Görünen o ki, olgunluğu yaşadığım yılların taaa en başında sorgulamalarım başlamış. Bir şeylerin yolunda gitmediğini o zamanlarda anlamışım, ya da anlamak zorunda kalmışım.

Mükemmeliyetçi ruhum o gün buna izin vermemiş, durdurmuş beni.
Yalnızlık konusunu derin derin düşünüyorum. Gittikçe derinleşen karanlık kuyularda ışıksız kaldım derken, tanıdım seni.
Seni gördüğüm o ilk günden farklı olan bugünkü benim. Sanırım biraz biraz tamamlamaya başladım kendimi, senle. Bunu söylerken hafif bir tebessüm beliriyor yorgun, yaşlı yüzümde. 
Olduğum gibiyim. 
Amaç paylaşmaksa, tüm çıplaklığımla hazırım...
Hayatımda “aşk”a adım atmak hep sonra geldi. Öncesinde ne ise; başlanan tamamlansın istedim. 
Çoğu zaman, nasıl tamamlanacak sorusu zihnimde var olduğunda, gözümde büyütmekten başlayamadım bile. 
Oysa şimdi tam tersini yapıyorum. 
Önce başlıyorum, kendimi senin yüreğine bırakıyorum. Senin o çocuk yüreğine. Katıksız, kuralsız, karşılığını beklemeden...
Sonu her ne olursa olsun tamda orada huzur bulmak istiyorum... 
İnsanın her zamanki alışkanlığının dışında hareket edebilme özgürlüğünü senle tatması o kadar güzel ki…
“Yeni bir dal da istemiyorum bedenime bağlı” demiştin ya sen...
İşte ben, bende tam olarak onu istemiyorum...
Sonbahar mevsimi geldiğinde kuruyup, kopmak ya da yılıdırım düşmesiyle yanıp kül olmaktansa, bedeninde yeni yeşeren bir filiz olup,
“Seni yaşamak, 
seni yaşatmak,  
sen için filizlenmek isterim...”
HHH
Evet...
Artık başlıyorum. 
Kendimi durdurmayacağım.
Yeni bir filiz güne bakarken… 
Tutku... Tutku, yok. Hayatımdaki hiç bir şey için “tutku” yok.
Tutku kelimesinin kökeni herşeyi anlatıyor aslında... Tutku, “Tutuklu”, “Tutsak.” 
Peki özgürlük nerede?
Tutkulu olmadım, tutuklu asla... Tutsaklığı ise yaşamak ve yaşatma fikrine kapılmadım.
Özgürlüğü yaşayan ve yaşatan kadınım olmalı yanımda...
Aradığım tutku değil, sadece sevgiliye olan katıksız sevgi...
 “Sevgi neydi? 
sevgi iyilikti, 
sevgi dostluktu”,
sevgi emekti”.
Yüreğindeki sıcaklığın yeter, güzel gülüşlü kadın...
Arkadaşın, dostun, sırdaşın...
Yalnız, yaşlı, yorgun adamdan sımsıcak sevgiyle...
Güzel gülen gözlerinden yüreğimin sıcaklığıyla öperim...

Kadın Kokusu...

Saçlar...
Saçlar her şeydir derler...
Ciğerlerine derin bir nefes çekip
Burnunu buklelerden oluşan bir dağa gömüp, sonsuza kadar uyumak gibi...
Hayat, aşk, iyilik, cesaret, ne varsa saçlarında gizli.
Ne varsa saçlarının kokusunda saklı...