Düğünler yasak, kutlamalar yasak, konserler yasak, bar ve müzikholler yasak, restoran ve kafelerde gece saat 12’den sonra müzik yapmak da yasak…
Korona virüs ile mücadele, müzik ve eğlenceyle savaşa dönüşmüş durumda ve neredeyse müzik yapılabilecek tüm alanlarda müzik yapmak yasak…
Turizmde, üretimde, ticarette, ulaşımda, aslında müzik ve eğlencenin dışındaki tüm ekonomik alanlarda çalışmak ve faaliyete devam etmek serbest ama getirilen kısıtlamalar sonucunda yaşamını müzik ve eğlence sektöründen kazanan insanların çalışması yasak…
İşlerini bir günde kaybeden ve çalışmaya ne zaman başlayabileceğini bilmeyen müzisyenler, tonmaysterler, menajerler, müzik organizasyon firmaları, ses / ışık sistemi firmaları ve bu firmaların on binlerce çalışanı korona virüs ile tek başlarına mücadele etme sorumluluğunu omuzlarına yükledikten sonra kendilerine sırtını dönen devlet yetkililerine dertlerini anlatacak kanal arıyor ve seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
Kurumsal müzik organizasyon firmaları bünyesinde çalışanlar dışında, düğün salonlarında, barlarda ve eğlence mekânlarında çok büyük bir bölümü sigortasız çalıştırılan ve günlük kazandıkları yevmiyelerle geçinmeye çalışan müzisyenlerin ne yazık ki birleşebilecekleri ve seslerini duyurabilecekleri etkili bir meslek örgütleri yok.
Düğünlerde, davetlerde, eğlence mekânlarında, verdikleri konserlerde yaşama güzellik ve mutluluk katan müzisyenler ve sahne çalışanları, hayat tüm yaşamsal alanlarda devam ederken sadece kendilerine getirilen gayri resmi çalışma yasağı karşısında şaşkın ve kaygılılar. Yasağı getiren ama işsiz kalan müzik sektörü için çözüm getirmeyen anlayış karşısında inançlarını kaybetmeye başlayan müzik çalışanları, devlet yetkililerinin kendilerini fark etmesini ve önerdikleri iki çözümden biriyle devletin yanlarında olduğunu göstermesini bekliyorlar.

Çalışmak istiyorlar

Korona virüs ile mücadelenin ‘sadece müziği yasaklayarak’ kazanılamayacağına inanan müzik çalışanları, toplumun tüm kesimlerinin katılacağı ortak mücadele sonrasında virüsün yenilebileceğini savunuyor.
Ülkemizdeki tüm sektörlerin ve halkımızın tamamının ortak fedakârlığıyla hayatı iki hafta durdurarak salgının kontrol altına alınabileceğini söyleyen sahne çalışanları,  herkesin katıldığı mücadele başlayana kadar işlerine geri dönmek ve çalışmaya devam etmek istiyor.
Virüs ile mücadele, sadece müziği yasaklayarak müzik ve eğlence sektörüne bırakılacaksa çalışmadıkları için ailelerini geçindirebilmelerinin de mümkün olamayacağını belirten sahne çalışanları, bu koşulda yaşamaya devam etmelerini sağlayacak desteklerin devlet yetkilileri tarafından bir an önce açıklanmasını talep ediyor.

Gelirleri sıfırlandı

Müzisyenler ile birlikte müzik yasakları sonucunda faaliyetleri durma noktasına gelen ve bu sıkıntılı sürecin mağduru olan müzik organizasyon firmaları ve ses / ışık sistemi firmalarının da gelirleri sıfırlanmış durumda. Pandemi yasakları boyunca işleri iptal olan, son altı ayda sadece iki ay ve çok düşük kapasiteyle iş yapabilen müzik firmaları, çalışanlarının maaşlarını, depo ve işyeri kiralarını, birikmiş vergilerini, SGK primlerini ödeyemez duruma geldiler ve iş yapmak umuduyla çektikleri işe devam kredilerinin ödemeleri de Ekim ayından itibaren kendilerini bekliyor.

Sahiplenmek istiyorlar

Bireysel olarak ya da organizasyon firmaları bünyesinde çalışan müzisyenler, sahne çalışanları ve müzik hizmeti sunarak geçimini sağlayan müzik firmaları, devletin çalışmadıkları dönem için özel bir finansal program hazırlayarak kendilerini sahiplenmesini bekliyorlar.
Organizasyon firmaları ya da mekanlar bünyesinde kayıt altında çalışan müzisyen ve sahne çalışanlarından ancak bir bölümünün yararlanabildiği kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteğinin sektörel sıkıntılar yüzünden kayıt dışı çalıştırılan tüm müzisyenleri kapsayacak şekilde genişletilmesini isteyen müzisyenler ve firma temsilcileri aşağıdaki desteklerin devletimiz tarafından kendilerine sağlanmasını talep ediyorlar.

DİP EKSPRES

Düzenli uçuşlar başlayacak!

Çin Bilim Akademisi üyelerinden Bao Weimin, 2045 yılına kadar özel araçlar ile uzaya düzenli uçuşların başlayacağını düşündüğünü söyledi. Çin’in 2045 yılına değin uzaya düzenli araç uçuşları organize edebilecek durumda olacağını öngördüğünü düşünen Bao, söz konusu uçuşların yeryüzü destinasyonları arası, yer ile uzay yörüngesi arası ve yörüngeler arası seyirden ibaret  birer saatlik güzergahlardan oluşacağını belirtti.
Aynı zamanda China Aerospace Science and Technology Corporation (Çin Uzay Bilimi ve Teknolojisi Kurumu) Bilim ve Teknoloji Komitesi Müdürü de olan Bao, bu görüşlerini, Çin’in doğusundaki Fujian eyaletinin başkenti Fuzhou’da düzenlenen ‘Çin 2020 Uzay Konferansı’ sırasında açıkladı.  
Bao’ya göre Çin, 2045 yılına değin, yılda 1000 uzay aracı ile 10 bin ton yük ve 10 bin yolcu taşıyabilecek kapasiteye ulaşacak.

Tren sayısı 3 bini geçti

Kuzeybatı Çin’deki Xinjiang Özerk Uygur Bölgesi’nde bulunan Khorgos sınır kapısında işlem gören Çin-Avrupa yük treninin sayısı, gümrük yetkililerinin açıklamasına göre, bugüne değin 3 bine vardı.
Güneydoğu eyaleti Sichuan’in Chengdu kentinten Polonya’nın Lodz kentine gitmek üzere kalkan tren, yılın başından yanı 1 Ocak’tan bu yana adı geçen gümrük kapısından geçen 3 bininci Çin-Avrupa yük treni oldu.
Bu noktada işlem görerek geçen Çin-Avrupa yük treni sayısı, temmuzda bir önceki yılın aynı ayına oranla yüzde 55,17’lik artışla 495 olurken, ağustostaki artış oranı yine önceki yılın aynı ayına göre yüzde 62,29 ile 482 oldu.