İZMİR EKSPRES

'Yanan heykel' açıldı ve yıkıldı

Abone Ol
Sercan Özipekçi- İzmir'de Ege Üniversitesi tarafından düzenlenen 4.Ege Art Sanat Günleri'nin açılış töreni Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ında katlımıyla gerçekleşti. Açılışa İletişim Fakültesi Gazetecilik 1.sınıf öğrencisi oldukları öğrenilen 2 kişinin , AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış'a yaptıkları yumurtalı saldırı damga vurdu. Bağış'ın yüzüne isabet eden yumurtalı saldırının ardından Bakan, olay yerinden uzaklaştırılırken, saldırıyı gerçekleştiren A.D ve E.Ç adlı öğrenciler polis tarafından gözaltına alındı. Öte yandan Danimarkalı heykeltraş Nina Hole'ün Yanan Heykel isimli eseri üzerindeki sargının demir çubuklarla kaldırılmasıyla yapıldı ancak elyaf malzeme sökülürken heykel birden yıkıldı. Konuyla ilgili açıklama yapan Nina Hole, eserin bir sanat eseri olduğunu, yıkılmasının değerinden bir şey eksiltmeyeceğini ve yıkılsa da eserin sanat eseri olarak yerinde korunacağını açıkladı. 

Beslenmede kullansalardı


Kendisine yapılan saldırı hakkında konuşan Bağış, saldırıya karışanları zavallı zihniyetlerin maşaları gencecik zihinler olarak niteleyerek, "Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanına yumurta atmayı maharet saydılar. Keşke o yumurtaları beslenmede kullansalar, bu sayede protein ihtiyaçlarını karşılamış olurlardı. Ama onlara kızmıyorum acıyorum. Onları tetikçi gibi kullananların piyonu oldukları için onlara acıyorum. Bu ülkede çalışıp çabalayan çalışan insanlara yumurta atacaklarına, bu ülkeyi nasıl daha zenginleştirebiliriz, kalkındırabiliriz, çağdaşlaştırabiliriz diye düşüneceklerine kendilerini birilerine kullandırıyorlar. İşte bu yüzden eğitimin önemine değiniyoruz ve eğitime bu kadar bütçe ayırıyoruz" dedi.


Türkiye'siz Avrupa olmaz

Farklılıkları kabul edemeyen zihniyetleri her yerde gördüklerini belirten Bağış, "Ben bu ülkenin bir bakanı olarak kamu görevini yaptığım esnada maruz kaldığım bu saldırının hukuki boyutunu ve takibini ilgililere bırakırken şunu belirtmek istiyorum; bir metre mesafeden bir insanın direkt gözüne hedef alarak yumurta atmak protesto değildir, saldırıdır. Bu ve bunun gibi şiddet içeren eylemlerle kimse bize bir mesaj veremez. Bu mesajı elimin tersi ile itiyorum, ayağımın altına alıyorum. İzmir'in yeri benim için ayrıdır ve ayrı kalacaktır. İzmir yine benim bakanlığım süresince en çok ziyaret ettiğim illerden biri olmayı sürdürecektir. Aynı bu gençler gibi Avrupa'da da  malesef çarpık zihniyetler var. Geçen hafta Avrupa Parlamentosu'nda haddini aşan bir parlamentere münasip bir cevabı sizlerin adına verdik. Ama biz hiç bir ayrım gözetmeden bütün insanları sevmek için hizmet aşkıyla çalışıyoruz. Bu yüzden bu tür girişimler bizi davamızdan, bu ülke için çalışmamızdan alıkoyamaz" diye konuştu. Sanatın bir ülke için çok önemli olduğunu belirten Bağış , ülkelerde demokrasi, ifade özgürlüğü, ve modern sanat kavramlarının birbirine paralel gittiğini söyledi.  Ege Üniversitesi'ne böyle bir sanatsal etkinliğe ev sahipliği yaptığı için teşekkür ediyorum diyen Bağış, " Atatürk'ün dediği gibi sanatsız kalan bir toplumun hayat damarlarından kopmuş demektir. Bende bu vesileyle AB'ye bir çağrıda bulunuyorum.  Türkiyesiz kalan bir Avrupa Birliği'nin hayat damarlarından biri kopmuş demektir" dedi.


İzmir'de sanata kalite getirdik

Açılışta konuşan Ege Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Candeğer Yılmaz, bu seneki 4. Uluslararası Ege Art Sanat Günleri'nin 2020 EXPO adayı olan İzmir için farklı bir özellik taşıdığını belirterek,  "Bir yandan İzmir'e, İzmirli sanatsaverlere sanatta kaliteyi getiriken, diğer yandan da İzmir'in uluslararası platformda sesini duyurabilmesi için bir sesleniş meydana getirmeye çalışıyoruz. Sanat Anadolunun doğasında bulunan bir olaydır. Ege Art 4. Sanat Günlerini 20 farklı noktada, 25 ülkeden 457 si ulusal sanatçı olmak üzere pek çok sanatçıyla ve Türkiye'den 33 üniversitenin öğretim üyeleriyle öğretim elemanlarıyla oluşturduk. Yani burada sanatı üretenlerle sanata gönül verenleri sanatın içine çekmeye çalıştık. Bize destek olan ve katkıda bulunun bütün sanatçılarımıza teşekkür ediyoruz" diye konuştu.                       


Yanan Heykel törenle açıldı


"Yanan Heykel"in açılışında söz alan Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşarı Haluk Ilıcak, bakanlık olarak sanat günlerine destek verdiklerini, farklı kültürlerden gelen insanların sanatın evrenselliği ile ortak noktada buluştuğunu belirtti. Sanat sayesinde insanlar arasında empati köprülerinin kurulduğunu, halklar arasında anlayışların tesis edildiğini ifade eden Ilıcak, fikirlerin sanatla yapıldığına inandığını dile getirerek şöyle konuştu: "İnsan zekası ve yaratıcılığını geliştiren sanat, ön yargıların giderilmesine, hoşgörü kültürünün yerleşmesine katkı sağlayan olgudur. Türkiye ve AB ülkeleri arasında sanatsal ve kültürel ilişkilerin gelişmesini AB üyeliğinde temel yapı taşlarından biri görüyoruz. Ülkemiz ve AB ülkeleri arasında sanatsal faaliyetlerin arttırılması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye'nin AB stratejileri kapsamında sanatsal faaliyetlere destek sağlıyoruz. Ege Üniversitesi 4. Egeart Sanat Günleri bunlardan biridir. Bu sanat günleri ve başka sanatsal faaliyetler Türkiye ve AB arasındaki karşılıklı ön yargıların giderilmesine katkı sağlayacaktır. AB sloganı farklılıklar biridir."

Ege Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Candeğer Yılmaz ise 4. Egeart Sanat Günleri'ne 25 ülkeden 400'den fazla yerli ve yabancı katılımcının katkı sağladığını söyledi. "Yanan Heykel"in Türkiye'de başka bir örneği olmadığını belirten Rektör Yılmaz, "Sanatı yaşamın içinde görmek için yaptığımız çalışmalar devam edecek. Sanat olayları farklı yaşamak demektir" dedi.

Danimarka'nın Ankara Büyükelçisi Ruben Madsen ise çok kısa bir süre sonra AB dönem başkanlığının Danimarka'ya geçeceğini, bu önemli günlere hazırlandıklarını söyledi. Danimarka'nın dönem başkanlığında Türkiye ile AB müzakerelerinin en yüksek seviyeye ulaşacağını vurgulayan Madsen, "Sadece Ankara'da değil, Danimarka'da da katkımız sürecek. Çok iyi gelişmeler elde edeceğiz. Açılışını yaptığımız bu sanat eseri de birlikte çalışmamızın bir sembolü olacaktır. Burada Avrupalı sanatçılarla tanışmaktan da memnun oldum" diye konuştu.
Konuşmaların ardından alevle yakılarak açılan heykelin üst kısmı zarar gördü.