O kadar kin, öfke duyuyorlar ki, belediye başkanlarımızın çalışmalarını hazmedemiyorlar. Belediye başkanlarımıza baskı kurmaya çalışıyorlar. Her türlü iftirayı rahatlıkla atabiliyorlar. Bunların inançları bizim inancımıza benzemiyor. Bizim ruhumuzda adalet, sevgi, barış, adalet var. Devletin kaynakları çar çur edilemez, birilerine peşkeş çekilemez. İntikam alınacaklar. Ekrem İmamoğlu'ndan intikam alacaklarmış. Orada teröristler çalışıyormuş. Senin görevin ne? Yakalamak değil mi? Git yakala niye bağırıyorsun? Varsa terörist gidip yakasından yakala savcıya teslim et. Ama yapmıyor. Yapamıyor. Yok çünkü böyle bir şey. İftira atacak çünkü İstanbul'un rantını o kadar çok yediler ki doymuyorlar. Yedirmeyeceğiz o rantı size. O rant 16 milyon İstanbullunun rantıdır.

Belediye Başkanımız seçimle geldik. YSK'yı bile ayarladılar, orada bile dalavere çevirdiler. Sözde hakimler, 4 pusuladan biri sahtedir diye kararlar aldılar. Adalet tarihinin yüz karasıdır o karar. 13 bin küsurlük fark 800 bine çıktı. Şimdi görevli müfettişler gitmişler oraya zaten gitsinler.

Aynı şekilde de Ankara Büyükşehir Belediye seçimlerinde de 'Mansur Yavaş kazanırsa su faturalarını teröristler toplayacak' demişlerdi. Bu kadar akıldan yoksun insanlar nasıl siyaset yapıyorlar anlamakta zorluk çekiyorum. Bizim belediye başkanlarımız bütün yolsuzluk dosyalarının peşine düştüler. Şimdi bunların temel görevi kul hakkıyla beslenmektir. Erdoğan dava açarsa mahkemede ispat etmeye hazırım ama korkudan dava açamaz. Bunların temel görevi kul hakkı yiyerek beslenmektir.

YOLSUZLUK DOSYALARINI NİYE ARAŞTIRMIYORSUNUZ

Ulaştırma Bakanı, İBB'de Genel Sekreter Yardımcısıymış. Yapılmayan işin onayını ve parasını vermiş. Bu adam gelip bakan oluyor bu ülkede. AK Partiye e MHP'ye oy veren kardeşlerime sormak isterim ne oldu bu dosya? Niye savcılar, hakimler üzerine gitmiyor? Yolsuzluk dosyalarını tam yakalıyorlar, belgeliyorlar İçişleri Bakanlığı 'bunları bize vereceksin' diyor. 35 yolsuzluk dosyası.. Niye araştırmıyorsun kardeşim? Kapatıyorlar dosyaları. O dosyalar kapanmayacak. Kul hakkı yiyenin burnundan fitil fitil getireceğiz.

Sizin feriştahınız gelse bizim belediye başkanlarına bir şey yapmaz. Sizin değeriniz bizim belediye başkanlarımızın tırnağı bile değil.

Millete yalan söyleyerek devlet yönetilmez. Sarayda oturan zat hep millete yalan söyledi. Yeri geldi beceriksizliğini dış güçlere yükledi. Yeri geldi pazarcılar, stokçular, marketçiler, çiftçiler yaptı. Tabii vatandaş yemiyor bunları. Bu ülkeyi yöneten sensin. Dış güçler varsa senin mücadele etmen gerekiyor. Neden bunları yapmıyorsun sen?

DOLAR KURU SOYGUNU

Dolar kurundaki oynamalardan Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük soygunları gerçekleşti. Dolar kurunu yükseltenler 18'den sattılar daha sonra 13'den geri aldılar. Cumhuriyet tarihinin en büyük soygunu gerçekleşti. Bir önerge verdi vekillerimiz, bugün görüşülecek. Bu önergeye kim hayır diyorsa o yolsuzluğun ortağıdır. Kimin ne kadar döviz sattığını, aldığını öğrenmek istiyoruz. Bunu öğrenme hakkımız var. Bugün reddedilse dahi 128 milyarı nasıl unutmadıysak bu soygunları da unutmayacağız.

ELEKTRİK ZAMMI

Bir sürü masal anlattılar. Bunlara kimse inanmayınca yeni bir şey söylemeye kalktı beyefendi. 'Fahiş fiyat oyunlarıyla mücadelemizi kesintisiz sürdüreceğiz' diyor. Demek ki fahiş fiyatı kabul ediyor. Fiyatların fahiş olmasını kim sağladı? Kim koydu milletin önüne? Önce vatandaşlar açısından bakalım. Elektriğe yüzde 52 ile yüzde 127 arasında zam yapıldı. Zammı dış güçler mi, manavlar mı yaptı? Zammı sen yaptın kardeşim. Kademeli tarife uygula dedik. Yapmışlar. 150 kw kadar yüzde 52, onu aşarsa yüzde 127'ye kadar zam. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük zammını yapan kim? Dış güçler mi yaptı bunu? Hangi güç neden yaptı bunu? Nasıl ödeyecek vatandaşlar?

Elektriğe zam, iğneden ipliğe her şeye zam demektir. Fahiş fiyata ortam hazırlayan, fahiş zammı yapan Erdoğan. Mücadele edeceğim deyip halka yalan söyleyen de Erdoğan. Evlerdeki doğalgaza yüzde 25, ticari kuruluşlardaki doğalgaza yüzde 50 zam yaptın. Zammı kim yaptı? Sen yaptın. Kararı sen verdin? Resmi Gazete'de sen yayınladın. Kiminle mücadele edeceksin BOTAŞ'la mı mücadele edeceksin? Kiminle mücadele edeceksin? Doğalgaza zam gelirse iğneden ipliğe her şeye zam gelir. Erdoğan'a bir çağrıda bulunmamız lazım. Zam yapmadığın bir şeyi açıkla. Açıklayamaz. Ben bir tüyo vereyim teneffüs ettiğimiz havaya şimdilik zam yok. Her birimiz sandığa giderken elimizi vicdanımıza koyacağız. Ve diyeceğiz ki korkmayın, çekinmeyin geliyor gelmekte olan.

Sadece üç üründen söz edeceğim. Gübreden, yemden ve mazottan. Amonyum sülfat yüzde 475 zam. Saray ve aveneleri bunları biliyor mu? Amonyum nitrat yüzde 410 zam. Üre gübresi yüzde 450 zam. Çiftçi ne yapsın? Tarlaya gübre atamadı çiftçi. Tarlaya gübre atamazsa ürün elde edemeyecek. Ürün elde edilmezse gıda kriziyle karşı karşıya kalacağız. Uyarıyorum defalarca. Bir gıda krizi karşısında kalabiliriz. Mazot fiyatlarında da yüzde 60 zam. Bu fahiş fiyatları milletin önüne koyan kim? Sarayda oturan zat. Fahiş fiyatın bilinen tek aktörü vardır onun adı da Erdoğan'dır. Herkes bunu bilmeli.

Çiftçiyle, emekliyle, taksiciyle, sanayicilerle nasıl uğraştığını çok iyi biliyoruz. Onları batırmak Erdoğan'ın görevi. Evlerde huzur bırakmadı, ekonomiyi batırdı. 'Ekonominin kitabını yazdım' dedi. Doğrudur, zam dışında bir şey yoktu kitapta. Zammı öyle bir hale getirdin ki evlerde yangın var.

Ev hanımlarıyla bir toplantı yaptım. Onlara içinizden ne geliyorsa onu söyleyin dedim. Ağlayarak anlattılar ya. Büyük bir insanlık dramı var. Bunlar başka bir dünyada yaşıyorlar. Milyonlarca evin mutfağında yangın var. Zam üstüne zam yaptılar. 84 milyon insan bir kamyonun kasasında, freni patlamış bu kamyonda yokuş aşağı hep beraber gidiyoruz. Daha fazla zaiyat olmasın diye 'Getir sandığı, sen düzeltemezsin düzeltecek insanlar var bu ülkede' demek istiyoruz.

Londra'daki bir avuç tefeci gayet memnun. Faize ve faizcilere en büyük desteği veren kişi Erdoğan'dır ve Sarayda oturuyor bu zat. Dolarla ihale alanlar hayatlarından çok memnun. Dolarla garanti alanlar çok memnun.