Haber Ekspres Gazetesi’nden Turgay Kılıç'ın haberine göre, İzmir Kınık'ta başlayarak Marmara Bölgesi'ne sıçrayan çiftçi isyanı, tarımdaki eksikleri ve ekonomik krizi yeniden gündeme getirdi. Kınık'ta fabrikalarla yapılan anlaşma sonrasında kilo bazında 5 liradan anlaşma sağlanırken bunun sezon sonunda 2,5-3 liraya istenmesi çiftçileri isyan ettirdi. İzmir Ziraat Odası Başkanı Dr. Hakan Çakıcı, yaptığı konuşmada bunun bir tarım deseni olmayışına ve 100 yıldır devam eden örümcek teoremine yorarak "Tarım ekonomisinde bir örümcek ağı teoremi vardır. Bir malın fiyatı bir önceki yılın fiyatına göre belirlenmez. Bu da ülkede olan bir şey. Bir yıl önce çok para kazandıran bir ürünü bütün yıl tüm çiftçinin ekmeye çalışmasıdır. Buna örümcek ağı teoremi denir. Bu da 100 yıldır devam ediyor" dedi.
‘Domatessiz kalabiliriz’
Dr. Çakıcı, "Bir önceki yıl çok para eden bir ürün bu yıl çok ekiliyor veya para etmediğinde de o ürün boşa gidiyor. Ya da tam tersine domates bu yıl hiç para etmedi ama çok ekildi, bu sebeple de gelecek yıl kimse domates ekmeyecek. Bu sonuca baktığımızda ise bizler domatessiz kalabiliriz" diyerek bunun sebepleri arasında birkaç faktörü şöyle sıraladı:
"Burada sadece çiftçinin değil ülke bazında bazı temel sebepler var. Bunların da birincisi bu bir sanayi domatesi üzerinden meydana gelen bir karmaşa. Çok büyük dönüm alanlarda ekilen ve sadece sanayiye gidecek domateslerden bahsediyoruz. Fabrika yaptığı anlaşma sonucunda gelip toplu halde alır fabrikaya götürür. Bu işlem böyle devam eder. Geçen yıl domateste sorunlar vardı. Biz salça ihracatını sınırladık, ülke olarak. Sınırlama gelince de mal gitmez oldu ve ürün çok iç-dış piyasalarda kayıplar başladı. Çin ble salça, domates sanayisinde çok ileridzeyde. Bunu da kaybedince çok mal ile az ihracat ve kısıtlı sanayici bu sorunları gün yüzüne çıkarıyor" sözlerini aktardı.
‘Çiftçilerin çoğu sözleşmeli tarım yapıyor’
Başkan Çakıcı, domates üreten çiftçilerin çoğunun sanayi tarımı, sözleşmeli tarım yaptığına işaret etti. Fabrikalarla yaptığı sözleşme karşılığında onlarca dönüm tarım arazilerinde domates ekip bunun karşılığında da masrafını hesapladığına işaret eden Çakıcı, "Çiftçiler, sanayideki fabrika ve işletmelerle imzaladığı sözleşmeler karşılığında 20 veya 50 dönüm tarım arazilerinde domates üretimi yapıyor. Bu da bireysel bir anlaşmadır. Sezon başında gerçekleşen anlaşma, sezon sonunda fiyat değişikliğiyle taraflar arasındaki krizi doğuruyor. 5 lira değerinde sezon başında anlaşılan fiyat ekonomik sorunların da beraberinde getirerek sezon sonunda fabrika yönetimi, anlaştığı fiyatın çok altında 2,5-3 liradan almak zorunda kalıyor. Bu da üreticiyi, çiftçiyi zor duruma sokuyor" şeklinde konuşarak bunun ilk yaşanan bir süreç olmadığının da altını çizdi.
80'li yıllardan gelen kriz
ZMO Başkanı Dr. Çakıcı, sürecin çözümü için ise şunları aktardı:
"O yıllardan bu güne dek sürmesinin önemli etkenleri var. 1980'li yıllarda çok yaşanan bir sorundu ve üretici ile alıcıların arasında sorunlar çıkardı, olay karakola kadar giderdi. Bazı bölgelerde ürün olmayınca, kilometrelerce uzaktan kamyonlar dolusu ürünler yüklenir, bölgeye getirilirdi. Tır dolusu domatesler açık kasalarda taşınırken günümüzde de bolluk var ama alabilecek yok. Bunun sorunları arasında ise geçen yıl düşük fiyattan satılınca sonraki yıl yüksek fiyat ama mal yok. Burada ise çiftçinin yönlendirilmemesinden kaynaklanıyor. Üretim desenleri oluşturulmadığından bu duruma mahkum olunuyor. Bunun çözümü ise sözleşmeli tarım kurallarını belirlemek hem de üretim planlamasının yapılmasından geçiyor."