Cemre düştü, çağla çıktı tezgahlara, ağaçlar yeşillendi. Evet bahar geldi. Ama bir de şu beraberindeki yorgunluğu olmasa daha da keyifli geçecek günlerimiz.

Çoğumuzda aynı şikayetler var. Gece erken bile yatsak sabah yataktan kalkmak istemiyoruz ya da gün içerisinde kısa uyku kaçamakları ihtiyacı hissediyor bedenimiz. Çiçekler açmak için bütün enerjiyi benden almış gibi geliyor! Yetmeyen uyku, enerjisiz vücut, mutsuzluk ve sürekli yorgunluk. Her sene havaların ısınmasıyla yaşadığımız aslında bir hastalık olmayan bir durum "Bahar Yorgunluğu" ya da bir başka deyişle "Mevsimsel Depresyon".

Havada elektrik yükü negatif ve pozitif iyonlarla taşınır. Pozitif iyonların artması insanın zinde hissetmesine; negatif iyonların artması ise yorgun, çökkün, uykulu hissetmesine neden olur. Baharla  birlikte havadaki negatif iyonlar artar. İnsan vücudunda damarların büzülmesi, adrenalin ve kortizon artışı olur. Lakin bunlar aslında pek de önemli değil, bu yüzden hastalık sayılmıyor. Sadece vücudumuzun bahara adapte olması için biraz süre lazım.

Peki daha çabuk uyum sağlamak, bu geçici depresyondan kurtulmak için ne yapmalıyız? Vücudumuzun artmış vitamin, mineral ihtiyacını karşılayacak şekilde beslenmeli, özellikle B ve C vitamini içeren taze meyve ve sebze tüketimini arttırmalıyız. Potasyum, magnezyum ve selenyum ihtiyacı için de kuru meyve ve kuruyemiş tüketmeyi önerebilirim. Ayrıca yapacağınız günlük yürüyüş ya da bisiklete binmek gibi spor aktiviteleri, hem vücudunuzu dinç tutar hem kendinizi iyi hissetmenizi sağlar. Günde en az 2-3 litre su içmek (bilinen böbrek hastalığı, kalp yetmezliği varsa bu miktara doktorunuz karar verir), kafeinli ve alkollü içeceklerden uzak durmak da vücut adaptasyonunda işe yarar.

Bahar Yorgunluğu'nun geçici olduğunu bilip büyütmemek lazım. Hatta bence kendimize, "Ne güzel ömrümde bir bahar daha yaşıyorum" demek gerek. Hayat kısa ve acımasız, her andan keyif almak lazım.

Sağlıkla kalın.