Altınbaş Üniversitesi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Prof. Dr. Emre Alkin, 'Salgının yıl sonuna kadar sürmesi durumunda ekonomik büyüme yüzde 2-2.5'a düşebilir' dedi. Öğretim üyesi Prof. Dr. Emre Alkin, Korona virüsünün dünya ve Türkiye ekonomisine olası etkileriyle ilgili çarpıcı öngörülerde bulundu.
Küresel ticaretteki artış ile ekonomik büyüme arasındaki çok sıkı ilişki bulunduğunu belirten Prof. Dr. Emre Alkin, Korona salgınının ticareti aksatmasının büyük risk oluşturduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Emre Alkin, salgının Nisan ayında bitmesi durumunda dünya ekonomisinin büyümesinin sadece yüzde 0.1 azalacağını, bu durumda Türkiye ekonomisinin büyüme hızından sadece 0.5 puan eksilteceğini öngördü.
Salgının yıl sonuna kadar sürmesi durumunda ise dünya ekonomisinin büyümesinin beklemenden 0.5 puan azalacağını belirten Prof. Dr. Emre Alkin, 'Bu durumda Türkiye'nin büyümesi % 5'lik hedeften yarı yarıya geriler' dedi.
Korona öncesinde Türkiye ekonomisinin 2020'de yüzde 4-5 büyüyeceği öngörüsünde bulunduğunu belirten Prof. Dr. Emre Alkin, 'Ancak salgının yıl sonuna kadar sürmesi durumunda gayrisafi yurt içi hasıla büyüme oranı yüzde 2.5'a düşebilir' değerlendirmesi yaptı.
Küresel enflasyon trendlerini de değerlendiren Prof. Dr. Emre Alkin, gelişmekte olan ülkelerde fiyatların ortalama yüzde 4 ila 6 arttığını, gelişmiş olan ülkelerde ise yüzde 2'nin de altında olduğunu anlattı.
Prof. Dr. Emre Alkin, Merkez Bankalarının politika faizlerinin enflasyonun sadece çok az üzerinde olduğunu da belirtti.

Sürdürülemez noktada

Altınbaş Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Emre Alkin'in gündeminde dünyadaki aşırı borçlanma da vardı.
Dünyadaki düşük faiz ortamının küresel borçlanmayı patlattığını belirten Prof. Dr. Emre Alkin, Amerika'da şirket borçlarının çok yüksek seviyelere çıktığını vurguladı.
Prof. Dr. Emre Alkin, 'Amerika'da her 5 şirketten 1'inin zombi olduğunu, yani borcunu gerçekte ödeyemez durumda olduğu söyleniyor' dedi.
Prof. Dr. Emre Alkin, önümüzdeki dönemde borcun daha da artacağını ve gelişmiş ülkelerde borcun gayrisafi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 440'a çıkmasının beklendiğini, bunun sürdürülemez olduğunu ifade etti.
Brexit'i de değerlendiren Prof. Dr. Emre Alkin, İngiltere'nin dünyadan 690 milyar dolar ithalat yaptığına dikkat çekerek Avrupa Birliği ve bu arada Türkiye'nin bu ülkeye ihracatının kaçınılmaz biçimde olumsuz etkileneceğini belirtti.
Prof. Dr. Emre Alkin, 'Ama Türk şirketlerinin bu ülkeye mal satımında bir yolunu bulacağını düşünüyorum' dedi.

Konkordatodan çıktı

2018 Eylül'de Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne müracaat ederek konkordatoya giden Kaşıbeyaz Lezzet Grubu, konkordato sürecini başarılı bir şekilde tamamlayarak 27 Şubat Perşembe günü mahkeme kararıyla konkordatodan çıktı.
Kaşıbeyaz Lezzet Grubu, 65 seneyi aşkın bir sürede kurucusu Ahmet Kaşıbeyaz öncülüğünde Aksaray'da küçük bir dükkanda bir başarı serüveni olarak yolculuğuna başlamıştı.
Yıllar içerisinde Florya'da yiyecek ve içecek sektöründe lider ve milli bir değer olan marka haline gelmişti.
Bugün sektörünün öncü markalarından biri olan Kaşıbeyaz, 2018 Eylül'de Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne müracaat ederek konkordatoya gitmişti.
Konkordato sürecini başarılı bir şekilde tamamlayan Kaşıbeyaz Lezzet Grubu, 27 Şubat Perşembe günü mahkeme kararıyla konkordatodan çıktı.
Türk gastronomi sektörünün öncüsü ve milli bir değeri olan markanın temel amacı; müşterilerinin, tedarikçilerinin ve franchise müşterilerinin haklarını koruma yolunda konkordato sürecini yönetmekti.
Konkordato süreci, daha sağlam ve kararlı adımlarla markayı ileriye taşımaya yardımcı oldu.

Eleman çıkarılmadı

Konuyla ilgili açıklama yapan Kaşıbeyaz Lezzet Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat Kaşıbeyaz: 'Tüm bu süreç boyunca 7 şubede, yaklaşık 700 kişiye istihdam sağlamaya devam ettik. Kaliteden ödün vermeden misafirlerimize en iyi şekilde hizmet verdik. Baklava imalathanemizi, yeniden üretim yapmak üzere açtık.
Tüm şubelerimizde baklava satışı yapmamızın yanı sıra 'Kaşıbeyaz Baklava' olarak franchise da verdik.
Yolumuza her zamankinden daha güçlü devam etmek için yeni girişimlerimizin hazırlıklarını tamamladık.
Önümüzdeki günlerde bu girişimlerimizi de sizlerle paylaşacağız" dedi.

DİP EKSPRES

12.8 milyar dolar harcadı

Çin, Bahar Bayramı'nın hemen öncesinde ortaya çıkan yeni koronavirüsü salgınıyla mücadele için 14 Şubat tarihine kadar 12.8 milyar dolarlık fon sağladı. Virüsün patlak vermesinden bu yana, Çin'in tüm eyaletleri kamu fonları gerektiren üst düzey halk sağlığı önlemleri uyguladı.
14 Şubat'a kadar, tıbbi kurumların salgınla savaşmasına yardımcı olmak amacıyla kullanılmak üzere 90 milyar yuan (12,86 milyar dolar) salgın önleme ve kontrol sübvansiyonu sağlandı.
Ancak yetkililer, gelinen kritik aşamada, yeni koronavirüs ile savaşı kazanmak için daha fazla fona ihtiyaç olduğunu söylüyor.
Bu nedenle hükümet, salgından etkilenen işletmeler için çeşitli düzenlemeler yapacak. Özellikle küçük işletmelere ek kredi, vergi indirimi gibi çeşitli teşvik mekanizmalarını hayata geçirmeye hazırlanan merkezi hükümet, kısa bir süre önce de çiftçilere destek olmak amacıyla yeni bir teşvik paketi açıklamıştı.
Çin medyası; gıda, turizm, ulaşım ve film endüstrileri başta olmak üzere birçok endüstrinin gelirlerinin, salgın nedeniyle azaldığını belirterek merkezi hükümetin, bu sektörleri desteklemesinin yanı sıra çalışanların yeniden işe dönmesini sağlamak üzere kamu fonlarının devreye alınmasını istiyor.