Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ATV'de yayınlanan 'Gündem Özel' programında gazeteciler Erdal Şafak, Taha Akyol, Mustafa Karaalioğlu, Ekrem Dumanlı'nın sorularını yanıtladı. Başbakan Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet tarafından yapılan ziyaret sırasında kendilerine getirilen terörle ilgili taslak hakkında konuştu. CHP tarafından getirilen çalışmanın içerisinde önerilerin değil, tespitlerin bulunduğunu belirtirken şöyle konuştu: "Bugün gerek sayın genel başkan gerekse yanındaki arkadaşların getirmiş olduğu, daha öncede zaten kendi sitelerine de düştüğü gibi bir öneri paketi olarak ifade edilen 10 maddeden müteşekkil bu evrak, kendileri de bu konuda 'evet bu bir öneri paketi değil' dediler. Bu 10 madde bir öneri paketi değil ve burada bir tespit var, teşhis var. Ölüm sayılarını veriyor, bugüne kadar çözüme kavuşturulamamış bir olay gibi. Burada öneri olarak ne var? Öneri olarak en sonunda birşey söylüyor; Toplumsal mutabakat komisyonu öneriyor, bir de TBMM dışında akil insanlar grubu öneriyor."

MHP'NİN TAVRI NEDENİYLE TOPLUMSAL MUTABAKAT KOMİSYONU KENDİLİĞİNDEN ÇÖKMÜŞTÜR

Terör konusunda yapılan görüşme çağrılarına olumsuz yanıt veren MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi eleştiren Başbakan Erdoğan, MHP'nin uzlaşmaması nedeniyle Toplumsal Mutabakat Komisyonu'nun kendiliğinden çöktüğünü savundu. Başbakan Erdoğan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin uzlaşıya yaklaşmadığını belirterek, "Toplumsal Mutabakat Komisyonu dendiği anda MHP Genel Başkanı hemen sert bir açıklamayla her tarafı toz dumana kavuşturdu. Ben artık üzülüyorum, muhalefetin içinde böyle bir genel başkanının ağzından bu tür ifadelerin, 'ihanet üçlüsü', 'şeytan üçgeni' gibi ifadelerin kullanmasını kendisine yakıştıramıyorum. Bu tarz randevuları kabul etmeyebilirsiniz. Ben 3 kez randevu talebinde bulundum Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak, bu randevu taleplerimin hiçbirine olumlu yanıt vermedi. MHP'nin bu cevabından sonra zaten Toplumsal Mutabakat Komisyonu da kendiliğinden zaten düşmüş oluyor. Parlamento içindeki partiler arasında böyle bir mutabakat demekki sağlanamıyor. Akil insanlar grubuna gelince, o da buna bağlı olarak düşmüş oluyor. Terörle mücadele konusunda parlamento içerisinde elini taşın altına koyan insanlar olarak, aldığı ilimle, siyasette verdiği mücadeleyle de hepimiz zaten akil insanları oluşturuyoruz."


HABUR, MİLLİ BİRLİK VE KARDEŞLİK PROJESİ'NİN PARÇASIYDI, ANCAK BAŞARISIZ OLDU

Özel televizyon kanalında gazeteciler Erdal Şafak, Taha Akyol, Mustafa Karaalioğlu, Ekrem Dumanlı'nın sorularını yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Habur'un Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nin bir parçası olduğunu, ancak istismar edildiğini söyledi. Bu girişimle ilgili eleştirilere de değinen Başbakan Erdoğan şunları söyledi:

"Habur aslında bizim Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizin en önemli uygulamalarından bir tanesiydi. Biz burada bir samimiyet ortaya koyduk. MHP bizim projemizi, 'ihanet projesi' olarak sundu. Habur'da biz, Kuzey Irak'tan geleceklerin, kendi kendilerine teslim olacakların, biliyorsunuz bununla ilgili yasa var zaten, bu yasaya göre girişlerini sağlayalım. Ama bu ne yazıkki bir taraftan terör örgütü, öbür taraftan uzantısı olan BDP'nin provokasyonuna kurban gitti. Bizim orada niyetimiz çok samimiydi. Özellikle Kuzey Irak'taki, başta Mahmur Kampı olmak üzere buradan ülkesine dönmek isteyenlerin önünü açalım, derdimiz buydu. Ama maalesef provoke edildi. Bu işte biz, orada başarılı olamadık. Ama bunu kalkıpta bir siyasi istismar vesilesi yapmayı ben muhalefet partilerine yakıştıramadım. Çünkü Habur'daki niyetimizin ne olduğu çok açık net ortadaydı."

ULUDERE'DE BİR HATA VAR, SORUŞTURMA TAMAMLANINCA KAMUOYUYLA PAYLAŞILACAK

Uludere'deki bombalama olayı ile ilgili soruyu yanıtlayan Başbakan Erdoğan, hükümet olarak gerekenin yapıldığını belirtti. Erdoğan, 'hata' olarak ifade ettiği olayın üstünü örtmediklerini, soruşturma sonuçlandığında kamuoyu ile paylaşılacağını belirterek şöyle konuştu: "Ulure olayı çok farklı zeminlere çekiliyor. Ben şunu çok açık net söylüyorum, Biz bugüne kadar hiçbir bu tür olayın üstünü örtmedik ve asla da örtmeyiz. Bunun adli, idari incelemeleri, bütün süreç zaten devam ediyor. Burada birşeyi de hassasiyetle değerlendirmemiz lazım. Burası ne bölgesidir? Bir defa bu bölge bir terör bölgesidir ve bu terör bölgesinden, kaçakçılar gidip geliyormuş. Olabilir, ama unutmayın ki, biz bir Hantepe yaşadık. Biz bir Gediktepe yaşadık. Hantepe'de, Gediktepe'de katırlarla doçkalar taşındığında, onu uçaklarla, helikopterlerle bombalamadığı için, oradaki Tümgeneral bir açıklama yaptı, 'Biz katır zannettik, çoban zannettik, bundan dolayı ateş altına almadık' Bu olay günlerce konuşuldu ve şu an o general içeride. Bununla ilgili bir çok yazılar yazıldı. Bu güvenlik güçlerimizin elinde önemli bir delildi, burada atacağı adıma da dikkatle bakıyor. Ben DVD'lerini izledim. İzlediğinizde, orada ne olduğu anlamanız mümkün değil. Sadece orada bir hareket görüyorsunuz. Zaten giyim kuşam hemen hemen aynı. Katırlarda ne vardır? Bunu da bilemezsin. Anlık istihbarat yok, orada bir hafta on gün, onbeş gün önce gelen istihbaratlar var. Bunu ben defahatle açıkladım. Sağ kalanlardan bir tanesinin yaptığı bir açıklama var, 'Sınıra 5 kilometre kala biz atışları duyduk' diyor. Ama bu atışları duymuş olmalarına rağmen 'Biz devam ettik' diyor. Atışlar duyuluyor ama devam ediliyor. İşte bu noktada, uçaklar da devam edildiğine göre demekki, teröristler sınırı geçip atılması gereken adımı atacaklar. Burada bir hata var, bunu biz hepimiz kabul ettik, söyledik. Bunun yanında atılması gereken adımlar neyse, attık. Burada illa 'faili kim' gibi bir tutturmayı yine malum partiler yine istismar vesilesi yapıyorlar. Dışarıda onlar da bu işi büyütmenin gayreti içindeler. Fakat bir soruşturma süreci devam ediyor. Gerek askeri, gerek sivil, bu konuda bütün çalışmalar devam ediyor. Bunun neticesini tabiki bekleyeceğiz. Yargı verdikten sonra kararını, bunu kamuoyuyla da paylaşırız."

"Uludere'de özür konusunun sorulması üzerine Başbakan Erdoğan, "Dönemimizle ilgili olmadığı halde Dersim konusunda bir özür açıklaması yaptık. Zannediyor musunuz, şu anda aynı kelime kullanılmış olsa bu işler sulh olacak? Böyle birşey yok" dedi.

Başbakan Erdoğan, Uludere olayının bahsedildiği gibi salt bir kaçakçılık olayı olmadığını ifade ederken, kaçakçılığın önüne geçmek ve bölgedeki sınır ticaretini canlandırmak için 3 yeni sınır kapısı açıldığını söyledi.


BAŞBAKAN ERDOĞAN: GEREKİRSE KILIÇDAROĞLU İLE ULUDERE'YE GİDERİM

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı televizyon kanalında gazetecilerin soruları üzerine gerekmesi halinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Uludere'ye gidebileceğini söyledi. Kuzey Irak'taki terör konusunda olumlu adımların atıldığını belirter Başbakan Erndoğan, şunları söyledi:

"Olumlu gelişmeler var. Başta Mesut Barzani olmak üzere, kendileriyle orada ve burada yaptığımız görüşmelerde, olumlu adımları, her ne kadar henüz istediğimiz noktada değilse de, terör konusunda da, olumlu belli adımlar atılıyor. Biz şu anda, Neçirvan Barzani ile yaptığımız görüşmelerde, onda da bu yaklaşımları görüyoruz. Olayın boyutları genişlemeye başladı. Irak çok ciddi bir sıkıntının içinde. Irak'ın bu sıkıntısının içinde, Mesut Barzani çok ciddi bir rol oynadı ve ortaya çok ciddi bir duruş koydu. Sergilediği bu duruş böyle devam ederse, şöyle ya da böyle, şu anda Irak'ta yeni bir demokratik yapılanma ve açılım ortaya çıkacak. Önümüzdeki günler böyle birşeye de gebe. Bu konuları kendileriyle görüştüm. Kuzey Irak'ın bizimle olan ilişkilerinin geleceğe yönelik olmazsa olmazları var. Biz burada Kuzey Irak'ı hiçbir zaman dışlamadık. Rahmetli Turgut Bey, o zamanlara vardığımızda, pasaportuna varıncaya kadar veren bir ülkeyiz. Saddam'ın zulmünden kaçtıkları zaman, biz burada 1 milyona yakın insanı biz Güneydoğu'da ağırladık. Bu dönem içerisinde de bunlar bizim bir defa, bir tarafa atıp, koyamayız, kardeşlerimizdir. Irak'ta da bu mezhepsel, etnik çatışmaları bir kenara atıp, Iraklılık bilinci içerisinde bir bütünleşmeyle parlamentoda, son zamanlardaki olumsuz adımlar ki, Maliki'nin olumsuz adımlarıdır, bu olumsuz adımları parlamenter demokrasi içerisinde çözmeleri, Kuzeyi de çok daha olumlu, çok daha farklı etkileyecektir."

BARZANİ PKK'DAN RAHATSIZ

Barzani'nin PKK'ya karşı tavrını değerlendiren Erdoğan, "Barzani bu işlerden rahatsız. Söylediklerini söylüyorum, onlar da artık sabrının son demlerini oynuyorlar. Biz diyorlar bundan rahatsızız. Hatta biliyorsunuz Ulusal Kürt Kongresi'ni toplama niyeti de sadece bundan dolayıydı. Biz dedi, 'kendilerinden silahlarını bırakmalarını isteyeceğiz çünkü Türkiye ile bizim aramızda herhangi bir sıkıntı olamaz, olmamalı. Bunu ortadan kaldırmalıyız ve bununla ilgili atılması gereken adımları atacağız' dedi.

KILIÇDAROĞLU İLE ULUDERE'YE GİDERİM

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Doğu ve Güneydoğu illerinde oylarını arttırdığını da ifade eden Erdoğan, "Uludere'ye Kılıçdaroğlu ile birlikte gitme gibi bir proje var mı?" sorusu üzerine, "Bugünkü görüşmemizin arasında bir ara 'gerekirse ona da gidebiliriz' gibi bir ifade kullandı, ki bu çalışma ikimizin arasında başlarsa, Sayın Kılıçdaroğlu'na 'biz seninle birçok yerlere gidebiliriz' derim. O sorun bölgelerini beraber gezeriz, inceleriz" dedi.

GEREKSİZ YERE TUTUKLU YARGILANANLAR VAR

Yargı reformu ile ilgili bilgi veren Başbakan Erdoğan, "Tutuksuz yargılanabileceği halde maalesef tutuklu yargınlanan insanlar var. Bu askerdir, gazetecidir, bu bir siyasidir, kim olursa olsun. Bu insanların tutuksuz yargılanmaları mümkünken, Niçin illa bir tutuklu yargılama süreci yaşanıyor. Bu süreci bizim yumuşatarak atlatmamız lazım. Bunlar ülkede yargıyı da zor duruma sokuyor. Yargıya güven artmışken, şimdi azalmaya başladı" diye konuştu.