Doğu Perinçek'in bağımsız aday olarak seçimlerde milletvekili olması halinde, Meclis'te Başbakan Erdoğan'a en ağır muhalefeti yapacağını bilinen Perinçek'in, İzmir'de CHP adaylarından da oy koparması bekleniyor. Bir çok CHP'li, "CHP, İzmir'de gerekirse bir milletvekili noksan çıkarsın, ama Perinçek Meclis'e girsin ve savaşsın" istiyor.

İşçi Partisi Genel Başkan Vekili, yazarımız Mehmet Bedri Gültekin, "Seçimlere Cumhuriyet Güçbirliği bağımsız adaylarıyla katılacağız" açıklamasını yaptı ve "Genel Başkanımız Sayın Doğu Perinçek, Cumhuriyet Güçbirliği adayı olarak, İzmir 2. Bölgeden bağımsız adaydır" dedi. AK Parti iktidarının Türkiye'yi, emperyalist planlara uygun olarak iç çatışmalara, kaosa, faşizme ve bölünmeye götürdüğünü ve bu tehlikeli gidişin ancak bütün yurtsever parti, sendika, kitle örgütü ve aydınların güçbirliği ile önlenebileceğini vurgulayan Gültekin, açıklamasında şunlara yer verdi: "12 Haziran seçimleri bunun için bir fırsattır. Genel seçimleri doğru giderken, Türkiyemizin içinde bulunduğu durum ana başlıklarıyla şöyle: AKP iktidarı tarafından iç çatışmalara, kardeş kavgasına, ekonomik krizlere ve kaosa sürükleniyoruz. Ulusal devletimiz yıkıma uğratılıyor, milletimiz etnik ve inanç farklılıkları temelinde bölünüyor, emekçi halkımız kendi yurdunda sadakaya muhtaç hale getiriliyor. İktidarın koruyucu kanatları altında yasadışı bir çete; emniyet ve yargı başta olmak üzere devletin hemen hemen bütün kurumlarını ele geçirmede büyük mesafe almış ve son vuruşu yapmaya hazırlanmaktadır. İşçi Partisi başta olmak üzere, yurtsever aydınlarımıza ve Türk Ordusu'na yönelik emperyalist tertip ve saldırı, dördüncü yılını geride bırakmak üzeredir. Cumhuriyet hukukunun yerini, Mafya-Gladyo-Tarikat hukuku almıştır."

Türkiye'ye de saldırdılar!

İktidarı ve muhalefeti ile sistemin bütün partilerinin Libya'ya karşı gerçekleştirilen Haçlı Seferi'ne katılarak Türkiye'ye karşı en büyük suçu işlediklerini ileri süren Gültekin, emperyalist ülkelerin, iç çatışmaları bahane ederek Libya'ya saldırmalarının Türkiye'ye yapılacak bir saldırının da yolunu açtığını ileri sürdü. "Bu anlamda Libya'ya saldırı, Türkiye'ye saldırıdır" diyen Gültekin, "Tayyip Erdoğan'ın Erbil'e yaptığı resmi ziyaret, Türkiye'nin bütünlüğünü hedef alan emperyalist planın hayata geçirilmesinde yeni bir adım olmuştur. Atlantik ötesinde hazırlanan senaryo aynen uygulanabilirse, 12 Haziran sonrasında Türkiye'nin başına "faşist Anayasa" çuvalı geçirilecek, bu programı uygulamak için başkanlık sistemi gündeme getirilecek, Türk milletinin etnik farklılıklar ve dini inançlarına göre bölünmesi resmileştirilecek, Irak'ın kuzeyindeki kukla devletin Türkiye'ye doğru genişletilmesi sağlanacaktır" şeklinde konuştu.

Cumhuriyet güçbirliği tek seçenektir


Türkiye'nin de içinde bulunduğu tehlikeli bir gidişin olduğuna vurgu yapan Gültekin, bu kötü gidişin ancak bütün milli güçlerin bir araya gelmesi ile önlenebileceğini söyledi. "12 Haziran seçimlerinde vatan ve Cumhuriyet için bütün milli partilerin, yurtsever aydın ve kesimlerin güçbirliği zorunludur. Partimiz bu amaçla CHP başta olmak üzere, bütün yurtsever Parti ve çevrelere çağrı yapmış, güçbirliğinin gerçekleşmesi için her türlü fedakarlığa hazır olduğunu ilan etmiştir" diyen Gültekin, "CHP, yaptığımız ısrarlı çağrılara olumlu bir yanıt vermedi. Bu koşullarda, 200'ü aşkın sendika, demokratik kitle örgütü ve Türkiye'nin her yerinden yurtsever aydınların oluşturduğu Cumhuriyet Güçbirliği inisiyatifinin, aylardır sürdürdüğü çalışmaların sonunda, 30 Mart'ta açıkladığı, bağımsız adaylarla seçime katılma çağrısını olumlu buluyor ve katılıyoruz. Bütün gücümüzle Cumhuriyet Güçbirliği oluşumunun içinde yer alıyoruz" dedi.

Hedef: milli meclis, milli hükümet

İşçi Partisi'nin 85 seçim çevresinde ve 550 milletvekili adayıyla seçimlere katılmak konusunda bütün hazırlıklarını tamamladığının altını çizen yazarımız Mehmet Bedri Gültekin, partinin Merkez Karar Kurulu'nun sorumlulukla hareket ederek Cumhuriyet Güçbirliği ile seçimlere girmenin daha doğru olacağına karar verdiğini  sözlerine ekledi. "Bağımsız adaylarla seçime girmek, Meclis'te yurtsever devrimci bir grup oluşturulmasını sağlayacak ve bu grup aracılığı ile bir Milli Hükümetin kuruluşunu mümkün kılabilecektir" dedi.

13 Haziran'da Meclis'teyiz

Doğu perinçek, Cumhuriyet Güçbirliği'nin diğer adaylarıyla birlikte 13 Haziran'da Meclis'te olacağını iddia eden Gültekin sözlerini şöyle sürdürdü: "Çok sayıda arkadaşımız bağımsız aday olarak seçimde görev almaya hazır olduğunu partimize bildirmiş bulunuyor. Aynı şekilde, partimiz dışında da çok sayıda değerli aydınımızın bağımsız aday olmaya talip olduğunu biliyoruz. Partimiz, Cumhuriyet Güçbirliği içinde yer alan yurtseverlerle birlikte, kimlerin aday olacağını ve bu adayların hangi seçim çevrelerinden gösterileceğini beraberce belirleyecektir.
Arkadaşlarımızın hangi seçim çevrelerinden aday olacaklarını, Cumhuriyet Güçbirliği ile birlikte belirleyip önümüzdeki günlerde kamuoyunun bilgisine sunacağız."


Doğu Perinçek'in hayatı

İşci Partisi Genel Başkanı, Hukuk Doktoru Doğu Perinçek, 17 Haziran 1942'de babasının yedek subaylık görevi yaptığı sırada Gaziantep'te doğdu. Babası Erzincan ili Kemaliye ilçesi Apçağa köyünden Sadık Perinçek, eski Yargıtay Başsavcı Yardımcısı, dört dönem milletvekili. Annesi Malatya Darende ilçesi, Balaban (Gerimter) köyünden, Hacıoğulları ailesinden öğretmen İbrahim Olcaytu'nun kızı Lebibe Perinçek, lise öğrenimli. Ankara Sarar İlkokulu, Atatürk Lisesi ve Bahçelievler Deneme Lisesi'nde ilk ve orta öğrenim gördü. Üniversite yıllarında, 1962 ve 1963'te toplam 10 ay Almanya'da işçilik yaptı ve Almanca öğrendi. Haziran 1964'te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi ve Kamu Hukuku kürsüsüne asistan olarak girdi. Mart 1968'de hukuk doktoru oldu. Doktora tezinin konusu ve ilk kitabı, Türkiye'de Siyasi Partilerin İç Düzeni ve Yasaklanması Rejimi. 1964 yılında dünya görüşü olarak Bilimsel Sosyalizmi benimsedi. Mart 1968'de Fikir Kulüpleri Federasyonu (Dev-Genç) Genel Başkanı oldu. 1968 yılında Türkiye tarihinin en kitlesel gençlik eylemleri sırasında, devrimci gençlik hareketinin genel başkanıydı. 4 yıl Siyasi İlimler Derneği Türkiye Bölümü yöneticiliği, 4 yıl Türk Hukuk Kurumu yöneticiliği yaptı.
Kasım 1968'de arkadaşlarıyla birlikte Aydınlık Dergisi'ni kurdu ve yayınlamaya başladı. 12 Mart 1971-74 döneminde, TCK 141. madde nedeniyle 20 yıl hapse mahkum edildi. İki buçuk yıl kadar tutuklu kaldı. 1974 Temmuz'unda genel afla serbest kaldı. 28 Ocak1978'de Türkiye İşçi Köylü Partisi Genel Başkanı oldu. 20 Mart 1978'de günlük Aydınlık Gazetesi'nin kuruluşuna ve yayınına önderlik etti ve başyazarlık yaptı. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra tutuklandı, 8 yıl hapse mahkum edildi. 1985 Martında serbest kaldı. 10 Nisan 1990'da  "Sansür Sürgün Kararnamesi"nin çıkarılmasıyla Diyarbakır Cezaevi'nde üç ay tutuklu kaldı. 1991 yılında TCK 141. maddesinin kaldırılmasıyla siyasal haklarına kavuştu ve Temmuz ayında Sosyalist Parti 2. Büyük Kongresi'nde Genel Başkan seçildi. 10 Temmuz 1992: Sosyalist Parti'nin Anayasa Mahkemesince kapatılması üzerine kurulan İşçi Partisi Genel Başkanı oldu. İyi Almanca ve orta derecede İngilizce bilir. Eşi Şule Perinçek, Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu, Atatürk'ün Bütün Eserleri Genel Yayın Yönetmeni, iyi İngilizce ve Almanca bilir. Dört çocuğu var.

Editör: Haber Merkezi