Matrix filminde Ajan Smith, Morpheus'a şunları söyler: "Sizinle, bir düşüncemi paylaşmak istiyorum... Bu gezegendeki tüm memeliler, yaşadıkları çevre ile içgüdüsel olarak bir denge kuruyorlar. Ama siz insanlar öyle değilsiniz. Bir bölgeye yerleşiyorsunuz ve tüm doğal kaynakları tüketene kadar çoğalıyorsunuz. Bu gezegende bu şekilde yaşamını sürdüren bir organizma daha var: virüsler. İnsanlar... Bu gezegenin kanserleri. Sizler vebasınız..."
Bugün tüm dünya virüsle mücadele ediyor. Sokağa adım atmamızı, rahat bir nefes almamızı bile engelleyen virüs, yaşamlarımızın ne kadar ince bir çizgi üzerinde olduğunu gösterdi bizlere. Tüm kaynaklarını tükettiğimiz, dengesini bozduğumuz doğa karşısında çaresiz kaldığımız dönemlerden birini daha yaşıyoruz. İnsan ırkı bu gibi çaresiz durumlarla daha önce de karşılaştı. Kolera ve veba salgını milyonlarca insanın ölmesine neden oldu.
İnsan ırkının karşı karşıya geldiği en ciddi tehditlerden biri de Toba Süper Volkanı patlamasıydı. Endonezya’da bulunan bu volkan patladığında, insan türünü neredeyse tamamen yok ediyordu. Bilim kitapları yazarı Sam Kean, MÖ 70 bin yılında Endonezya’nın Sumatra Adası'nda gerçekleşen Toba Yanardağı patlamasını şöyle tanımlıyor, "Patlama o kadar büyüktür ki ortaya çıkan ısı, 1.000 km uzaklıktaki kayaları bile eritmiştir. Meydana gelen kül, toz ve buhar havaya yayılarak, güneş ışığının yeryüzüne ulaşmasını 6 yıl boyunca engellemiştir. Hal böyle olunca, mevsimsel yağmurlar ve akarsular durumdan etkilenmiş, bitki örtüsü tahrip olmuştur. İnsanlık, kıtlıkla mücadelede çok çetin bir savaş içinde kalmıştır. Konu ile ilgili bilimsel çalışmalar, yetişkin insan sayısının 40 çifte kadar düştüğünü göstermektedir."
Patlama o kadar büyüktür ki patlama sonuncunda ortaya çıkan 6 santimlik kül tabakası, Güney Asya’yı, Hint Okyanusu’nu, Arap Yarımadası’nı ve Güney Çin Denizi’ni tamamen kaplamıştır. Halen karada bu kül tabakasını görülebildiği belirtiliyor.
Özetle, insanoğlu yok olmanın eşiğine gelmiş ve yeniden çoğalması güç olmuş. Bir milyar nüfusa ulaşmak 200 bin yıl almış dünya nüfusu ancak 1804 yılında bir milyar kişiye ulaşmıştır. 1960 yılında 3 milyar, 2000’de 6 milyar ve şimdi (2020) 8.3 milyara ulaştık!
Birleşmiş Milletler Nüfus Projeksiyonu incelendiğinde dünya nüfusu, 2030 yılında 9.4 milyara, 2040 yılında 10,3 milyara ve 2050 yılında ise 12 milyara ulaşacak.
Dünyanın hakimiymiş gibi davransak da bizleri de savunmasız kılan birçok şey var. Virüsler, iklim değişikliği, savaşlar... Tarihimizde pek çok kez karşı karşıya kaldığımız ve bugün de bizi tehdit eden felaketlerin insanlığa verdiği çok önemli dersler var aslında. Doğa ile içgüdüsel bir denge kurmadan yaşamaya devam edemeyiz.
Kısa yaşamlarımızı, doğa ile uyum içinde sürdürmek zorundayız. Aksi halde doğa kendisine bu kadar çok zarar veren 'virüsü' yok etmek için harekete geçecektir.
