Son günlerde gıcık olduğum şeylere yenileri eklenmeye başladı...

Sağda solda, sokakta pazarda kime kulak versem, kimi dinlesem, aynen muhabbet şu:
“900 bin liralık arabam var”
Bir diğeri de:
“Bir buçuk milyonluk evim var”

Bizim “Saftirik” İnternetten kendi arabasının fiyatını araştırıp üzerine 50 bin lira koyuyorsa,
Onu gören Ahmet efendi, bir 50 bin de ben koyayım diyorsa,
Bizim saftirik ''Benim arabam 900 bin oldu'' deyip hava atıyorsa,
Dün bir arabası varken, bugün yine bir arabasının olduğuna aklı ermiyorsa...
Sen neyin havasındasın be kardeşim...

Oturduğu evin değerinin milyonlar olduğundan bahsediyorsa,
Bunu duyan Mehmet efendi, bir 500 bin de ben koyayım diyorsa,
Yine bizim saftirik ''Benim evim 2 milyon oldu'' deyip hava atıyorsa,
Dün bir evi varken, bugün yine bir evinin olduğuna aklı ermiyorsa...
Sen neyin havasındasın be kardeşim...

Bir ülkede fırsatçılık olağan sayılıyorsa,
Ramazan ayında ete, süte mutlaka zam yapılıyorsa,
Arz, talebe göre vatandaşı kazıklamak normal karşılanıyorsa,
Helalden, haramdan kimsenin haberi yoksa,
Sen neyin havasındasın be kardeşim...

Stokçuluk yapan ticaret erbabı kabul ediliyorsa,
Bir'e aldığı bir malı 5'e satmaktan korkmuyorsa,
Yakında pahalanacak deyip, piyasaya vermiyorsa,
Hileyle, üç kağıtla edindiği servetini helal zannediyorsa,
Sen neyin havasındasın be kardeşim...

Dedim ya, milyarderlerin dünyasında milyonerlerin esamesi okunmaz be kardeş...
Dün bir araban vardı, bugünde bir araban var...
Dün bir evin vardı, bugün de bir evin var...
Hava atma, salaklığın ortaya çıkıyor...