MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Bursa'daki Gönlü Ferah Otelde düzenlediği kahvaltılı toplantıda, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin "Dün bir uyarıda bulunmuştunuz 'Libya'ya müdahale olursa yarın, Türkiye'nin bölünmesi tehlikesi de var. Türkiye'de de ilerde böyle bir tehlike oluşabilir' demiştiniz. Libya'ya müdahale oldu. Neler söyleyeceksiniz?" sorusu üzerine Bahçeli, şunları söyledi: "Böyle bir gelişme karşısında Birleşmiş Milletler (BM), geç kalmakla beraber 1970 sayılı kararı oluşturmuştur. Bu karar çerçevesinde Libya yönetimine değişik faktörlerle bazı tedbirleri alması istendi. Bu yapılmadığı takdirde bu tedbirlerin gittikçe ağırlaşacağı ifade edildi. Kaddafi yönetimi, bunu fazla benimsemedi. Bunun üzerine 1973 sayılı karar alındı. Bu karar, bir askeri müdahaleyi de öngören karardır. Bu kararla birlikte dün saat 18:30'dan itibaren Fransa'nın önderliğinde, 22 koalisyon kuvvetinin oluşumuyla Kaddafi yönetimine karşı uçak ve füze yoluyla saldırılar başlamıştır. Halen devam ettiği görülüyor ve ne kadar sürer bilemiyoruz. Birleşmiş Milletler'in 1970 sayılı karar çerçevesinde, bütün ülkelerin askeri müdahale veya işgal gücü anlamını taşıyabilecek bir müdahale öncesinde önermiş olduğu tedbirler kapsamında, 'Libya yönetiminin değişimini ve ülkede hayatın normalleşmesini, yeni yönetimin oluşması anlamında demokrasi kültürünün geliştirilmesini sağlayabilecek bir faaliyet daha doğru olurdu' diye düşünüyoruz."

Hassasiyetler korunmalı
 
Diğer ülkelerin de istikrar ve barışın tehlike altına alındığı bir ortamda önemli tedbirlerin alınmasını tavsiye etmesinin gerekliliğine vurgu yapan Bahçeli, şöyle konuştu: "Ancak 'bazı gelişmeleri gerekçe göstererek, bir ülkeye işgal gücü gönderebilecek bir konuma gelinmemelidir' diye düşünüyoruz. Bunun bir örneği Irak'ta yaşandı. Eğer her ülkede bir toplumsal gerginlik olduğunda, ABD'nin öncülüğünde ve yönlendirilmesiyle 'oraya insan haklarını demokrasiyi götürüyoruz' gerekçelerine dayalı bir askeri müdahale ya da işgal gücü gönderilmesi, 21. yüzyıldaki önemli gelişmelerin kaynağını besleyen bir durum olabilir. Buraya karşı dikkatli olunmasında yarar vardır. Özellikle Türkiye açısından ele alınırsa MHP olarak hassasiyetlerimiz vardır. Şu an için bazı illerimizde PKK terör unsurlarının sürekli ayaklanma provalarının yapıldığı, Şemdinli, Yüksekova, Hakkari veya diğer bazı illerde buna benzer provaların yaygınlaştırıldığı, İmralı'da bulunan caninin, Mısır olaylarına benzer bazı tavsiyelerde bulunduğu ortamda Türkiye'yi bölmek isteyen iç ve dış unsurlarının eline Libya örneğinin verilmesine rıza göstermeyecek hassasiyetin korunması lazımdır. Bugünkü siyasi iktidardan beklentimiz budur."