Denizli’ye dün gelen BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, kalp krizinden hayatını kaybeden BDP İl Yönetim Kurulu üyesi Sadık Turhan'ın ailesini ziyaret etti. Taziye çadırına giden BDP’li Sakık, daha sonra süreçle ilgili açıklamada bulundu. Sakık, Türkiye’nin çok önemli bir süreçten geçtiğini belirtip, “Bu süreç sadece Kürtler açısından değil Türkiye halkları açısından da önemli bir süreçtir. Yani artık bir karar vereceğiz, ya bir arada yaşayacağız ya da birbirimizden kopacağız. Bizim de tercihimiz bir arada yaşamaktan yana, Öcalan’ın Nevruz’da kamuoyuyla paylaştığı gibi biz Fırat’la Dicle’yi, Meriç’le Sakarya ile kardeş biliyoruz. Anadolu kültürü ile Mezapotamya kültürü kardeş bir kültürdür. Türkiye halkları da kardeştir. Zaten 1920’lere kadar birlikte mücadele edilmişken ne yazık ki bu tarihlerden sonra sadece Kürt halkı değil, diğer halklara da haksızlıklar yapıldı. Yani ortak bir vatan için mücadele edildiği halde Cumhuriyet’in şekillenmesinden sonra bütün kimlikler tek bir kimliğe indirgenmeye çalışıldı. O gün bu gündür Kürtler’in bütün mücadelesi tek kimliğe karşı yapılan meşru ve demokratik bir mücadeledir. Herkesi Türk ve Sünni kimliğine indirgemeye çalışan zihniyete karşı Kürt halkı da uyandı. PKK da bu baskılara karşı 30 yıldır mücadele veriyor. Bugün burada bulunan herkes bu savaşın mağdurlarıdır. Bir çoğumuz kendi topraklarımızı baskılar sonucu terk ederek buraları vatan edindik” dedi.

ÖCALAN, KANDİL VE BAŞBAKAN’A TEŞEKKÜR

Sakık, sürece katkıları için Abdullah Öcalan, Kandil ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ettiklerini belirtti. Sakık, “Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne ilk kez mücadeleden müzakereye dönüşen bir süreci yaşıyoruz. Bu sebeple bu süreci önemsiyoruz. Eli vicdanında olan her insan, bu barış sürecini desteklemesi gerekirken, ne yazık ki bakıyoruz; ırkçı, milliyetçi çevreler süreci baltalamaya çalışıyor. Üstelik sadece MHP de değil. Bizim ulusalcı dediğimiz çevreler ve CHP de milliyetçi histerilerle barış sürecinde bir engel oluşturuyor. Biz Türk halkının da Kürt halkının da özgür olması için mücadele ediyoruz. Anayasa da Kürtler de diğer halklar da kendisine yer bulacak. Barış olduğunda bugün savaştan beslenenlerin bir çoğu olmayacak, onların kaygıları bundandır. Bahçeli, Kılıçdaroğlu, Oktay Vural gibi insanlar, barış olduğunda olmayacak. Savaş olursa Türkiye kaybedecek. Tabutlar içinde çocuklarımız geliyordu, şimdi o tabutlara ırkçı, milliyetçi, ulusalcı, faşist çevreleri koyarak toprağa gömeceğiz, kin ve nefreti yok edeceğiz. Kürtlerin çocukları artık dağlarda ölmeyecek, yoksul Türk halkının çocukları ölmeyecek, illa savaş diyen varsa gitsin dağlarda savaşsın” ifadelerini kullandı.

TUZAK KURULMAMALI

Çatışmaların sona ermesinden dolayı mutlu olunması gerektiğini kaydeden Sırrı Sakık, “Biz barış istiyoruz, son bir ayda asker, polis, gerilla ölmedi, bundan hepimiz mutlu olmalıyız. Biz, Seyit Rıza’nın iz düşümündeyiz, Şeyh Sait’in iz düşümündeyiz. Bu barış ortamının öncekilere benzememesini istiyoruz. Bir taraftan müzakere edilip bir taraftan tuzak kurulmamalı, önceki yıllarda benzer şeyler yaşandı. Bu defa gerçekten ve gerçek bir barış olması tek temennimiz. Artık biz de dünün Kürdü değiliz. Biz de artık en az bizi ezenler kadar siyaseti biliyoruz. Kürtler’in tüm örgütlenmesi zulme karşıdır. Ülkede, Sinop’ta görüldüğü üzere haklar arasında düşmanlık yaratacak faşist-ırkçı provokasyonlara son verilmeli. Kürtlerin Türk kimliğine karşı bir isyanı yoktur. Hepimizin bu kadar zorlu mücadelelerden ve bedellerden sonra gelinen noktaya saygı duymamız, bunu derinleştirmemiz gerekir. Destek sunmamız gerekir. Kürt coğrafyasında, akil insanların ziyaretlerine en çok çocuklarını kaybedenler destek vermiştir. Ancak, tuzu kuru olanlar, bedel ödemeyenler, savaştan çıkar elde eden kesim ise batıda akil insanlara tepki göstermiştir. Barışın Türkiye ve Ortadoğu halklarına huzur getireceğine inanıyoruz. Barış günlerinin yakın olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
Editör: Haber Merkezi